Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak

İktidarın 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklama kararına itirazlar yükseliyor. Emek meslek örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler kararın meşru olmadığını belirtirken baskıcı uygulamalara ve keyfi yasaklara karşı Taksim’de olmakta kararlı. İki koldan Taksim’e yürüyecek olan emekçiler taleplerini de meydandan haykıracak. SOL Parti, TİP, TKH, EMEP yaptıkları ortak açıklamayla Saraçhane’de buluşma çağrısı yaptı. Açıklamada “1 Mayıs’ı yasaklamaya çalışan iktidara, hizaya sokmaya çalışan sermaye sınıfı temsilcilerine, 1 Mayıs’a gölgesini düşürmeye çalışan sermaye sınıfına karşı güçlü bir yanıt verelim” ifadelerine yer verildi.

Bilge Su YILDIRIM

İktidarın 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nı yasaklama kararına rağmen meydana çağrılar sürüyor. Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayan, ‘güvenlik nedenleri’ diyerek uydurma bahanelerle meydanı emekçilere kapatmaya çalışan AKP iktidarına karşı milyonlar ‘Artık yeter’ diyerek seslerini yükseltmeye başladı. Rejime karşı, bulunduğu her alandan itirazlarını sürdüren halk kesimleri Taksim’in 1 Mayıs’a kapatılma kararını da tanımayacaklarını belirtti. Ardı ardına yapılan açıklamalarda iktidarın keyfi yasaklamalarının meşru olmadığı belirtilirken Taksim Meydanı’nın asıl sahibinin halk olduğu vurgulandı. Yarın ülkenin dört bir tarafında kutlanacak 1 Mayıs için ise gözler Taksim’e çevrilmiş durumda.

Taksim Meydanı’nda düzenlenecek 1 Mayıs kutlamaları için iki ayrı yürüyüş kolu belirlendi. Beşiktaş ve Saraçhane’de buluşacak birçok emek meslek örgütü, siyasi parti, sendika ve topluluklar bu iki güzergâhtan Taksim’e çıkmak için yürüyecek. DİSK, TMMOB ve TDB Saraçhane’de buluşmak için çağrı yaparken KESK, TTB ve DEM Parti Beşiktaş’ta bir araya gelecek.

SOSYALİSTLER SARAÇHANE’DE OLACAK

SOL Parti, Emek Partisi, Halkevleri İstanbul Şubeler Koordinasyonu, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Komünist Hareketi’nin İstanbul İl örgütleri ise sosyalistlere Saraçhane’de buluşma çağrısı gerçekleştirdi. ‘‘Saat 10.00’da Saraçhane’de buluşuyoruz’’ denilen açıklamada Türkiye’nin derin bir krizden geçtiği belirtilerek, emekçilerin yoksulluk ve açlıkla boğuştuğu hatırlatıldı.

Sosyalistler, “Emperyalist finans merkezlerinin kapısında sömürge valisi edasıyla gezinen Maliye Bakanı’nın hazırladığı ve AKP’nin uygulamaya koyduğu ekonomi programının etkisi gün geçtikçe artıyor. Orta vadeli program ile halkın sırtına bindirilmiş vergi yükünü bir kez daha ağırlaştırmanın adımlarını atıyorlar. İşçi sınıfına kemer sıkma tavsiyesinde bulunanlar, patronlara ise ‘‘Krizi fırsata çevirme’ olanağı tanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Gündüzlerinde sömürüldüğümüz, gecelerinde aç yattığımız bu düzene başkaldırıyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, ‘1 Mayıs’ta birliğimizle, ortak ve irade kararlılığımız ile 1 Mayıs’ı yasaklamaya çalışan iktidara, 1 Mayıs’ı ‘hizaya sokmaya çalışan sermaye sınıfı temsilcilerine, 1 Mayıs’a gölgesini düşürmeye çalışan sermaye sınıfına karşı güçlü bir yanıt verelim’ denildi.

