G20 için OHAL
Protestolarla başlayan G20 Zirvesi’ne ticaret savaşlarının yol açtığı kriz ve alınan güvenlik önlemleri damga vurdu. Buenos Aires’te zirve için adeta OHAL ilan edildi
Latin Amerika'da ilk kez düzenlenen G20 Zirvesi tartışmalar eşliğinde başladı. Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te bu yıl 13’üncüsü düzenlenen zirveye “ticaret savaşları” damga vurdu. Zirve, ticaret, iklim değişikliği, göçmenler, mülteciler ve çelik vergisi gibi ihtilaflı konular nedeniyle liderler arasındaki görüş ayrılığına sahne oldu.
Ekonomik krizle mücadele eden Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri dünyanın en büyük ekonomilerinin dikkatini Latin Amerika kıtasındaki sorunlara çekerek, "Adalet açığının dünyanın her yerinde azalmaktan çok arttığı bir dünya ile uğraştığımızı her zaman hatırlamalıyız" dedi.
PUTİN-TRUMP GÖRÜŞMESİ İPTAL
ABD Başkanı Donald Trump, zirveye saatler kala Rus lider Vladimir Putin ile olan buluşmasını Kerç Boğazı krizi nedeniyle iptal etti. Kremlin Sözcüsü Mariya Zaharova, Trump'ın görüşmeyi iptal etmesinin gerçek sebebinin ABD'deki iç politik durum olduğunu söyledi.
Zirvenin önemli isimlerinden biri de Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman. İstanbul'da öldürülen Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı nedeniyle baskı altında bulunan Prens Selman bir dizi ikili görüşme de yaptı.
ARJANTİN-İNGİLTERE UZLAŞISI
Zirvenin 1982'de Falkland adaları yüzünden savaşa giren Arjantin ve İngiltere arasındaki ilk sembolik görüşme olması da bekleniyor. Theresa May savaştan bu yana Buenos Aires'i ziyaret eden ilk İngiliz başbakan olacak. Tony Blair 2001 yılında Arjantin'in kuzeyindeki Puerto Iguazú'da Brezilya sınırını geçerek Arjantin'i kısa bir süre ziyaret etmişti. Fakat Arjantin başkentinde ilk kez bir İngiliz başbakan resmen ağırlanmış olacak. Bu bağlamda, Macri-May görüşmesi Arjantin ve İngiltere açısından tarihi bir anlam taşıyor.
İKİ GÜN OLAĞANÜSTÜ HAL
Zirvenin güvenliği için Arjantin 30 Kasım ve 1 Aralık tarihlerini resmi tatil ilan etti. Güvenlik güçleri Buenos Aireslilere iki seçenek sunuyor: Ya kentten ayrılmalarını ya da protestolar bitene kadar kendi evlerinde kalmaları.