12 kişinin yargılandığı Boğaziçi davasında beraat talebi reddedildi, adli kontrol hükümleri kaldırıldı

Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde 25 Mart'ta LGBTİ+ bayrakları taşıdıkları için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 12 kişinin "derhal beraat" talebi reddedildi. Öğretim görevlisi ve öğrencilerin adli kontrol hükümleri kaldırıldı. Duruşma 13 Ekim'e ertelendi.

Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs önünde 25 Mart günü LGBTİ+ bayrakları taşıdıkları için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 12 kişinin ikinci duruşması bugün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 24'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yargılanan öğrencilerin hakkında beraat kararı verilmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedilirken öğrencilerin yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı.

Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolarda gözaltına alınan ve 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan; birisi araştırma görevlisi 11'i öğrenci olmak üzere 12 kişinin savunmaları bugünkü duruşmada alındı. Öğretim görevlisi ve öğrencilerin adli kontrol hükümleri kaldırıldı. Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, delillerin toplanmış olması ve kaçma şüphesinin olmadığı gerekçesiyle yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol yasağının kaldırılmasını talep etti. Hakim, delillerin toplanmış olması, kaçma şüphesi bulunmaması ve ayrıca sanıkların öğrenci olduğunu göz önünde bulundurarak, sanıklar hakkında daha önce verilen yurt dışına çıkma yasağı şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı 13 Ekim’e erteledi.

3 Haziran'da görülen ilk duruşmada, öğrencilerin adli kontrol kapsamında uygulanan imza atma zorunluluğu kaldırılmış, yurt dışına çıkış yasaklarının ise sürmesine karar verilmişti.


Fotoğraf: @boundayanisma

'GÖKKUŞAĞI YARGILANAMAZ'

Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında "Bugün, 29. Onur Yürüyüşü'ne yapılan hukuksuz ve insanlık dışı saldırının sadece bir gün sonrasında, LGBTİ+ların varoluşlarının yargılandığı usulsüz bir davada arkadaşlarımıza destek olmak için toplandık. LGBTİ+ fobisinin her alanda tezahür ettiği bu toplum ve devlet yapısının onur yürüyüşü'müze tahammülünün olmadığını görüyoruz ancak biz, dün de gösterdiğimiz üzere bu baskılardan korkmuyoruz, alışın, barışın, buradayız diyoruz” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Birçok kimlik ve yönelimin sembolü olan bu bayrağın kapsayıcılığından korkanlar, kendi dışlayıcı ve yalnızlaştırıcı politikalarının kurbanı olmaya mahkumdur. Bu yalnızlaştırıcı politikalarını direnişimizde de kullanmaya çalışan devlete en büyük cevabı yine Boğaziçi direnişi ‘LGBTİ+ hakları insan haklarıdır!’ diyerek vermiş ve bu hak mücadelesine omuz vermekten geri durmayacağını her eyleminde son sesiyle haykırmıştır. Bu direnişe emek veren arkadaşlarımızı korkutmak ve sindirmek amacıyla açılan bu davaları tanımadığımızı, hukukun tesisinin toplumsal mücadele ile olacağını söylüyoruz."

Rektör Bulu'nun ilk icraatlarından birinin BÜLGBTİ+'yı, kapatmak olduğu belirtilen açıklamada; “Biz ise ‘Tüm kulüplerimiz BÜLGBTİ+’dır diyerek cevap verdik. Siz bizleri direnişimizden koparmaya çalıştıkça bizler daha sıkı kenetlendik ve merdivenleri, meydanları, sokakları renklerimizle boyadık. Onur Haftası da Boğaziçi direnişimiz de gösteriyor ki LGBTİ+lar asla yalnız değildir. Bizler varoluşumuza yapılan bu saldırıları, hukuksuz yargılamaları kabul etmiyoruz. Sokaklarda taşıdığımız bayrakları yasaklamanın amacının bizleri yasaklamak ve yok etmek olduğunun farkındayız. Tüm bu tahakküm çabalarına rağmen yine burada avazımız çıktığınca haykırıyoruz. Onur yürüyüşümüz durdurulamaz, LGBTİ+ hakları baskılanamaz ve gökkuşağı yargılanamaz" denildi.

NE OLMUŞTU?

25 Mart’ta Boğaziçi Üniversitesi’nin de yer aldığı Hisarüstüstü Mahallesi’nde dört öğrenci “LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları” gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştı. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi rektör atanmasını protesto eylemleri sırasında LGBTİ+ bayrağı taşıyan bir öğrenciye açılan disiplin soruşturması açılmış ve öğrenciler arkadaşlarına destek olmak istemişti.

Polisin gözaltıları Kuzey Kampüs’te, üniversitenin Bebek kapısında ve 26 Mart’ta ise gözaltındakilerin çıkarıldığı İstanbul Adliyesi’nde de devam etmişti. 25 Mart'ta gözaltına alınan 12 kişiye “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” suçlamasıyla dava açılmıştı.

Kağıthane Kaymakamlığı, Çağlayan Adliyesi meydanı ve çevresinde gerçekleştirilmesi planlanan eylem, gösteri, toplanma, toplantı, basın açıklaması ve oturma eylemi gibi etkinliklerin bir gün süreyle yasaklandığını duyurmuştu.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınavı: Türkiye birincisi mülakatta elendi 4 il için gök gürültülü sağanak uyarısı SGK vurgunundan eski bakanın hastanesi çıktı Selahattin Demirtaş'tan aylar sonra ilk paylaşım İş cinayetlerini 'kader'e bağlayan Erdoğan'dan CHP'ye ihmal eleştirisi