Açıklamada öne çıkan ifadeler şöyle: “Emperyalist finans merkezlerinin kapısında sömürge valisi edasıyla gezinen Maliye Bakanı’nın hazırladığı ve AKP’nin uygulamaya koyduğu ekonomi programının etkisi gün geçtikçe artıyor. Orta vadeli program ile halkın sırtına bindirilmiş vergi yükünü bir kez daha ağırlaştırmanın adımlarını atıyorlar. İşçi sınıfına kemer sıkma tavsiyesinde bulunanlar, patronlara ise ‘‘krizi fırsata çevirme" olanağı tanıyor. Manda yoğurduyla beslenen saray çevresi; ıstakoz yiyen, Maldivler’de tatil yapan, sayısız maaş alan bürokratlar; belediyelerde halkın parasıyla saltanat odaları kuranlar, tüketimi zaten kıt kanaate inmiş halka ‘‘tüketimi kısma’’sını söylüyor. Türkiye işçi sınıfının mücadelesiyle tarihsel ve kentsel bir anlam kazanmış olan Taksim’i emekçilere kapatarak işçi sınıfının ortak mücadele hafızasını kesintiye uğratmak istiyorlar. AYM kararını tanımayarak kendi yarattıkları hukuku dahi ayaklar altına alıyor, gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal etmeye devam ediyorlar. Yasaklarla, baskılarla engellemeye çalıştıkları, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam ve çalışma talebi, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesidir. Sermayenin saldırılarına, yoksulluğa, işsizliğe, iş cinayetlerine ve sömürüye karşı işçi sınıfının kitlesel birliği ve mücadelesi, tüm yasakları delip geçecek tek seçenektir. Bu seçeneği büyütmek, sınıf mücadelesinin önündeki güçlerin işçi ve emekçilerin büyüyen öfkesini insanca bir yaşam talebiyle birleştirerek meydanlara taşıma sorumluluğuyla hareket etmesini gerektirir.’’

SERMAYEYE CEVAP VERECEĞİZ

Fabrikalardan, tershanelere, iş yerlerine kadar işçiler 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. Tüm işçi ve emekçileri birlik olmaya, mücadele etmeye çağıran Liman-İş Sendikası açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: “Tüm Türkiye’de işçilerin konfederasyon ayrımı gözetmeksizin bir araya gelmesi, ortak sorunlarının çözümünde hayati önemdedir. İşçilerin sendikal hakları engelleniyor, sendika diyen işçi işten atılıyor. İnsanca çalışma ve yaşama talebi ile örgütlenen işçiler ise bin bir türlü engelle karşılaşıyor. Tüm bu sorunların çözümü yine dayanışmadan ve bir arada mücadeleden sendikalaşmadan geçer. Haklarımız için haydi 1 Mayıs’a, birlikte mücadele etmeye.” DİSK Genel İş 2 No’lu Şube ve Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şube, ise İZSU merkez binası önünde ortak bir açıklama düzenleyerek 1 Mayıs’a çağrı yaptı. Açıklamayı okuyan DİSK Genel İş 2 No’lu İzsu İş Yeri Temsilcisi Turgay Arda, Dünyanın en uzun çalışma saatleri Türkiye’de. Üstelik iş cinayetleri, meslek hastalıklarıyla cebelleşiyoruz. Türkiye, dünyadaki işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasında. Ancak bu böyle gitmez. Adalet için 1 Mayıs’a. Zenginin servetine servet kattığı bu düzene son vermek için, gelirde, vergide ve ülkede adalet şart” diye konuştu. Açıklama sonrası konuşan Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şube Yürütme Kurulu Üyesi Deniz Islakoğlu; İzenerji,Lezita, IFFCO, GATES, Mega Polietilen işçilerini selamladı. Islakoğlu, “1 Mayıs Adıyaman Besni’de işçilerin çadırlarını yakan sermaye sınıfına en güçlü cevabı 1 Mayıs’ta ortak yürüyüşümüzde, ortak mücadelemizde birlikte göstereceğiz” dedi.

1 MAYIS TAKSİM’DİR

Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Taksim Meydanı’nı yasaklayan AKP iktidarı, ülkede emeği ile geçinen milyonların önüne set çekme derdinde. Verilen hukuksuz ve keyfi karara rağmen kutlama çağrısı gerçekleştiren bütün kesimler ise bu kararı tanımamakta ısrarcı. Her yıl düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarında Taksim’in önemi ise çok daha büyük. Ülkede demokrasi ve emek mücadelesinin toplum belleğinde bir yeri olan meydan, 1977’de hayatını kaybeden 34 kişi ve yaralanan yüzlerce kişi için de bir anma günü olarak ayrı öneme sahip. 1 Mayıs 1977’de ülke tarihinin en kanlı katliamlarından birinin yaşandığı Taksim Meydanı’nda yaşananlar bugün ülkenin geldiği noktada oldukça etkili oldu. Yükselen işçi hareketine, ülkenin ilerici ve devrimcilerine karşı gerçekleştirilen katliam darbe koşullarını etkili kılarken ülkeyi de 12 Eylül karanlığına götürdü. Katliamın ardından failler bulunmazken o günden bugüne iktidarda kim varsa meydanı emekçilere kapattı.

