Hatay yeniden ayağa kalkıyor

Depremin başından beri bölgede faaliyetlerini yürüten Dayanışma Gönüllüleri içerisinde eğitim kampüsünün, çamaşır makinelerinin bulunduğu, haftada 4 bin 200 ailenin kullanabileceği yaşam alanının açılışını yapıyor.

Öncü DURMUŞ

6 Şubat’ta yaşanan depremin ardından bölgedeki ihtiyaçları gidermeye çalışan Dayanışma Gönüllüleri, TMMOB işbirliği ile İskenderun’un Mustafa Kemal Mahallesi’nde kurdukları yaşam alanını kademeli olarak açmaya başladı. İçerisinde 120 kişilik konteyner eğitim kampüsü, konteyner kreş, açık oyun alanı, günlük 10 ton içme suyu kapasitesinde su arıtma ünitesi, 40 adet çamaşır makinesi ve 21 adet tuvalet-duş bulunan yaşam alanı haftada 4 bin 200 aileye hizmet verecek.

Yeni yaşam alanının açılışı oyuncu Cengiz Bozkurt ile müzisyen Erdal Güney’in de katılımıyla 10 Haziran Cumartesi günü saat 17.00'de yapılacak. 

Bölgedeki halen süren eksikliklerin dayanışmayla üstesinden gelmeye çalıştıklarını belirten Dayanışma Gönüllüleri’nden Halil Ertunç, açılacak olan yaşam alanının güncel sorunların çözümü için inşa edildiğini belirtti. Ertunç, “Depremin ilk gününden itibaren buradayız. Kurtarma çalışmaları ile başlayan sürecimiz, devamında ihtiyaçlar üzerinden kurulmuş bir dayanışma ağını oluşturdu bizler için. Depremin ilk zamanları alt yapılar çökmüş, barınma sorunu üst düzeyde, hijyen, imkânları yok ve yemek ihtiyacı çok fazla idi. Dayanışma Gönüllüleri’nin sürecin en başında müdahale ettiği meseleler bunlar oldu. İlk etapta 2500 kişiye yemek sağlamaya çalıştık, 700’ün üzerinde çadır kurduk. Depremzedelere yaşam alanı oluşturmaya çalıştık” dedi.

BİRLİKTE KURMA FİKRİ...

Dayanışma faaliyetlerini yarını birlikte kurma fikri etrafında birleşerek çözmeye çalıştıklarını ifade eden Ertunç, “Memleketin birçok noktasından haftalık olarak buraya gelen, çalışan ekiplerimiz bu sorunlara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Açılışını yapacağımız yaşam alanı da bu sorunların etrafında dizayn edildi. Temel ihtiyaçlar sorununun yanına bugün eğitim, hukuk ve mühendislik alanı gibi faktörler de eklendi. Dolayısıyla bizde bu noktaları es geçmedik” diye konuştu.

KADINLAR UNUTULDU

“İktidar özellikle çocukların, gençlerin, kadınların sorunları göz ardı ediyor” diyen Ertunç, “Kurduğumuz bu alanın en büyük artılarından birisi de bu alanları var etmek oldu. Dayanışma Gönüllülerin içinde bulunan öğretmenlerimiz ile LGS’ye hazırlık kursları yürüttük. Yaşam alanı içerisine bir eğitim kampüsü kurduk. Hala en büyük problemlerden birisi olan hijyen ve içme suyu noktasında çalışmalar yaptık. Şu an 10 tonluk bir içme suyu üretim kapasitemiz var. Önümüzde ki günlerde bunu da 25 tona çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca çamaşır makinelerimiz ve duş yerlerimizi kullanıma açıyoruz” ifadelerini kullandı.

TEK ÇARE ÖRGÜTLENMEK

Deprem sürecinde Dayanışma Gönüllüleri’nin faaliyetleriyle birlikte örgütlenmenin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Ertunç sözlerini şöyle sürdürdü: “99 depreminde Değirmendere ve Gölcük’te kurduğumuz deneyimler bizlere bu alanların hepsinde yol gösterdi. Bu sayede gerçekçi, insanlara dokunan onların ihtiyaçlarını karşılayan bir süreç kurduk ve insanların bize olan güveni çok değerli. Devletin olmadığı, eksik kaldığı noktaları tamamlama gayretinde olduk. Bir şey çok açık ki ne kadar örgütlü olur, öyle hareket edersek sorunları aşmamız bir o kadar da kolay oluyor. Bu sebeple buradan da belirtmek isterim ki dayanışmayı büyüten, bizimle beraber olan herkesi gerçekleştireceğimiz açılışa davet ediyoruz. Memleket artık afet memleketi ve biz bunun karşısında dayanışmamız var diyoruz. Hangi dağ efkârlıysa Dayanışma Gönüllüleri orada olacak”

Günün Manşetleri için tıklayın