Bu dünya hepimizin

Afrika’dayken 10 yıl hapse mahkûm edilen Enzo Ikah, tutuklanmasına neden olan Vahşi Asker isimli şarkıyı ilk kez kaydetti. Ikah, “Ben mülteciysem sen de mültecisin. Bu dünya hepimizin. Neden savaşıyoruz” diyor.

Işıl ÇALIŞKAN

Afrikalı sanatçı, aktivist, psikolog Enzo Ikah’ın mücadelelerle geçen yaşamı adeta ‘film gibi’. Kongo başbakanının pilotluğunu yapan babası ve aynı uçakta hosteslik yapan annesinin uçağı politik nedenlerden dolayı düşürülüyor ve Ikah henüz dört aylıkken anne ve babasını kaybediyor. Fransa’da, Sorbonne Üniversitesi’nde psikoloji bölümünü okuyan Ikah, Kongo'ya geri döndüğünde ülkesinde bir şeylerin yanlış gittiğini fark ediyor. Elektronik aletlerin yapımında kullanılan koltan madeninin üretimi sırasında kadın ve çocukların istismar edildiğini fark ediyor ve bu yaşananlara “dur” demek istiyor. Ancak Kongo hükumetinin de koltan ticaretinin bir parçası olması sebebiyle çalışmalarının önü kesilmeye çalışılıyor. Katıldığı canlı yayınlanan bir programda, ‘Vahşi Asker’ adlı şarkısını okuduktan sonra, tutuklanan Ikah, 10 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Orada türlü işkencelere maruz bırakılan sanatçı, arkadaşının yardımı ile 2007 yılında Türkiye’ye geliyor. İstanbul'da ilk olarak hamallık yaparak yaşamını sürdürmeye çalışan Ikah, kendisine hediye edilen gitar ile çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor. Şarkılar yapıyor, kitap yazıyor ve Afrika’da yaşananları dünyaya duyurmaya devam ediyor. Gelin yaşadıklarını kendisinden dinleyelim…

Eski Kongo başbakanının pilotu olan babanız ve aynı uçakta hosteslik yapan annenizin uçağı politik nedenlerden dolayı düşürülüyor. Politizmin içine doğmuşsunuz denilebilir. Bunlar yaşanmamış olsaydı siz nasıl etkilenirdiniz?

Hayatta her şey politik zaten. Ama tüm bunların benim kişiliğimde ne kadar etkisi olduğunu bilmiyorum. Aslında Kongo’da sadece 11 yıl yaşadım. Türkiye’de ise 15. Annemi kaybettikten sonra bana babaannem baktı. Daha sonra psikoloji eğitimi almak için Fransa’ya gittim.

Fransa’da, Sorbonne Üniversitesi’nde psikoloji bölümünü okudunuz. Döndüğünüzde Kongo’da koltan maddesinin üretiminde yaşanan dehşet verici gerçeklerle karşılaşıyorsunuz…

Kongo’da üretilen koltan maddesini üretmek için kadın ve çocuklar istismar ediliyordu. 6, 7 yaşlarında çocukları çalıştırıyorlardı. Bu maddenin üretimine de 5,4 milyon çocuk ölmüş ve bundan dünyanın hiç haberi yoktu. 2 milyon kadın istismar edilmiş. Bu madde kullandığımız telefon dâhil tüm elektronik aletlerde var. Gördüklerim beni insan olarak çok etkiledi. Yaşanan olaylar hakkında detaylı bilgi almak istedim ancak kimse bu konu hakkında konuşmadı. Hükumetin de koltan ticaretinin bir parçası olması sebebiyle çalışmalarımın önü kesilmeye çalışıldı.

Müzik hayatınıza ne zaman ve nasıl girdi?

11 yaşında yatılı okuldayken akordeonu keşfettim. Köyde büyüdüğüm için daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Hocaya sordum “Bu nedir?” diye. “Akordeon”dedi. “Çalmak ister misin?” Sonra beni çalıştırdı. O benim ilk müzikle tanışmam oldu. Ben çok zayıftım. Akordeon 20 kiloydu. İki şarkı çalınca yoruluyordum. Sonra piyano ve gitarla tanıştım. Beste yapmaya başladım. Ben müziği seçmedim müzik beni seçti.

HAYATTA OLMAM BİR MUCİZE

Ve sonra yaşanan adaletsizliklere şarkılarınızla karşı koymaya başladınız. Kongo’da yasaklamalarla karşılaştınız. Bu yaşananları nasıl
anımsıyorsunuz?

“Vahşi Asker” diye bir şarkı yazdım. Askerlerin halkı sömürmesine karşı farkındalık yaratmaya çalıştığım bir şarkıydı bu. Şarkıyı okumadan bir gün önce stüdyomu yaktılar. Katıldığım canlı yayınlanan bir programda, ‘Vahşi Asker’ şarkısını okuduktan sonra, evime döndüğüm sırada önümü keserek beni tutukladılar. Mahkemeye çıkarmadan 10 yıl hapis cezası vererek küçük bir hücreye kapattılar. Çok konuştuğunu, bundan sonra hiç konuşamayacağımı söyleyip sağ taraftaki dişlerimi anestezisiz söktüler. Politik olan herkese bunu yapıyorlar zaten. Avrupa çocukları playstation oynarken o çocuklara emzik yerine kemik veriliyor. O çocuk böyle büyüyor. Benim müziğim sadece doğru yolu göstermek.