2010 yılına gelindiğinde özgülükler kisvesi altında meydanı açan AKP iktidarı ise aradan geçen 3 yılın sonunda meydanı bir kez daha yasakladı. Her 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyen yüzlerce kişi gözaltına alındı, polisin sert müdahalelerine maruz kaldı. Taksim Meydanı’nı savunan herkes terörist ilan edildi. Ancak yine de 1 Mayıs denilince toplumun bütün kesimlerinin aklında Taksim Meydan’ı kaldı. Bu sene gerçekleşecek 1 Mayıs kutlamalarında ise Anayasa Mahkemesi’nin ‘Taksim kapatılamaz’ kararı iktidarın keyfi yasağını bir kez daha gözler önüne serdi. Emek meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, kadın ve gençlik örgütleri, işçiler ise iktidarın ülkede yarattığı yıkım karşısında bu sene 1 Mayıs’ta ‘artık yeter’ tepkisini gösterdi. Hukukun ayaklar altına alındığı, ekonomik krizin bütün faturasının emekçilere çıkarıldığı, eğitimden sağlığa bütün alanlarda bir yıkım yaşandığı koşullarda milyonlar bu sene 1 Mayıs’ta taleplerini Taksim’den haykıracak.

O KOLTUKLARINIZDAN KALKIN

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül’ün ardından 1 Mayıs İşçi Bayramı hakkındaki açıklamasında, Taksim’de yapılmak istenen kutlamalara izin verilmeyeceğini açıkladı. Anayasa Mahkemesi’nin geçen aralık ayında verdiği hak ihlali kararını görmezden gelerek yasağı duyuran Yerlikaya, önceliklerinin “Mega şehrin huzuru, güvenliği ve kamu düzeni” olduğunu savundu. Yerlikaya’nın açıklaması sonrası CHP Lideri Özgür Özel, Yerlikaya'yı telefonla arayarak, 1 Mayıs’ın Taksim'de kutlanmaması yönündeki kararın gözden geçirilmesini talep etti.

Ali Yerlikaya

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer ise Yerlikaya'nın açıklamasına tepki gösterdi ve istifa çağrısında bulundu. Taşcıer, ‘‘Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu Bakanı, 1 Mayıs Taksim’de kutlanırsa güvenliği sağlayamayız diyerek o makamda boşa oturduğunu kameralar karşısında ilan etmiştir. Madem öyle kendisini bugün gereğini yapıp istifa etmeye davet ediyoruz. Eğer ‘42 bin polisle sokaklarda olacağız’ deyip de güvenlik endişesi var diye Taksim’i yasaklıyorsanız, o koltukta oturmayın’’ dedi.

ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDAN ALANLARA ÇAĞRI

Ülkenin birçok noktasından da çağrılar gelmeye devam ediyor. O kentlerden bazıları şöyle:

İZMİR: KESK, TMMOB, DİSK, TTB 1 Mayıs için ortak açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada, “Ekmeğimizin her gün ama her gün küçüldüğü, gelirde, vergide ve ülkede adaletsizliklerin arttığı; hak ve özgürlüklerimizin alabildiğine kısıtlandığı bu süreçte, hükümetin yoksullaştırıcı ekonomik programına, seçimden sonra uygulayacağını ilan ettiği acımasız kemer sıkma politikalarına, tüm haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere karşı itirazlarımızı şimdi de 1 Mayıs meydanlarına taşıyacağız” ifadeleri yer aldı.

