'Denizbank‘ın limanı İsrail’

AHMET MERİÇ ŞENYÜZ

Şimdilerde ekranlarda sıkça dönen ‘Robinson ve Cuma’lı reklamlarıyla tanıdığımız Denizbank, Türkiye’de özellikle tarım kredileri alanındaki en önemli finansal aktörlerden biri durumunda. 1938’de devlet bankası olarak kurulan Denizbank’ın pek bilinmeyen bir özelliği var. Ekim 2006’da bankayı satın alan Belçika kökenli Dexia, Filistin’deki İsrail işgalinin önemli destekçilerinden biri. Belçikalı aktivistler yıllardır Denizbank’ın sahibi Dexia’nın İsrail’deki işgale olan desteğini kesmesi için mücadele ediyor. Belçika’daki mücadelenin sözcülerinden Mario Franssen, “Şirketin 30 bankası arasında üçüncü sırada yer alan Denizbank, Dexia için çok önemli,  zira şirket yeni planında kazanmayı hedeflediği 10 milyon müşterinin 6 milyonunu Denizbank üzerinden kazanmayı planlıyor” diyor. Türkiye’deki, Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi de Denizbank’a yönelik bir boykot kampanyası örgütleme hazırlığında.
Zorlu Holding, devlet bankası olarak kurulan Denizbank’ı 1997’de Özelleştirme İdaresi’nden devralmıştı. 2002’de TMSF tarafından el konan Tarişbank’ı da bünyesine katan Denizbank, Tarişbank’ın 120 bin tarım üreticisinden oluşan müşteri portföyüne de sahip oldu. Denizbank Mayıs 2006’da bir kez daha el değiştirdi ve Belçika kökenli Dexia grubuna geçti.
DENİZBANK’IN SAHİBİ DEXIA KİMDİR?
Denizbank’ın sahibi Dexia ise Belçika’da İsrail’in işgal politikalarına verdiği finansal destekle anılıyor. Dexia, 2001’de İsrail’deki Yerel Belediye Hazine Bankası’nı satın alıyor. Bu banka, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerin temel finansörlerinden birisi. Halihazırda, ‘İsrail kolonileştiriyor – Dexia finanse ediyor’ sloganıyla Dexia’ya karşı yürütülen kampanyanın sözcülüğünü yapan Mario Franssen, bankanın bu satın alma kararından sonra uyarıldığını belirtiyor: “15 Nisan 2001’de Filistin halkıyla dayanışma içindeki bir demokratik kitle örgütü olan CODIP,  Dexia’nın yönetim kuruluna bir mektup yolladı. Mektupta Yerel Belediye Hazine Bankası’nın işgal altındaki topraklardaki İsrailli yerleşimcilere verdiği kredilerin BM kararlarına, uluslararası hukuka aykırı olduğu ve bunun sonuçlarının holding açısından ağır olacağı vurgulanmıştı.”
İŞGALE YARDIM BELGELİ
26 Kasım 2006’da İsrail parlamentosunun (Knesset) web sitesinde yayımlanan bir belgede Dexia’nın, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail yerleşimlere kredi verdiğine dair bir belge yayımlanıyor. Franssen, Knesset belgelerinin işgale desteğin dolaysız kanıtı olduğunun altını çiziyor: “19 Haziran 2007’de yine Knesset web sitesinde yayımlanan bir belgede Dexia İsrail’in CEO’su David Kapah 2005-2007 yıllarında 10 yasadışı İsrail yerleşimini finanse ettiklerini bizzat belirtiyor. 12 yıl vadeli bu kredilerin hepsi 1967’de işgal edilen Filistin topraklarındaki yerleşimlere gidiyor.”
CEODAN İTİRAF
Franssen’in sözcülüğünü yaptığı INTAL adlı anti-emperyalist Belçikalı grup, kendi ülkelerinde kurulan Dexia’nın İsrail’in Filistin’deki işgalini desteklediğini öğrenince buna karşı bir kampanyaya başlıyor. İlk olarak Knesset kaynaklı bu belgeleri Dexia’ya yollayarak cevap istediklerini belirten Franssen, “2008’de Dexia CEO’su Pierre Mariani’nin yolladığı yanıt, bankanın yasadışı İsrail kolonilerine kredi sağladığını kabul eder nitelikteydi. Biz bu belgeyi de yayımladık ve eylemlerimize başladık. Kısa sürede 69 kitle örgütünün desteğini aldık, bunlar arasında Dexia çalışanlarının örgütlü olduğu sendika bile vardı.”
‘TÜRKİYE KİLİT ÖNEMDE’
Dexia’nın yasadışı İsrail yerleşimlerine milyonlarca dolarlık kredi aktardığını öne süren Franssen, şirkete yönelik boykot kampanyasının Belçika’da çok başarılı olduğunu ama buna Türkiye’den de desteğin şart olduğunu vurguluyor. Denizbank’ın Dexia için kritik olduğunu belirten Franssen, “Belçika’da boykot kampanyasında epey yol aldık. Çok sayıda insan bankadaki hesabını kapattı. Ayrıca pek çok seçilmiş siyasetçi, Dexia’dan, bundan böyle İsrail işgaline destek olmayacaklarını resmen ilan etmesini istiyor. Öte yandan kampanyanın Belçika’yla sınırlı kalması yeterli değil. Zira 2014’e kadar gelirlerini önemli düzeyde arttırmayı hedefleyen Dexia grubu bu doğrultuda hazırladığı planda Denizbank’ı anahtar konuma getirecek. 2014’e kadar hedeflenen 10 milyon yeni müşterinin 6 milyonunun Denizbank üzerinden sağlanması planlanıyor. Denizbank yöneticilerinden Hakan Ateş’in Dexia Yönetim Kurulu’na alınması da şirketin Türkiye’yi ne kadar önemsediğini gösteriyor.”
‘KARALAMA KAMPANYASI VAR’
Konuyla ilgili olarak Denizbank’ın da görüşlerini almak istedik ve şirketin Basın ve Halkla İlişkileri’ni yürüten Bersay İletişim Danışmanlığı aracılığıyla bankaya iddiaları yazılı olarak ilettik. Bersay İletişim’den Rasim Yılmaz tarafından sözlü olarak verilen yanıtta, “İddiaların Dexia hakkındaki bir karalama kampanyasının parçası olarak ortaya atıldığı, bunların asılsız olduğu ancak Denizbank iddiaların muhatabı olmadığı için yazılı yanıt verilmeyeceği” belirtildi.