Bir kişinin yardımı sayesinde Türkiye’ye geldim. Bunları anlatmak zor ama şu an hayatta olmam bir mucize. Düşünsenize küçücük bir deliğe sizi koyuyorlar. Güneş bile görmüyorsun. Beni yok etmek istediler. Param olmasa bile sadece nefes alabildiğim ve güneşe bakabiliyorum. Bu yüzden her gün hayatı kutluyorum.

Tam da bu anlamda biraz reggae müziğin felsefesinden bahsedelim isterim. Neler söylersiniz?

Reggae sadece bir müzik türü değil haber veren müzik demek. Toplumda, ya da dünyada neler oluyor? Bunu sorguluyor. Reggae denince insanların aklına bir şey içmek gelebiliyor. Ben hayatım boyunca bir tane bile sigara içmedim. Sadece mesaj vermek istiyorum.

2015’te Dünya Barış Ödülü kazandım. Çünkü çocuklar için o gün karar verdim. Dedim ki gördüğün şeyi tüm dünya bilecek. Şu an dünya da beni anlamaya başladı. Bu benim için en büyük mutluluk. Ben ilk anlatmaya başladığımda koltan maddesini hiç kimse bilmiyordu. Bu madeni anlatmak için Türkiye’nin dört bir yanını gezdim. Birleşmiş Milletler bu konuda rapor çıkarmış şu ana kadar 20 milyon kişi ölmüş. Ben şarkılarımda da bu yanlışlara dur diyorum.

ANLATMAK KOLAY YAŞAMAK ZOR

2007’de Türkiye’ye geliyorsunuz ve hamallık yaparak geçinmeye çalışıyorsunuz…

Türkiye’ye geldiğimde cebimde sadece 20 lira vardı. Beni Konya Karaman’a gönderdiler. Uyuma yeri bile yoktu. Karpuz veriyorlardı bana. Hayvan gibi kafese koydular beni. Bir çekirdek koysan ağaç çıkar. Ben de öyleydim. Hiç kolay değil. Tren istasyonunda, otogarda uyuyorsun. Konya Karaman nasıl soğuk biliyor musunuz? Anlatmak kolay ama yaşamak çok zor. Konya’da birini tanıyordum. Bilet alıp İstanbul’a geldim sonra. Ve hediye edilen gitarla müzik yapmaya başladım.

Ve sonra kendinizi sanatınızla var ettiniz.

9 tane albüm yaptım. Çocuklar için kitap yaptım. Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Belgesellerim çekildi. İnsanlar Kongo’da yaşananları öğrenmek için bir şahit arıyor. Hammallık yaparken bile bu hayatı seviyordum. Türkiye’ye geldiğimde çok gençtim. Meşhur olmak için mi gelmiştim? Hayır. Meşhur olmak sadece bir illüzyon. Gerçek yaşamak istedim ben.

Hali hazırda çalıştığınız projeleriniz neler?

Şu anda Afrika üzerine bir kitap yazıyorum. Türkiye’nin Afrika hakkında pek bilgi sahibi değil. Bu kitabın yayınlanması benim için çok önemli. Yakında yayınlanacak 3 yeni şarkım var. Tutuklanmama neden olan şarkı “Vahşi Asker”i de ilk defa kaydettim.

***

BEYNİMİZİ YIKIYORLAR

Mültecilere yönelik şarkılar da yazdınız. Mültecilere yönelik ırkçı saldırılara neler söylersiniz?

Nereden geldiğin ve nereye gideceğin önemli. Ben mülteci isem sen de mültecisin. Bu dünya kimseye kalmaz. Benim avantajım psikolog olmak. Çünkü insanın beyni nasıl oyun yapıyor biliyorum. Avrupa ve Amerika nasıl oyunlar oynuyor bunu görebiliyorum. Beynini yıkıyorlar ve insanları istedikleri gibi yönetiyorlar. Ben de bir insanım duygularım var. Bu dünyada hepimiz için yemek var. Bir yere gidiyorsunuz. Susuyorsunuz ama sana su vermek yasak diyorlar. Neden renginden dolayı. Sen tüm suları bitirebilir misin? Hayır. Şu anda bana neden bir bardak yasak? Bu dünya hepimizin. Sen de bir kum tozusun. Hepimiz toprağa döneceğiz. Neden savaşıyoruz?

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Cannes jürisinde Ebru Ceylan da var Ertan Saban'ın Atatürk'ü canlandırdığı filmden ilk kareler Silik parçalar 43. İstanbul Film Festivali'nin ödülleri sahiplerini buldu Dünya Dans Günü’nde dansa davet: Bedenini dört aç