Neredeyse “pat” konumuna gelen Ukrayna savaşının artçı sarsıntıları kendisini her yerde gösterse de üç bölge bir adım öne çıkıyor: Batı Afrika, Balkanlar, Orta Asya. 

Küresel ve bölgesel güç rekabetinin, meydan okumaların yoğunlaştığı her üç coğrafyada da peş peşe yaşanan krizler tesadüf değil. ABD liderliğindeki Batılı güçler Kafkasya’dan Kuzey Buz Denizi’ne kadar dört bir taraftan Rusya’ya sıkıştırtıyor. Bunun için de “kullanışlı ülkeler” öne sürülüyor. Bu bazen Moldova, bazen Gürcistan bazen de Kırgızistan veya Kazakistan oluyor. 

Ukrayna üzerinden sıkıştırılan Rusya ise karşılığı sınırlarının çok uzaklarında, Batı için jeopolitik önemi büyük coğrafyalarda veriyor. Uluslararası jeopolitik dengeleri kökünden sarsan savaş domino etkisi yaratırken, Batı Afrika daha doğrusu Batı Afrika’yı da içeren Sahel bölgesi Rusya-Batı hesaplaşmasının en sıcak sahalarından. 

NIJER’DE NELER OLUYOR?

Cihatçı vandalizmin at koşturduğu Nijer’deki darbe bu yaşanan hesaplaşmayı bir kez daha gün yüzüne çıkardı. El Kaide, IŞİD bağlantılı köktendinciler tüm Sahel’i kendilerine üs edinirken Rusya’nın darbenin neresinde olduğuna dair rivayetler muhtelif. Kremlin kabul etmese de darbe taraftarlarının Rusya bayraklarıyla sokaklarda kutlamalar yapması her türlü Moskova’nın hesabına yazılıyor. 

Batı’ya meydan okuyan darbecilerin Rusya göndermesiyle kendilerini sağlama alma arayışının bunda payının olduğu kuvvetle muhtemel. “Yaşasın Rusya”, “Kahrolsun Fransa” sloganları adresi belli mesajlar. Moskova’dan yapılan “Nijer’deki durum ciddi endişe kaynağı” açıklamalarına rağmen, Wagner’in bölgedeki etkisi, Rusya’nın Batı Afrika stratejisi göz önüne alındığında Kremlin “olağan şüpheli” olsa da Wagner ve Rusya’nın Nijer’deki darbeyle ilişkisini gösteren herhangi bir işaret henüz yok. 

Wagner uzun bir süredir Kremlin sponsorluğunda bölge ülkelerinde açık faaliyet gösteriyor. Wagner’in Afrika’ya inmesi, plansız değil. Wagner, Putin Rusya’sının 2008’lerden itibaren “proaktif” dış politikasının bir ürünü. Sıradan bir para militer yapıdan, gelişi güzel faaliyet gösteren bir örgütlenmeden daha fazlası Wagner. 

BATI AFRİKA KAYNIYOR?

Nijer tekil bir örnek değil. Son yıllarda diğer Sahel ülkeleri; Mali, Burkina Faso, Çad’da da benzer askeri darbeler yaşandı. Atlantik kıyısından Hint Denizi’ne uzanan orta hatta yaşanan darbeler silsilesinin hepsi birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle bir bütünlük içerisinde ele alınmalı. 

Sahel Fransız emperyalizminin etki alanında. ABD’nin de Fransa’nın yanında bölgede büyük bir askeri varlığı söz konusu. Ülkede halihazırda 1500 Fransız askerinin yanı sıra, yaklaşık 1000 Amerikan askeri var. Geniş uranyum yataklarına sahip olan Nijer, jeostratejik açıdan da Batı’nın Sahel bölgesindeki en önemli ortaklarındandı. 

Mali ile başlayan Burkina Faso ile devam eden Fransa karşıtı dalga Çad ve Nijer’e de yayılırken Gine’den Nijerya’ya ve Senegal’e kadar pek çok ülke de benzer bir kaynama içerisinde. 

BÜYÜK HESAPLAŞMA

Jeopolitiğin yeniden büyük önem kazandığı, pazarların, nüfuzların yeniden paylaşılmaya çalışıldığı mevcut politik eko sistemde kılıçlar çekili halde. 

Batı ve Orta Afrika’da üç yıldan kısa bir süre içinde yaşanan yedinci askeri darbe Afrika Birliği, ABD, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer güçler tarafından sert şekilde kınandı. 

Buna karşılık, Burkina Faso ve Mali, Nijer’e yönelik herhangi bir askeri müdahaleyi “savaş ilanı” saydı. Her iki ülkede de darbeler sonrası Rusya’ya yönelik bir eğilim var. Rusya, Wagner isyanına rağmen bölgedeki faaliyetlerini bu paramiliter yapı üzerinden kesintisiz şekilde ve artırarak sürdürme kararında. 

Nijer ve benzeri ülkelerdeki istikrarsızlıkların Wagner gibi yapılar için bulunmaz bir fırsat olduğu yadsınamaz bir gerçek. Wagner’in lideri Yevgeny Prigojin, darbeyi alkışlayarak durumun bir süredir gelişmekte olduğunu söyleyerek bu durumu çoktan teyit etti. 

ÇİN, RUSYA, ABD KAVGASI

Sadece Batı Afrika değil tüm “kara kıta” emperyalist hesaplaşma ve dinci gericiliğin kıskacında. Cunta liderleri, Cumhurbaşkanı Bazoum’u, İslamcı cihadizmin tehditlerine karşı ülkeyi koruyamadığını ve bu nedenle yönetime el koyduklarını açıkladı. Bir tarafta Çin diğer tarafta Rusya etkisini artırmaya çalışıyor. Fransa, ABD ve İngiltere bu güçlerin yükselişine karşı, kendi hegemonik alanlarını kaptırmama arayışında. El Kaide ve IŞİD bağlantılı örgütler saldırılarını yoğunlaştırırken Mali ve Burkina Faso’nun askeri darbelerle Batı ülkeleriyle ittifaktan Rusya eksenine doğru kaymasının ardından Nijer’in de bu furyaya katılması yeni jeopolitik dengenin oluştuğunun göstergesi.  

AFRİKA KİMİN OLACAK?

Politico dergisinde Nahal Toosi ve Lara Seligman’ın da belirttiği üzere Biden yönetimi Nijer darbesini ‘darbe’ olarak etiketlemek istemiyor. Bunun nedeni de “Afrika’daki Rus nüfuzunu frenlemede kilit öneme sahip bir ülkeyi” kaybetmeme isteği. Analistlere göre bu durum jeopolitiğin sert gerçekliğini dengeleme mücadelesinin son örneği. 

Batı, Nijer’e yaptığı yardımı keserse, Niamey’in Rusya ve Çin’e başvurabileceğine dair endişeler var. Hudson Enstitüsü’nden Joshua Meservey’e göre, "Nijer, ABD ve Fransızların tüm yumurtalarını koydukları sepetti." Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden Mvemba Phezo Dizolele "ABD toplanıp gitmeyi göze alamaz" sözleriyle durumu özetliyor. 

Rusya’nın varlığını genişletme planı, ABD’nin yığınağı, Çin’in perde arkasındaki girişimleri derken Afrika yeni sıcak cephe. Güç merkezleri arasındaki kapışmanın yanında tırmanan radikal İslamcı köktendincilik bölgeyi rehin almış durumda.