ADANA: KESK Adana Şubeler Platformunun yaptığı basın açıklamasında “Umudu ve mücadeleyi büyütmek için 1 Mayıs’ta buluşalım” denildi. 31 Mart’ta halkın bu iktidara arttık yeter dediğini belirten KESK MYK Üyesi Erdal Karakuş “İktidarın toplumsal cinsiyet ayrımcılığını körüklemekte ısrar eden, cemaat ve tarikatların hegemonyasını güçlendiren politikalarına karşı sözümüzü söylemek, mücadelemizi örmek, tekçi, cinsiyetçi, ırkçı iktidara ‘Dur’ demek için 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nde alanlarda olacağız” diye konuştu. SOL Parti Adana İl Örgütü de kentin birçok bölgesinde 1 Mayıs için çağrı bildirileri dağıttı.

BATMAN VE VAN: İki ilde de 1 Mayıs kutlamaları bölgesel olarak gerçekleştirilecek. Çevre illerin de çağrıları sürerken kutlamaların kitlesel geçeceği öngörülüyor.

DİYARBAKIR: AKP ve MHP ittifakının olmadığı, halkın kayyumları yendiği bir 1 Mayıs kutlamalarının olacağı kentte sendika temsilcileri, ‘‘Alanlarda buluşup mücadelemizi büyütelim” çağrısı yaptı

KAYSERİ: SES Kayseri 1 Mayıs için Kayseri Mimar Sinan Parkı’nda toplanmak üzere çağrıda bulundu. Açıklamada, ‘‘Hakları için, eşitlik ve özgürlük için, sömürüsüz bir dünya ve ülke için yaşamlarını yitirenleri sevgi ve saygıyla anıyor, anılarına bağlı kalacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz" ifadeleri kullanıldı. 

KOCAELİ: İzmit’te gerçekleşecek 1 Mayıs kutlamalarında valiliğin 8 yıldır yasakladığı yürüyüş yolu güzergâhı bu sene açık olacak. 1 Mayıs çağrılarının devam ettiği kentte, yapılan açıklamalarda, güzergâhın bu sene açık olmasının emekçilerin, direnenlerin, devrimcilerin yıllardır süren iradesinin ve kararlılığının bir sonucu olduğu belirtildi.

∗∗∗

11 YILDIR İŞÇİ SINIFINA KAPALI

Arzu Çerkezoğlu
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkan

Ekmek, adalet ve hürriyet için 1 Mayıs alanlarında olacaklarını söyledi. İşçi sınıfının bu 1 Mayıs’ı oldukça ağır koşullarda karşılamaya hazırlandığını kaydeden Çerkezoğlu, “En kitlesel, en coşkulu şekilde yurdun dört bir yanında meydanlarda olacağız” dedi. Vergide, gelirde ve emeklikte adalet talepleriyle 1 Mayıs’a katılacaklarını belirtirken Taksim Meydanı’nın özgürleştirilmesi ve 1 Mayıs kutlamalarına açılması için yıllardır sürdürdükleri mücadelenin devam ettiğinin de altını çizdi. Çerkezoğlu, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamalarının dünyanın en kalabalık kutlamaları arasında olduğunu hatırlattı.

“2013’te gelen yasakla birlikte Taksim Meydanı 11 yıldır işçi sınıfına kapalı” diyen Çerkezoğlu, 1 Mayıs meydanının Taksim Meydanı olduğunun altını çizdi. “2013’ten bu yana Taksim Meydanı’nın işçi sınıfına açılması için her alanda sürdürdüğümüz mücadelenin hukuki ayağının sonuçları gerek Anayasa Mahkemesi gerekse Avrupa Mahkemeleri tarafından ortaya konuldu. 1 Mayıs Meydanı olan Taksim Meydanı’nın işçi sınıfına kapatılması hukuksuzdur” dedi. Bu seneki 1 Mayıs’ta kitlesel bir şekilde Taksim’de olacaklarını ilan ettiklerini ve bu kararda ısrarcı olarak bir aya yakın süredir mücadele ettiklerini söyleyen Çerkezoğlu, “Yarın 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacağız” dedi.

∗∗∗

UMUDU BÜYÜTMEK İÇİN

Ayfer Koçak
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı

Alım gücünün azalmasının yanı sıra kamusal hizmetlerde de daraltılmaya gidildiğini vurgulayan Koçak, “Sağlık hizmetine ulaşmak da nitelikli eğitime erişmek de biz emekçiler için artık çok zor” dedi. Ortalama kiraların, ortalama memur maaşının %75’ine tekabül ettiğini ifade eden Koçak, “Çocuklarına bir gelecek hazırlamak, brikim yapmak, eğitimi için kaynak ayırmak bir yana, öğünlerini dahi karşılayamayan işçi ve emekçi ailelerinin yarısı asgari ücret düzeyinde ve açlık sınırının altında olan maaşları ile baş başa kalmış durumda. Her hanenin süreklileşmiş gündeminin yoksulluk ve ayın sonunu getirmek olmasının sonucunda, küçücük çocukların dahi ekonomi haberlerine dikkat kesildiği bir ülkeyiz artık” şeklinde konuştu.