‘İsrail işgalini finanse etmeyin!’

Fİlİstİn İçin İsrail’e Boykot Girişimi, Belçika’daki boykot kampanyasının bir benzerini Türkiye’de gerçekleştirmek için harekete geçiyor. Girişimin sözcülerinden Ayça Şebnem Çakır, BirGün’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Russell Mahkemesi’nin, şirketlerin İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerindeki rolünü inceleyen 22 Kasım’daki oturumunda, İsrail’in hukuk ihlallerinde suç ortağı olan yedi şirketin ismi geçti. Bu yedi şirketten biri de Dexia. Bir Dexia kuruluşu olan Denizbank, bu durumu anlatan araştırmamızın yayınlandığı çeşitli sitelere yazının yayından kaldırılması için “uyarı” göndermiş durumda, tekzip istendiğinde ise cevap alınamadı. Biz de Türkiye’den Denizbank’a yönelik başlattığımız boykot kampanyasında Denizbank müşterisi olan herkesi bu konudan haberdar etmek istiyoruz. İsrail işgalini finanse etmeyin!”

Vahşi saldırı 2’inci yılında protesto edildi

ZEYNEP KURAY

İsrail’in Gazze’ye saldırıp 22 gün boyunca tüm dünyanın gözü önünde çoluk çocuk demeden havadan bombalamasının ikinci  yılını unutmayan Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi, İstanbul’da protesto düzenledi. Ellerinde Filistin Bayraklarıyla İstiklal Caddesi’ni dolduran İsrail’i Boykot Girişimi üyeleri, AKP’nin Ortadoğu’da uyguladığı  iki yüzlü politikaları tepki göstererek İsrail’le ikili ilişkilerin derhal son bulmasını istediler.
1.400 KİŞİ ÖLMÜŞTÜ
Boykot Girişimi, İsrail’in iki sene önce bilgisayar oyunu oynarcasına Gazze’yi  helikopterlerle bombalamasını protesto etti. Yağan yoğun yağmura aldırmadan ellerinde “Gazze ablukasının kaldırılması için İsrail’i boykot” pankartını taşıyan üyeler,Tünel’den Taksim meydanına yürüdü. İstiklal Caddesi boyunca,” Katil İsrail işbirlikçi AKP”, “Emperyalistler yenilecek direnen haklar kazanacak”, “Filistin’e özgürlük Denizbank’a boykot” sloganlarını atan Boykot Girişimi üyeleri, İsrail’in işgal altındaki topraklardaki yerleşimlerine finansal destek sunan Dexia/Denizbank’ın boykot edilmesini talep eden dövizler de taşıdı. Taksim meydanında kitle adına açıklamayı  Boykot Girişimi  sözcüsü, Ayça Şebnem Çalık okudu. İsrail’in iki yıl önce bugün Gazze’ye topyekun bir saldırının ilk bombardımanlarının başlattığını hatırlatan Çalık, “Siyonist devlet dünyanın gözü önünde 22 gün süren bu saldırıda 1.400’ün üzerine ölü ve 5.300’ün üzerinde yaralı bıraktı.Gazze enkaza dönüştü. 10 binlerce Filistinli evsiz kaldı ve 100 binlerce Filistinli evsiz kaldı ve 100 binlercesi okulunu,geçim kaynağını,sağlık hizmetini ve en temel yaşamsal ihtiyaçlarını kaybetti” diye konuştu.
İKİ YÜZLÜLÜĞÜ BIRAK, İLİŞKİYİ KES !
İki sene önce Gazze saldırısı başlatıldığında ‘kınama ‘açıklamaları yapan AKP hükümetinin,’Ulusal çıkarlar’ söylemine sarılarak İsrail’le silah alım anlaşmalarını yenilediğini hatırlatan Çalık, “Tayyip Erdoğan ‘One minute’ demesiyle övünsün dursun. Gerçek şu ki İsrail’den Heron casusuluk uçaklarının satın alınmasında, askeri personelin İsrail’deki eğitimleri sürdürmesinde,ekonomik ilişkilerin sürdürülmesinde, İsrail’in OECD’ye üye kabul edilmesinde bir dakika bir tereddüt edilmedi” dedi.
 

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Hoş geldin kadınım Ergenekon tuğlasından Gomidas Vardapet heykeli Atatürk’ün söylemediği meşhur sözleri Abdülhamitçiler, Osmanlıcılar, İslamcılar; nerdesiniz? Lejyon etkisi