Çevre platformlarının ortak toplantısında 'birlikte mücadele' vurgusu
Türkiye'deki çevre platformları Ankara'da toplantı düzenledi. Çevre ve doğa sunumlarının ve mücadele deneyimlerinin paylaşıldığı toplantıda, 'birlikte mücadele' vurgusu yapıldı
Türkiye'nin tüm bölgelerindeki çevre platformlarının katılımıyla gerçekleştirilen mart ayı dönem toplantısı 7-8 Mart tarihleri arasında Ankara'da yapıldı.
Çankaya'da bulunan Eğitim Sen toplantı salonunda düzenlenen düzenlenen programa Van'dan Çanakkale'ye kadar yaklaşık 50 temsilci katıldı. Her bölge kendi çevre ve doğa sorunuyla ilgili sunumlar yapıp, mücadele deneyimlerini paylaştı.
Türkiye Çevre Platformu temsilcisi A. Oktay Demirkıran'ın başkanlık yaptığı toplantıda Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, 'Sürdürülebilir, Yenilenebilir Enerji' alanında dünyadaki değişimlere, 'Geleceğin Enerjileri'ne dair detaylı bir sunum yaparak, bölgesel bazda mücadelelerin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizdi. Almanya'nın 2030 yılından itibaren elektrikli otomobilleri zorunlu hale getirme kararı aldığını aktaran Prof. Uysal, geleceğin enerjisi içerisinde kömür, fosil yakıt gibi doğaya düşman enerji kaynaklarının bulunmadığını söyledi.
"Kaz Dağları Mücadelesi" başlığıyla ÇANKEP temsilcisi Ekrem Akgül siyanürle ormanların yok edilmesine karşı geliştirdikleri Su ve Vicdan Nöbeti mücadele süreçlerinde yaşadıklarını, bu tür yerel, bölgesel direnme politikalarının yaygınlaştırılmasıyla başarılı olunabileceğine vurgu yaptı.
Toplantıda GANÇEP (Gaziantep Çevre Platformu) adına konuşan Muzaffer Türkmen, çağımızda çevre konusunun diğer önemli birçok sorunla iç içe geçtiğini, mücadelenin tüm alanları kapsayan bir boyut kazandığını söyledi. Önceden çevre, siyaset, kadın, ekonomi, kültür vb. alanların birbirlerinden ayrı geliştiğini; çevreyle çevrecilerin, siyasetle siyasi parti, örgüt ve yapıların, kadın hakları ve sorunlarının feminizm bağlamıyla çözülmeye çalışıldığını, ama günümüzde tüm bu alanlardaki mücadele, direnme hatlarının ayrılamayacak denli iç içeleştiği bir özellik kazandığını belirtti. Türkmen konuşmasında bu gelişmenin tüm partilerde kadın ve çevre birimlerini zorunlu hale getirirken, çevre, doğa eksenli mücadele örgütlerinin de siyasete, kadına, kültürel etkilere karşı politikalar geliştirmerine yol açtığının altını çizdi.
TÜRÇEP'in 15. yılında kazanımları ve yapılması gerekenlerin de ele alındığı toplantıda Van Gölü kıyısına yapılan saray inşaatında, Konya, Eskişehir bölgelerindeki yer altı su kaynaklarının yanlış kullanımı sonucu oluşan dev obruklardan hızla ormansızlaştırılmasına, deprem politikalarından Kanal İstanbul'a kadar tüm alanlardaki gelişmelere karşı bölge çevre platformlarının çözüm önerileriyle birlikte mücadeleleri ülke boyutuna yükseltip kitleselleştirmesi yönünde ortak karara varıldı.
Günün Manşetleri için tıklayın