İktidarın “kadınların iş ve aile yaşamlarını uyumlaştırma” adı altında kadını, aileye ve erkeğe tabi kılan dayatmalarla kadın emeğini güvencesizleştirdiğini de söyledi. İstihdama erişebilen kadınlara da yarı zamanlı, esnek ve düzensiz çalışma seçeneklerinden fazlasının sunulmadığını belirtirken kadınların iş yerlerinde maruz kaldığı mobbing, cinsel taciz ve şiddeti de artırdığını kaydetti.

TAKSİM YASAĞI ÇARESİZLİĞİN İFADESİ

Koçak, “Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ‘Bu alanda kitlesel kutlama inadı, 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu zedelemektedir’ sözü iktidarın çarpık zihniyetinin ve saptırmanın en bariz örneğidir. Bakanın iddiasının tam aksine gerginlik, iktidarın yasak inadından kaynaklanmaktadır” dedi. Koçak, şöyle konuştu: “İktidarın hazmedemediği her kesimden emekçinin Taksim’de buluşarak ortak mücadele vurgusunu öne çıkarmasıdır. 15 milyonu aşkın yurttaşımızın yaşadığı İstanbul’da, yüz binlerce insanımızın sokaklarda olduğunu düşünecek olursak, 1 Mayıs’a yani emekçilere geldiğinde ‘alanları kapatma’ garabeti ile siyaset yapmak bu iktidarın aynı zamanda çaresizliğini de karakterini de göstermektedir. İktidar 1 Mayıs’ta emekçilerin güvenliğini sağlayamıyorsa, bu ülkede hiçbirimiz güvende değiliz demektir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de işçilerin ve emekçilerin, kendi belirledikleri, kentin en merkezi meydanlarında, İstanbul’da da Taksim Meydanı’nda coşkuyla 1 Mayıs’ı kutlama hakkı vardır.”

∗∗∗

GELECEĞİMİZ İÇİN ALANLARA!

Tarık İşmen
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı

İşmen, meslektaşlarının yararına bir gelecek için 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını söyledi. İşmen son yıllarda kontrolsüzce artan Diş Hekimliği Fakültesi sayısının her sene ihtiyaçtan daha fazla diş hekimi mezun ettiğini ve dolayısıyla diş hekimleri arasında işsizliği artırdığını kaydetti. Artan işsizliğin bir sonucu olarak diş hekimlerinin işçileştiğini de belirten İşmen, “Diş hekimlerinin işsizliğine de işçileştirilmesine de karşı alanlarda olacağız” dedi.

Aynı zamanda diş hekimi emeklilerinin çoğunun özel-BAĞKUR emeklisi olduğunu söyleyerek 10 bin TL bandında bir emekli aylığı aldıklarını vurguladı. İşmen, “Bu tablo, emekli diş hekimlerinin 50 bin TL olan yoksulluk sınırının 5 kat altında bir ücretle geçinmeye mahkum olduğu anlamına gelir” dedi. Kamuda çalışan diş hekimleri arasında ise mobbingin oldukça yaygın olduğunu belirtirken “15 dakikada 1 hasta baskısına karşı da alanlarda olacağız” dedi.

∗∗∗

İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK

Ali İhsan Ökten
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2’nci Başkanı

Ökten, Taksim Meydanı’na getirilen yasağın hukuka aykırı olduğunu söyledi. “Valiliğin aldığı karar demokratik haklarımıza ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır” diyen Ökten, bu tarz uygulamaların ancak antidemokratik totaliter yönetimlerin olduğu ülkelerde geçerli olduğunu kaydetti. Ökten, TTB’nin tüm hekimler adına 1 Mayıs’ta birlik ve mücadele için, dayanışma içinde bir arada olacaklarını vurguladı.

