"Devletin çocuk haklarına yönelik bütüncül bir politikası yok"

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Hilal Çelik, çocuk haklarına yönelik bütüncül bir devlet politikası olmadığını belirtti Çelik, "Çocuk hak ihlallerini önleme politikalarının en sağlıklısı danışmanlık hizmetleri; çocuk danışmanlığı, aile danışmanlığı. Bu anlamda nitelikli ve yeterli personel istihdamı hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çok önemli" dedi.

Çocuklar, ekonomik, psikolojik ve fiziksel olarak istismar ediliyor. Türkiye’de hala çocuk işçiliği, erken yaşta evlilik, suça itilen çocuklar, cinsel istismar sorunları çözüme kavuşturulmadı.

Bağımsız İletişim Ağı (Bianet) Erkek Şiddeti Çetelesi verilerine göre, 2022’in üç ayında en az 65 çocuk istismar edildi; 18 çocuk da öldürüldü. 31 Mart 2022 tarihli Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları mevcutlarına göre, 670 çocuk hükümlü, bin 406 çocuk da tutuklu. Cezaevlerinde toplamda iki bin 76 çocuk bulunuyor.

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Hilal Çelik, ANKA Haber Ajansı’na Türkiye’de çocuk hakları ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, şunları söyledi:

“ÇOCUK HAK İHLALLERİ TOPLUMSAL BİR SORUN”

“Ülkenin mevcut durumunda çocuk haklarına yönelik bütüncül bir politika olduğunu söyleyemiyoruz. Ama bu sadece devlet politikasıyla da tartışabileceğimiz bir alan değil. Topyekûn toplumsal bir sorun; sosyolojik, psikolojik, eğitsel boyutları var. Toplumun her kesiminin kendi üzerine düşeni yapması gerek ki hak ihlallerinin giderilmesi için bir yol alabilelim.

“ÇOCUK İŞÇİLER İNSAN ONURUNA AYKIRI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRILIYOR”

Çocuk işçiliği sorununda çocukların insan onuruna aykırı, ağır şartlarda çalıştırılması söz konusu. Mesela sokakta çalıştırılan dilendirilen çocuklar var. Bu çocuklar hem sağlık alanında çok büyük risk altındalar hem cinsel istismar riskleri diğer çocuklara göre çok yüksek hem eğitim hak ihlalleri zaten ortada. Ülkemizde mevsimlik tarım göçü sorunu var o nedenle çocuk işçiliği konusunda burada çalıştırılan çocuklar da var. Bunların eğitim hak ihlalleri pek görülmüyor.

“İSTİSMARIN ÇOCUK FUHUŞU, ÇOCUK PONOGRAFİSİ BOYUTU VAR”

Cinsel istismarı kamuoyuna yansıdığı kadarıyla hep tek boyuttan görüyoruz; ensest boyutu varsa ya da nitelikli istismar varsa tepki gösteriyoruz. İstismarın çocuk fuhuşu, çocuk pornografisi, cinsel taciz boyutu var, medyaya yansımayan kısmında da yoğun bir cinsel istismar riski olduğunu söyleyebiliriz.

“ERKEN YAŞTA EVLİLİKTE MÜLTECİ ÇOCUKLAR DA İSTİSMAR EDİLİYOR”

Erken yaş evlilik riski hala devam ediyor. Son 10 yılda yoğun göç aldığımız için geçici koruma statüsündeki sığınmacılar yönünden de erken yaş evlilikleri ciddi bir sorun. Mülteci çocuklar için erken yaşta evlilik sorunu dışında ev içi şiddet ve çocuk işçiliği sorunları da var, eğitim haklarına nasıl ulaşıyorlar bunları da değerlendirmek lazım.

“YOKSULLUK ÇOCUKLARIN SUÇA SÜRÜKLENMESİNE NEDEN OLABİLİYOR”

Yoksulluk çocukların suça sürüklenmesine de neden olabilir; bu yoksul çocukların kesinlikle suça sürükleneceği anlamına gelmez ama bir risk. Biz hep suç mağduru çocuklara duyarlıyız ama suça sürüklenen çocukların profillerine baktığımızda aslında korunma ihtiyacı olan ve mağdur çocuk olarak isimlendirebileceğimiz bir kesim. Bu çocukların yoğun olarak işlediği suçlar mala yönelik yani hırsızlık, yağma gibi suçlar. Bu yoksunluğu gösteriyor. Yoksulluk, eğitim, sağlık hakkı ihlali demek. Hepsini değerlendirince ihlalin durumu katlanarak artıyor.

