Söz üreticide!

SOL Parti, Uşak’ta 8 Ekim’de “Üzüm, tütün, buğday bizim canımız” çağrısıyla düzenleyeceği miting öncesi üreticilerle bir araya gelmeyi sürdürüyor. Çözüm bekleyen çiftçiler: “Biz artık bittik, herkes köyden kaçıyor.”

Berkay SAĞOL

Uşak’ta 8 Ekim Cumartesi günü gerçekleşecek Üretici Mitingi öncesinde, SOL Parti Uşak İl Örgütü kentin dört bir tarafında çalışmalarını sürdürüyor. Uşak Merkez, Eşme ve Sivaslı ilçelerinde çalışmalar sürerken, SOL Partililer hem halkla hem de üreticilerle bir araya geliyor.

Her üreticinin sorunu ortak. Hepsi girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasından şikâyetçi. Uşak’tan ve çevre illerden semt pazarına satış yapmaya gelen üreticiler, gün içinde kazandıkları paranın tamamının masraflara gittiğini söylüyor.

“Ürünlerimizi aracıya versek bu üç kuruş paradan da olacağız” diyerek söze başlayan bir üretici, “Toptancı geliyor düşük fiyat veriyor. Biz nasıl kazanacağız? Mazot, gübre, elektrik ve su maliyetleri belli. Tüm bunları hesaplayınca bu rakamlar bizleri kurtarmıyor. Çareyi gelip kendimiz pazarda satmakta bulduk. Burada en azından satıyoruz ve biraz para kazanabiliyoruz” dedi.

Pazaryerinde satış yapan bir başka üretici ise, “Eskiden pazara geldiğim zaman çok rahat satış yapardım. Maliyetlerde bu kadar yüksek değildi, iyi paralar kazanırdım. Hatta öğle yemeklerinde şehre geldim diye düşünerek canımın istediğini yerdim. Şimdi bir tane simit alıyorum. Gün içinde çay içerken bile kaç kez düşünüyorum. Biz artık bittik. Herkes köylerden kaçıyor. Rençberlerin desteklenmesi, köylerin tekrar canlanması lazım” diye konuştu.

ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE MAĞDUR

40 gündür miting çalışmaları için köy köy üreticilerle buluştuklarını hatırlatan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, “Gittiğimiz köylerde üreticiler yaşadıkları sorunları çok güzel biliyorlar. Üç tane yan yana köyde şirket sütü birinde 5 TL’ye, diğer köyde 6,25 TL’ye bir diğerinde ise 7 TL’ye alıyor. Ulusal süt konseyinin açıkladığı fiyat ise 7,5 TL. Soğutucusu olmayan üretici sütü dökmemek için bu fiyatlara vermek durumunda kalıyor. Üretici bu fiyata satıp yem fiyatını dahi karşılayamazken, kentte emekçi halk çocukları süte hasret kalıyor” dedi.

Köylülerin kazananın aracılar, şirketler olduğunun gayet farkında olduğunu belirten Başer, “Tarlayı ekmeye gelince, çoğu üretici tarlayı bu sene ekemiyor. Mazot, gübre, ilaç o kadar pahalı ki bırakın maliyeti karşılamayı, köylüyü borçlandırıyor” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM HALKLA BERABER ÜRETMEK

İktidarın tarım krizini, şirketleşmiş tarım politikalarıyla çözemeyeceğini ve gidişatın değişmesi gerektiğinin üreticilerin de farkında olduğunu belirten Başer şöyle konuştu: “Tarım ve hayvancılıla uğraşanların öfkesi büyük ancak; birlik olamamak, birlikte davranamamak çaresizliği, yalnızlaşmayı ve şehre göçü tetikliyor. Bu öfke akacak bir mecra arıyor. İşte biz devrimcilere düşen en önemli görev öfkenin akacağı, çözümün halkla beraber üretileceği bu kanalın açılmasını sağlamak. 8 Ekim mitingimiz bu nedenle önemli."

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınavı: Türkiye birincisi mülakatta elendi Selahattin Demirtaş'tan aylar sonra ilk paylaşım Mülakatı savunan bakanın eşine ‘yürü ya kulum’ denmiş! SGK vurgunundan eski bakanın hastanesi çıktı 4 il için gök gürültülü sağanak uyarısı