Ökten, şöyle devam etti: “Tüm yurttaşların açlık sınırında yaşamalarına yol açan siyasi ve ekonomik politikalara karşı çıkıyoruz. Emeğe düşman olan, neredeyse tüm toplumu asgari ücret sınırında yaşamaya mahkûm eden; eylem, iş bırakma ve grevleri yasaklayıp kısıtlayan, her antidemokratik uygulamayı kendine mubah sanan bir iktidara karşı taleplerimiz ise, her zaman olduğu gibi iş, ekmek, özgürlük olacaktır.”

∗∗∗

EMEK VE BİLİMİN IŞIĞINDA

Emin Koramaz
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı

Koramaz, umut ve kararlılıkla bu sene de 1 Mayıs meydanlarında olacaklarını söylerken mühendis, mimar ve şehir plancıların 1 Mayıs’ı hangi koşullar altında karşılayacağını anlattı. Koramaz, şöyle konuştu:

“İktidarın yatırımların neredeyse bütününü durdurması, üretimi dışlayan bir ekonomi politikası izlemesi ve buna bağlı olarak da meslek alanlarımızı daraltması en büyük sorundur. Ücretli çalışan her meslektaşımız ve henüz eğitim-öğretim sürecindeki öğrenci arkadaşlarımız, kendilerini yarının potansiyel işsizi olarak görüyor artık. Tecrübeli meslektaşlarımızın bile işsiz bırakıldığı ya da işsizlikle tehdit edildiği bu dönemde, özellikle genç meslektaşlarımız kendi ülkelerinde bir gelecek göremiyorlar. Kamuda çalışan meslektaşlarımız düşük ve eşitsiz ücret, sözleşmeli istihdam, özlük hakkı kayıpları ve teknik personel ataması yapılmaması, daraltılan kamu kadroları nedeniyle ülkelerine hizmet üretemiyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması, güvencesiz ve esnek çalışma, aşırı çalıştırılma, açlık sınırı altında ücretlere çalışmaya zorlanma, mobbing sorunlarıyla mücadele etmeye ve hayatta kalmaya çalışıyor. Serbest çalışan, küçük büro ve atölye sahibi meslektaşlarımızın pek çoğu artan maliyetler, iş hacminin azalması, artan borç yükü nedeniyle iş yerlerini kapatmak zorunda kalıyor. Emekli meslektaşlarımız ise tüm emekliler gibi düşük ücretlere, hak kayıplarına, toplumsal yaşamın dışına itilmeye mahkûm bırakılıyor.”

TARİHSEL SORUMLULUĞUMUZ

“Taksim Meydanı, memleketin tüm meydanları gibi, tüm yurttaşlarına açık olmak zorundadır” diyen Koramaz, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı da hatırlattı. “Taksim Meydanı, geçmişten bugüne eşitliğin, özgürlüğün, emeğin ve demokrasinin meydanıdır. Bu nedenle Taksim’in emekçilere kapatılması, bu ülkenin aydınlık yarınlara, gelecek güzel günlere kapatılması anlamını da taşımaktadır” diyerek devletin görevinin tüm aygıtlarıyla 1 Mayıs’ın Taksim’de ve her yerde güvenli ve barış içinde kutlanmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Koramaz, şunları söyledi: “Sudan sebepler göstererek bizleri baskı altına almak istemelerine karşı, orada yaşamlarını kaybetmiş arkadaşlarımıza, ayaklarımızı bastığımız emek mücadelesi tarihine ve yarınlarımıza karşı duyduğumuz sorumluluğun bilinciyle ısrarla Taksim’de olacağız. Şu bilinsin ki Taksim Meydanı 1 Mayıs ile özdeştir. 1 Mayıs emekçilerindir. 1 Mayıs’ı engellemek ifade özgürlüğünü engellemektir. 1 Mayıs’ın Taksim’de ve tüm yurtta güvenli bir şekilde kutlanması sağlanmadığı takdirde siyasal iktidar bir kez daha temel haklarımızı gasp etmiş olacak ve hem hukukun hem de yurttaşların karşısında suçlu olacaktır.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Öğretmenlere yasaklar geliyor Kobani Davası'nda karar: Demirtaş'a 42, Yüksekdağ'a 30 yıl ceza! Ülkücülere ceza yağdı Meteoroloji'den gök gürültülü sağanak ve kar yağışı uyarısı İBB tarihi binasını geri alıyor