Al sana güçlü liderlik
Psikiyatri ve siyaset psikolojisi alanında yapılan çok sayıda çalışma kitlesel takipçi devşiren liderlerin dikkate değer bir bölümünün çeşitli psikiyatrik rahatsızlıklardan mustarip olduklarına işaret etmektedir. Bion bu tür liderlerin psikotik, Halperin paranoyak, Kohut narsisistik, Lindhom ise borderline (sınır) kişilik bozukluğu olduğuna işaret eder.
Bununla birlikte, birçok sorunlu lideri nitelemede narsisizm bir adım öne çıkıyor. Konunun dünyaca tanınmış uzmanı Vamık Volkan narsisistik liderlikleri iki türe ayırıyor. Onarıcı narsisistik liderlik kendisini halkıyla özdeşleştirir ve yüklendiği “büyük misyonu” davasının parçası haline getirir. Öte yandan yıkıcı narsisistik liderlik biçiminde, liderin projesinin merkezinde kendisi vardır;kendi gözündeki değersizliğini diğer insanlara yükleyip, kırılgan psikolojik dengesini düşman olarak ilan ettiği kesimlere saldırarak korumaya çalışır.
Koskoca toplumların hangi vasıflara sahip olursa olsun, bir kişi/lider tarafından şekillendirildiğine, uçurum kenarına getirilebildiğine ikna olanlardan değilim. Ama içinde yaşadığımız dünyada birçok toplumun, tam da içinde bulundukları sorunlar nedeniyle, sorunlu liderlere yöneldiğini ve bu nedenle başlarının derde girdiğini de görmek durumundayız.
Diğer bir anlatımla, “güçlü kişilik”, “büyük projecilik”, “kararlılık” etrafında kutsanıp, kurtarıcı olarak sarılınan liderin, tam da bu özellikleri nedeniyle belli bir aşamada sorun haline gelmesi, kurtulacağız derken toplumların büyük acılar yaşaması hiç de seyrek karşılaşılan bir durum değil. O nedenle, yıkıcı ya da patolojik narsisist liderleri ciddiye almak gerekiyor!
Uzman olmadığım bu konuda daha fazla fikir beyan etmek yerine, konunun uzmanı, Betty Glad’ın “Diktatörler Niçin Bu Kadar İleri Gider” başlıklı makalesinden bir özet şemayı Türkçe’ye çevirmekle yetineceğim.
Patolojik Narsisist Liderliğin Psikolojik Özellikleri
Narsizmin Davranışlarda Kendini Gösterme Biçimi,
İktidar ve Patolojik Narsisist; Etkileşimden Doğan Sonuçlar
Siyaset bilimci olarak söyleyeceklerimin sınırına geldiğim yerde, sözü psikiyatristlere, siyaset psikologlarına bıraktım. Benim onların söylediklerinden anladığım durumun pek parlak olmadığı!
Günün Manşetleri için tıklayın