Sporcular Parkı Forumu: Ya karanlık ya demokrasi

Sporcular Parkı Forumu’nun düzenlediği ‘Ya Karanlık Ya Demokrasi’ etkinliğinde konuşma yapan BirGün Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Berkant Gültekin ve Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, siyasal İslam karşısında karanlıktan çıkmak için laiklik mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

HABER MERKEZİ

Gezi Direnişi’nde kurulan Sporcular Parkı Forumu, Beşiktaş Levent’te bulunan Sporcular Parkı’nda ‘Ya Karanlık Ya Demokrasi’ başlıklı söyleşi düzenledi.

BirGün Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Berkant Gültekin ve Tele1 Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Merdan Yanardağ ve Avukat Arzu Becerik’in konuşmacı olduğu etkinliğe çok sayıda yurttaş katıldı.

Moderatör Dr. Adnan Gürcan, Sporcular Parkı Forumu’nun çalışmalarını anlatarak etkinliğin açılışını yaptı.

8 YILDIR KESİNTİSİZ MÜCADELE

İlk olarak söz alan Avukat Arzu Becerik, mahallede bulunan İsmail Tarman Orta Okulu’nun imam hatip yapılmasına karşı mahalleli olarak verdikleri mücadeleyi anlattı. “Gezi Direnişi ile bir araya gelerek başlayan forumumuz yıllardır kesintisiz olarak devam ediyor” diyen Becerik, “Burası herkesin sorunlarını dile getirebildiği, çözüm aradığı bir yer oldu” ifadelerini kullandı.

YANARDAĞ: CUMHURİYET DEĞERLERİNİ SAVUNMASI GEREKENLER ONA İHANET ETTİ

“Bugün en temel sorun; bu karanlıktan nasıl çıkarız?” diyen Merdan Yanardağ da, “Solun 1980’den sonra liberalizm ile lekelenmesiyle bu ülkenin devrimci mirasıyla bağı koptu. Özellikle 80’den sonra toplumun muhafazakarlaştırılması ve Türk-İslam sentezine dayalı şekilde yetiştirilmiş olması” ifadelerine yer verdi.

“Biz cumhuriyetin değerlerini, kaybettikten sonra kavramaya başladık. İslamcıların cumhuriyete yönelttiği eleştiri ile solun eleştirisi birbirine karıştırıldı” diyen Yanardağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günün sonunda geldiğimiz nokta şu: Türkiye ne demokratik ne de özgürlükçü oldu. Türkiye, cumartesi pazar günleri evde içtiğin içkiye bile karışılır bir hale geldi. İnsanlar sağlık ile yaşam tarzı arasında sıkıştırılan bir noktaya geldi. Abdülhamit’i deviren bir geleneğe sahip bu topraklar. Bu geleneği hafife alıyorlar. Bunda cumhuriyeti savunması gerekenlerin payı çok büyük. Sadece iktisadi değerleri savunan bir mücadele doğru değil. Cumhuriyeti cami avlusunda terk edilen çocuk gibi kucağımızda bulduk. Cumhuriyet değerlerini savunması gerekenler ona ihanet etti.”

GÜLTEKİN: LAİKLİK EKMEK KADAR, SU KADAR ÖNEMLİ

Son olarak söz alan Berkant Gültekin ise, “İnsanlarla kurduğumuz bireysel ilişkilerde bile içinde bulunduğumuz sistemi görüyoruz” dedi.

“Yelpazenin sağındaki insanlar da içinde bulunduğumuz sistemin değişmesini arzu ediyor. 20’li yaşların başında olan jenerasyon büyük bir geleceksizliğin kaygısı içinde” diyen Gültekin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kan kaybeden bir iktidar var. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz’dan sonra Türk-İslam sentezinin rejimleşmiş haline büründü. En alttaki memurdan en tepedekine kadar devlet içindeki kadrolaşma bu ideoloji doğrultusunda gerçekleştiriliyor.

Son günlerde gündeme gelen Sedat Peker açıklamaları, Mehmet Ağar iddiaları yıllardır bilinen bir lağımın patlamasıydı.

En küçük fırsatı bile yaşam tarzına müdahale için kullanıyorlar. Pandemideki içki yasağını, geçmişteki ‘kızlı erkekli oturamazlar’ çıkışlarında da görüyorduk. Peki bu karanlıktan nasıl çıkacağız?

Öncelikle laikliğe gerçekten sahip çıkmalıyız. İktidarın gerici politikaları karşısında bunu kararlı bir şekilde savunup bu mücadele hattında korkmadan örgütlenmeliyiz.

Laiklik bizim için ekmek kadar, su kadar önemli. Bu ülkede hiçbir zaman demokrasi tam anlamıyla olmadı. Parlamenter sistem de yeterli değildir. Güçlü bir halk demokrasisinin inşa edilmesi, halkın kendi hayatının dönüşümünde söz sahibi olmasıyla mümkün.

Güçlü bir demokrasi için kamucu bir ekonomi gerekiyor. İnsanların yaşamsal ihtiyaçlarını bile zor karşıladığı bir düzlemde demokrasi çok zor. Ekonominin güçlü olması birkaç müteahhidin kamu ihaleleri ile değil, yurttaşların alım gücünün, ekonomik refahının yükselmesi demek.

Özgür bir eğitim ve adalet siteminin oluşması, medyanın özgürleşmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de en fazla kamu ilanı verilen gazete Türkgün. Büyük ihtimalle bu gazeteyi yoldan çevirdiğimiz herhangi bir yurttaş bilmiyor. Peki neden bu gazete bu kadar ilan alıyor? Çünkü iktidarın küçük ortağı MHP’nin gazetesi.

Demokrasinin en temel unsurlarından biri yurttaşların haber alma hakkıdır. Bugün kamu bankaları ve iktidar işbirliği ile özgür basın boğulmak isteniyor.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınavı: Türkiye birincisi mülakatta elendi Selahattin Demirtaş'tan aylar sonra ilk paylaşım Mülakatı savunan bakanın eşine ‘yürü ya kulum’ denmiş! SGK vurgunundan eski bakanın hastanesi çıktı 4 il için gök gürültülü sağanak uyarısı