Yaklaşık bir yıldır keskin söylemlerde İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, söylemlerinden daha keskin bir dönüşle sürece yeşil ışık yaktı. Ancak iktidarın diğer ortakları, Erdoğan’ın diğer birçok konuda da sergilediği bu manevra kabiliyetine ayak uydurmakta zorlanıyor.

Cumhur İttifakı’nda İsveç 'ayrılığı': Küçük ortaklar manevrada zorlanıyor
Fotoğraf: DepoPhotos

birgun.net

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzunca bir süredir ayak dirediği İsveç’in NATO üyeliğine geçen günlerde yeşil ışık yaktı. Yaklaşık 1 yıl önce “Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO'ya giremez” diyen Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile 3 gün önce yaptığı görüşmenin ardından ilk sinyali verdi. Erdoğan, NATO zirvesinden dönüşte yaptığı açıklamada da “Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda en doğru kararı verecektir” ifadelerini kullandı.

Daha önce Rahip Brunson ve Deniz Yücel davalarında keskin dönüşler yapan AKP’li Cumhurbaşkanı, İsveç meselesinde de benzer bir ‘U’ dönüşü yapsa da iktidarını borçlu olduğu koalisyonun bileşenleri bu konuda sıcak mesajlar vermiyor.

MHP’NİN TAVRI GÖRÜŞMEDEN SONRA NETLEŞECEK

Cumhur İttifakı’nın büyük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salı günü yaptığı grup toplantısında “İsveç hükümeti bugüne kadarki köhne ve kötürüm politikalarından 180 derece dönüş yaparsa, bu çerçevede bir ıslah ve terbiye hali müşahhas ölçülerde görülürse, bizim diyeceğimiz bir şey yoktur, nitekim karar sayın cumhurbaşkanımızındır" ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın İsveç’e yaktığı yeşil ışığın ardından gelen bu açıklama, Erdoğan’a bir manevra alanı sunmakla birlikte, MHP’nin isteksizliğine işaret etti.

Dün Reuters’e konuşan üst düzey bir yetkili de, “Bahçeli'nin sözleri şu ana kadar atılan adımlarla tam olarak uyumlu değil” demiş ve “MHP ile Cumhurbaşkanı veya üst düzey hükümet yetkilileri seviyesinde temaslar kurulacak" ifadelerini kullanmıştı.

MHP kanadının tavrı, Erdoğan ve Bahçeli’nin bugün yapacağı görüşme ardından netlik kazanacak.

BBP: VEKİLSİZLİĞİN RAHATLIĞI

İktidar koalisyonunun diğer ortaklarının tavrı ise ‘şimdilik’ MHP’den daha net.

Dün düzenlediği basın toplantısında bir dizi konu hakkında açıklamalarda bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “İsveç'in Türkiye'ye yönelik bugünkü tavrı, bugünkü politikaları, bugünkü düşmanlığı değişmeden, ne Cumhurbaşkanı'mız İsveç'in NATO'ya üyeliğini Meclis'e sevk etmelidir ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi onaylamalıdır. Yani, Cumhurbaşkanı'mız sevk etmemelidir, sevk ederse de TBMM bu haliyle asla ve kata İsveç'in NATO üyeliğine geçit vermemelidir, onay vermemelidir” dedi.

Destici’nin bu denli net açıklamalarının arkasında, 14 Mayıs’taki genel seçimlere kendi logosu ile giren BBP’nin hiç milletvekili çıkaramamasının yarattığı rahatlık yatıyor. Ancak AKP listelerinden aday olarak TBMM’ye dört milletvekili ile giren Hüda Par’daki durum da BBP’den çok farklı değil.

HÜDA PAR VETO İSTEDİ

Hüda Par Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin, İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasına karşı çıktı. İsveç'te polisin, Kurban Bayramı'nın ilk günü, Stockholm'deki bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına izin verdiğini anımsatan Ramanlı, "İsveç makamlarının, ikinci kez bu skandal eyleme izin vermesi, İslam düşmanlığında geldikleri noktayı ortaya koymaktadır" ifadesini kullandı.

Ramanlı, İslami değerlere yönelik saldırılara izin veren İsveç'in, NATO üyeliğinin veto edilmesi ve diplomatik ambargo uygulanması gerektiğini söyledi.

YENİDEN REFAH: YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

TBMM’ye 5 milletvekili ile giren Yeniden Refah Partisi ise BBP ve Hüda Par’la yakın bir çizgide bulunsa da, söylemlere bakıldığında diğer iki partiden daha keskin bir pozisyonda.

Dün yaptığı açıklamada, “Türkiye, bugüne kadar ABD patronajındaki NATO ve Batı İttifakı ile girdiği bütün ilişkilerde hayâl kırıklığına uğramış, hep eli boş kalmış ve zararlı çıkmıştır” diyen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Hükümetimizden beklentimiz batı ile ilişkilerde yeni ‘hüsran’ sayfalarının açılmasına sebebiyet vermemek adına İsveç’in NATO’ya girişine onay verilmesi kararının yeniden gözden geçirilmesidir” ifadesini kullandı.

Erbakan, sözlerinin devamında ise İsveç’e yeşil ışık karşılığında ne gibi bir kazanım elde edildiğini sorguladı: “Son Zirvede sağlanan mutabakatla, İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması karşılığında, ne gibi kazanımlar elde ettiğimiz sorusu gündemdedir. İsveç’in Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde destek vereceğine, vatandaşlarımızın karşı karşıya bırakıldıkları vize zorluklarının esnetileceğine dair vaatler de anlam ifade etmemektedir.”

DSP’DE TAVIR SIKINTISI

Cumhur İttifakı’nın en küçük ortağı DSP’nin pozisyonu ise her gelişmeye ayak uyduracak bir aralıkta. Salı günü Antalya’da yerel yayın yapan Lider TV’deki bir programa katılan DSP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, “Sayın Cumhurbaşkanımızın orada görevi TBMM’ye havale etmesini önemli buluyorum” dedi.

Yayınlanan taslak metinden bahseden Aksakal, “İçerisinde de işin doğrusu çok net hususlar olmamakla birlikte İsveç’in, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine katkı vereceğini ve vize sıkıntılarının ortadan kaldırılmasına yönelik çabalarında destek vereceği hususu ön plana çıkıyor. Fakat terör örgütlerine ilişkin söylemleriyle NATO’nun bildirgesinde ‘PKK’ tanımlaması geçmiyor. Sadece PYD/YPG geçiyor ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan bir terör örgütüne destek vermediğinden bahsediyor. Peki Türkiye, İsveç’in bu terör örgütlerine destek verdiği yönünde iddiaları gerçek dışı iddialar mıdır ki onlar vermiyor diyor. Burada bir çelişki var” dedi, “Bu açıklamaların mutlak suretle bizim istediğimiz düzleme çekilmesi gerekiyor. Bu da tabii İsveç’in sorumluluğundadır” ifadelerini kullandı.