“SUÇA İTİLEN ÇOCUKLARIN TOPLUMA KAZANDIRILMASI İÇİN SAĞLIKLI BİR ÇALIŞMA YAPILMIYOR”

Özellikle çocuk yoksunluğundan kaynaklı bir suç, hırsızlık, yağma ya da madde bağımlılığından kaynaklı bir suç söz konusuysa bunun kısır döngü şeklinde devam ettiğini, çocukların mükerrer bir suçluluk içine girdiğini görebilirsiniz. Denetimli serbestlik aşamasında ya da çocukların tahliye olduktan sonra sağlıklı bir şekilde takip edilip topluma kazandırılması için etkin bir çalışma yapıldığı söylenemez. Her cezaevinde eğitim evi yok bu da bir hak ihlali. Tutukluluk bir tedbir, tutuklu çocuklar kapalı ceza infaz sisteminde çocuklar için ayrılan bölümde kalırken, suçları mahkemece tespit edilmiş hükümlü çocukların eğitim evinde cezaları infaz edilir. Bu noktada masumiyet karinesini değerlendirdiğimizde suçu sabit olmayan çocuk kapalı bir infaza tabi tutulurken, hükümlü çocuk eğitim evi adı verilen birimlerde örgün eğitim hakkı ortadan kalkmamışsa eğitimine devam edeceği, meslek, sanat öğrenebileceği bir yerde kalıyor. Bu noktada tutuklu çocuklar için bir hak ihlali oluştuğunu söyleyebilirim.

“ERKEN YAŞTA EVLİLİK KONUSUDA ARAŞTIRMA SORUNU VAR”

Erken yaşta evlilik konusunda araştırma yapma sorunu var. Devletin açıkladığı resmi rakamlar sadece ailenin başvurusu ile ortaya çıkıyor.

Devletin çocukların hak ihlallerini gidermesi kapsamlı bir çalışma yapması gerekir. Her çocuk ihlali için işin başka boyutu var. Bir de çocukları ilgilendirmeyen, toplumu ilgilendiren bir boyutu var; ekonomik temelli sorunlar, ev içi şiddet, eğitimden kaynaklı sorunlar olabilir. Suça sürüklenen çocuk söz konusuysa bu çocuklar hangi gerekçelerle suç işliyor; bunun tespiti için psikolojik ve sosyolojik araştırmalar yapılmalı. Eldeki sağlıklı verilerle çocukların yeniden topluma kazandırılması için neler yapılacağı kağıda dökülüp uygulamaya konulmalı. Önemli olan suçu önleme faaliyetlerini yoğunlaştırıp suça itilmiş çocukların topluma kazandırılması. Her çocuğu bir vaka olarak görüp onu topluma kazandırmak için onun ihtiyaçlarına yönelik bir plan çizilmeli.

“ULUSLARARASI POLİTİKALAR SUÇU OLUŞMADAN ÖNLE DİYOR”

Uluslararası sözleşmeler devletlere suç işlendikten sonra çalışmayacaksın, mağduru da rehabilite edeceksin ama suç ortaya çıkmadan bunu önlemek için çalışacaksın diyor. Önemli olan suçun oluşmasını önlemek. Devlet, aileleri, çocukları, sağlık, eğitim çalışanlarını eğitiyor ama yeterli olmuyor, bu politika neden yürümüyor bunu tespit etmek gerek.

Çocuk hak ihlallerini önleme politikalarının en sağlıklısı danışmanlık hizmetleri; çocuk danışmanlığı, aile danışmanlığı. Bu anlamda nitelikli ve yeterli personel istihdamı hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çok önemli.

Sorunlarımız var ama çocukların tek bayramı var. Çocuk psikolojisi çok farklı o yoksulluğun, yoksunluğun içinde çocuklar mutlu olacak bir şey bulur. Yetişkinlerin, çocukların bayramını en güzel şekilde kutlamaları için ellerinden geleni yapması lazım. Ne kadar çocuğa ulaşırsak o kadar çocuk mutlu olacak. Bir yandan da kutlayalım ama kutlarken yapıcı şekilde eleştirelim de. Çünkü sonunda çocuğun üstün yararı, çocukların mutluluğu söz konusu.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
4 il için gök gürültülü sağanak uyarısı Korhan Berzeg’e ait olduğu düşünülen kafatası kemikleri bulundu Taksim 1 Mayıs’la özdeştir! Erden Timur: Tarikatçı dendiği için Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım Meteoroloji'den gök gürültülü sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı