O kadar ‘uzun’ mu? Bunlar ‘At hırsızı’ ama Türkiye Dingo’nun ahırı değil!
128 milyar dolar nerede? Saman oldu. Saman ne nerede? At yedi. At ne oldu? Belediyeden kaçtı. Belediye ne yaptı? Yurtdışına uzadı! Bir, ‘yandı, bitti, kül oldu’ oldu tekerlemesi, Türkiye uyarlamalı canlandırılıyor sanki. Temeline dinamit konan ülke, birden çok sorunla aynı anda boğuşuyor.
Urfa’nın Eyyubiye ilçesindeki patates dağıtımında izdiham yaşanması, hem utanç hem de elem verici bir manzara. Ay’a çıkmayı hedefleyen Türkiye’de yurttaşların yere düşen patatesleri toplamaya çalışması, 19 yıllık iktidarın topluma biçtiği rolü ve bunu hiç umursamadığını gösteriyor.
AKP’LİLER PARA, YOKSUL HALK PATATES İÇİN BİRİRİNİ EZİYOR!
‘AKP çocukları’ lüks yaşam içinde ‘paraları ezerken’, halk ise yere düşen patates, soğanı almak için birbirini eziyor. Kalabalık, salgına önem ‘veremediğini’ gösteriyor. Günübirlik bir yaşam mücadelesi. Yurttaşın, kendine karşı ilk sorumluluğu günü kurtarabilmek. Kendisini ‘ilerisi için sakınmaya dair’ plan, program yapamıyor.
128 MİLYAR DOLAR YOK OLMASAYDI…
“Bu açıdan 128 milyar dolar nerede?” gibi sorular, daha derin anlamlar ifade ediyor. Çünkü 128 milyar doların her kuruşu yoğun bakımda erişilemeyen bir yatağa, ‘devletin bakamadığı için çalışmaya mahkûm ettiği’, entübe durumdaki işçiye tekabül ediyor. ‘Soru’nun tam karşılığı, hastalıktan kırdırılan vatandaş, patates için birbirine ezdirilen hemşeridir.
TÜRKİYE SADECE EKMEĞE Mİ AÇ?
Yurttaş sadece ekmeğe değil, adalete, sağlığa, demokrasiye, şeffaflığa, laik bir yaşama, özgürlüğe, huzur ve barışa da aç. Vatandaşın her türden açlığını, patates, soğan dağıtarak ‘bastırmaya çalışan’, insanını 2021 yılında, Victor Hugo’nun ‘Sefiller’ romanı içine sıkıştıran, bunu da övünçle sunan bir yüzsüzlüğün tam ortası!
YİNE ŞAHLANIYORUZ!
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hala ekonomideki ‘şahlanıştan’ söz ediyor! Oysa tüm sorunların odak notasında, 19 yıldır iktidarda olan ve ‘o iktidarı’ son 6 yıldır, küçük ortağı MHP ile ite kaka götürmeye çalışan AKP var. Pespaye bir iklim.
İKTİDARIN HER TÜRDEN TETİKÇİSİ
Bu pespaye iklimin, Türkiye’yi kalıcı olarak teslim alması için, toplumsal, hukuksal ve kültürel hegemonya kahramanları tahsis edilmeye çalışılıyor. Kimdir onlar? Kumar borçlarını, ‘Erdoğan abisine’ sevgisi ile eşitleyen kolpacı Serdar’dır.
Cezaevi çıkış belgesini, ‘devletin zor aygıtı olacağı taahhüdü ile imzalayan' Gangaster Alaattin’dir. 128 milyar doların hesabını soranlar için üstü kapalı katliam çağrısı yapan, ‘cezasızlığın’ ayaklı karşılığı Menzilci Doktor Ali’dir. Karşı mahalleden taşıyıp, devşirdikleri ‘Sazcı Kardeşlere’ destek Şükriye’dir.
Hani, “Benim memurum işini bilir, Anayasa’yı bir kere delersek bir şey olmaz” diyen 12 Eylül darbesi hassas dönüştürücüsü Turgut Özal’a ölüm yıl dönümü diye övgüler düzülüyor ya… İşte bu dönem, o dönemin planlı programlı mirası. Eski Türkiye’nin o zaman ekilen tohumları, bu dönemin çürük mahsulü oldu şimdi!
Türkiye’yi ‘ak’layıp, paklayıp dizayn edecekler! Cebimizden çıkan, çocuklarımıza yar olmayan 128 milyar doların buharlaştığı Türkiye’yi! AKP’li belediyeler eli ile insan kaçakçılığı yapılan tuhaf ülkeyi! Atların bile ortadan kaybolduğu, hesabının verilemediği bir hengameyi!
İktidar, her türden açlığı, patates dağıtarak bastırmaya çalışıyor, Erdoğan bininci kez şahlanıp Türkiye masalını anlatıyor! Yönetilemeyen Türkiye’de tetikçiye görev düşüyor. AKP ile az gittik uz gittik, teşbihlerin bile gerçek olduğu yere ulaştık! ‘At hırsızıdır’ bunlar!
Bunlar öyledir de… Koşullar bugün ne olursa olsun, iyi kötü, yüz yıllık bir demokrasi geleneği, sorun çözme kapasitesi, özgürlük anlayışı, birlikte yaşama kültürü olan ülke, Dingo’nun ahırı değildir! Ortak toplumsal kanı işlerin böyle yürümeyeceği yönünde.
Günün Manşetleri için tıklayın