Bülent Usta

Her şey pamuk ipliğine bağlıymış gibi hissedilen zamanlar; ilişkiler, ekonomi, siyaset… Böyle zamanlarda dünyaya katılmak zor, kendi köşesine çekilmeyi tercih...

Deniz kenarında gözlerimi kapatıp dalgaları dinlerken, soğuk da olsa kış güneşinin yüzüme vurmasından keyif alıyorum. Balıkçıların çoğu denize açılmış, kucağımda...

EMILE Ajar takma adıyla yazdığı “Yalan Roman”da Romain Gary, şöyle diyordu: “Kendimi ben yaratmadım; işin içinde ana-baba kalıtımı, alkolizm, beyin...

Bu aralar, dikkatimi çeken iki TV dizisi oldu, biri “The Good Place”, diğeri “Russian Doll”… İkisi de ölüm ve ilişkilerle...

Bülent Usta Kışın ortasında bir bahar güneşi… Hava o kadar güzel ki… Ataşehir’deki yüksek binaların arasında yürürken, güneş bir kayboluyor,...

Ben hiçbir zaman bir savaş alanında bulunmadım. Savaşla ilgili çok şey okusam da, savaşı yaşamakla bilmek arasındaki farkı, senaryosunu Marguerite...

Kış bitse de doya doya güneşi içime çeksem. Güneş hava mı ki içe çekilsin? Çekiliyor ama, daha bir aydınlık olabiliyor...

Yılbaşı, gözlemlediğim kadarıyla sönük geçti. Sessizce, hadi geçip gitsin de işimize bakalım der gibi. İnsanlar umutlu olmadığı için mi sönüktü...

Yeni yıl yaklaşıyor, ekonomiden seçimlere, bütün belirsizlikleriyle… Bir şeyler hakkında kesin bir fikre sahip olamamak, pek çok kişi için kaygı...

Sabah, otobüslerden birisinde, tıklım tıkış, durakları gösteren ekran çalışmıyor, otobüsün kliması son sıcaklıkta ve insanlar terden yapış yapış, nefes almak...

Balıkçılar kahvesinde tuhaf bir sessizlik var bu aralar. Ben de kitaplara gömülmüş, yanan sobanın çıtırtısı eşliğinde bazen pencereden gökyüzünü tuvale...

Her roman otobiyografik bir yan taşır mı? Bir insanın, yazmaya değer bulduğu bir hikâyesinin olması, başlı başına önemli değil mi?...

Hava puslu, soğuk… Böyle havalarda yapacak bir şey yoksa ya uyunur, ya kitap okunur. Latife Tekin’in yeni çıkan iki romanından...

Moda Sahnesi’nde, tutulamayan, sonu gelmeyen yası, insanın evrensel suçluluk duygusunu anlatan bir oyun… “Kıyı”yı izledikten sonra, soğuk havayı içime çeke...

Bulutlar gökyüzünü kapatmış. Pencereden sokağa bakarken hissettiğim dinginlik, belki de içsel bir bakışın sonucu. Sonbahar bir içe bakış mevsimi çünkü....

Geçen haftaki gazete yazımın ardından, bir “adanmış yürek” filmi olan Pawlikowski’nin “Cold War” filmini izledim, sinemacı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine....