Peki, ama nasıl mı?

Bir şair halkına, insanına, dünyasına karşı hep sorumludur, bunu unutma; bundan kaçan şiir olmaz.

Ferruh Tunç

Sevgili genç şair; şiir, onun kuramı öğrenildikten sonra yazılan bir şey değildir. Kuram, çok sonra, yazdıklarından ve başkalarının yazdıklarından edineceklerini, kendi şiir yazma halindeki arayış ve deneyselliğini törpülemeyeceği, sınırlamayacağı güvencine eriştiğin bir zamanda üstüne düşmeni salık vereceğimiz yararlı bir uğraş alanıdır. Ama şair için erken ve yoğun bir şekilde kurama gömülmek tehlikelidir; böylesi erken bir kuramsallaşma, şiirini yazılmış olan şiirlerin kusursuzluğuna yaklaştırarak seni özgünlükten uzaklaştırır.

Elbette şiir yazarken şiirin kendiliğindenliği ve deneyselliğini engellemeyecek kertede şiirin ne olduğuna dair görüşün olacak ve bu görüşün şiirinle birlikte değişecektir. Bu görüşün yanlış veya eksik ve hatta eskimiş olması o kadar da önemli değildir. Yeter ki, bir yandan şiirin eski şiiri taklit etmesin, var olan şiirle aşırı benzeşmesin, öte yandan da şiirin ne kadar yenilenirse yenilensin genel anlamdaki şiirin çekirdek özelliklerini barındırsın içinde. Burada temel şiir bilgisini kuram sayıp bir kenara atamayacağımızı anlamış olmalısın. Benim kuramla kastım, sana özgü şiiri kurgulayan ya da çözümleyen bilimsel-felsefi-estetik bilgi bireşimidir. Buna poetika da diyorlar. Bu bilgiyi şiirinin gerisinde tutunmanı ve onu kendine özgü oluşturmanı, hatta şiirinin poetikana yol açmasına olanak sağlamanı salık veriyorum.

Sözün tam burasında bu yazıyı da okuyup bir kenara atmak yararlı olur.

Bilgi edinerek, tutarlı ve zengin yaşamaya çalışarak edindiğin nice deneyimlerinin, dilinde ve zihninde kımıldayan sezgilerinin götürdüğü yola çevir yüzünü. Şair insan, aldığı öğütlerden çok kendi deneyimlerinden öğrenir... Yaz, oku, yırt... Şiirini bir gün mutlaka bulacağına güven. Ve telaşlanma...

Şiirini buldun, fakat fark edilmiyorsan, buna gereğinden çok aldırma... Değerli şiir er ve geç fark edilecektir. Seni fark etmiyorlar, sana ödüller vermiyorlar, seni sevmiyorlar diye sakın şikâyet etme! Çünkü şairlik bir yanıyla akıncılık-şövalyelik, bir yanıyla dervişlik-misyonerliktir... Bu kısa tavsiyeyi eksik bulursan, Okurunu Arayan Yazar başlıklı yazımı öneririm.

Gururlu olma diyemem... Başka türlü şair olunmuyor gibi gelir bana... Belki de olunuyordur... Ama kibirle gururu karıştırdığımızda geç olmadan bunu fark edebilmeliyiz. Bu çok önemlidir…

Yanlıştan, hatadan korkma. Biz, şairler çok yanlışlar ve hatalar yaparak yaşarız. Duygulu olduğumuz içindir bu, yeni yollar aradığımız içindir... Hep en doğruyu bilen, bunu tekrar edip duran yaşlılarla arana bir şefkat mesafesi koymalısın. Çizgisinden hiç sapmamış olan insanlar, hiçbir yere akmamış ırmaklardır unutma. Hatırla; macera, suyolu demektir, Menderes (Maiandros) de öyle... Onlar kuruya çoğala, fakat bir yaşam kültürü üreterek ilerler ve tuza boğulur. Yalpalamaktan, deltalar oluşturmaktan hep mutluluk duy… Böylece dengeni bulacak, yazgını kendinin kılacak, şiirini yazacaksın...

Ahlakçılara kulak asma...

Şairliği şu itibarlı değersizliğinden kurtar artık!

Kapalı gruplardan, çok durağan ve aşırı dingin hayatlardan sakınmanı da önerebilirim burada. Ama aşırı sosyalleşmeye ve sahne tuzaklarına, kerameti kendinden menkul ‘celebrity’ duygularına da kanma…

Aşk cevherini hem kaz hem çıkar hem işle hem de yeniden ergit ve doğaya kat, karıştır…

Şiirinde yaşam kımıldasın. Ama ölüm sessizliği de yanına tutunabilsin usulca.

Siyasi ol veya olma, ama siyasetin kamburuna asla yatma! Bir şair halkına, insanına, dünyasına karşı hep sorumludur, bunu unutma; bundan kaçan şiir olmaz. Tersi bir cümle bir şiirdeyse bu gerçeği teyit ediyordur aslında. Yangın kundakçısı, katil, gaspçı, ispiyoncu, ihanet eden... Bunların eylemlerini güzelleşecek şiirleri yoktur! Şiirin erdemle hep bir ilişkisi vardır.

Hem dikkatli hem dalgın ol.

Bir de şair olmak için aşırı gayret gösterme lütfen. Bu seni olgunlaşmadan profesyonelleşirdir, esnaflaştırır, imajına hapsolur, şiire düzlüğüne çıkamazsın.
Şairlik, bir meslek değildir. İnsan olduğumuz ya da insan olmaya çalıştığımız için şiir yazarız.

Ve öğütlerim için beni bağışla...

Ne kendinden ne de yurdundan ümidini kes.

Bize yeni şiirler yaz!

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Şimşek’in Programı: İşsizlik, borçluluk, daha fazla yoksulluk Şimşek, ekonomi ve gerçek Dizi önerileri Ekonomik politikalar ve bütçe “Gurbeti ben mi yarattım?”