Doğa için mücadele
Karadeniz’deki talanı yerinde inceleyen CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, tahribatın görünenin çok üstünde olduğunu belirtti
DEMET SARGIN sargindemet@gmail.com
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile geçen haftalarda Karadeniz Bölgesi’nin ekolojik sorunlarına dair yaptığı çalışmaları ve CHP’nin çevre politikalarını konuştuk. AKP’nin iktidarının devamını sağlamak için doğa alanına saldırılarını giderek artırdığını ifade eden Karaca, CHP’nin tüm yaşanan sorunlara dair çözümü çevre mücadelesi veren gruplarla birlikte bulmak istediğini söyledi.
► Karadeniz’de kendi alanınıza dair nasıl bir tablo ile karşılaştınız?
Tüm bu ziyaretlerde şunu gördük; Karadeniz’in tüm kentleri AKP’nin doğa düşmanı politikalarıyla deyim yerindeyse talan edilmiş durumda. HES’ler nedeniyle dereler ya kurumuş, ya da can çekişir hale gelmiş, şimdi de ıslah adı altında yürütülen çalışmalar dereleri ve yaban hayatı tehdit ediyor. Betonla kaplanan dere yataklarına hayvanların ulaşıp su içmesine dahi izin vermeyen vicdansızca işler yapılıyor. “Yeşil Yol” adıyla lanse edilen proje Karadeniz yaylalarında ciddi bir tahribata yol açarken “İmar Barışı” adıyla pazarlanan imar affı ile bu tahribat daha da hız kazandı. Trabzon’da 110 bin, Rize’de 38 bin, Giresun’da 20 bin, Gümüşhane’de 13 bin ve Artvin’de 1400 dolayında olmak üzere bugüne kadar 185 bine yakın başvuru oldu. Başvuruların çoğu imar affından yararlanmak için hukuksuzca inşa edilmiş yapılar. Yabancılardan yaylalara ciddi bir talep var ve bu yapılaşma hızını arttıyor. İktidar göstermelik bir kaç yıkımla kamuoyunda algı oluşturmaya çalışıyor ama yaşanan katliamın boyutunu oralara gidip gördüğünüzde gayet net bir şekilde anlıyorsunuz. Sadece yaylalar değil, devlet kendi mülkiyetindeki madenleri de her gün birer birer pervasızca satıyor. Geçen ay 600 maden bu ay da 700 maden sahası ihaleyle satıldı. Bu satışlar uluslararası maden tekellerine ülkeyi peşkeş çekmektir.
► Karadeniz genellikle HES’lerle gündeme gelse de maden projelerinin de ciddi tepki çektiği biliniyor. Sizin bu yönde gözlemleriniz oldu mu?
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca
► Karadeniz yeşili ile görenleri hayran bırakan bir bölge, ancak son dönemde ciddi ağaç katliamlarıyla da gündemde bu konuda neler söylemek istersiniz?
► Gittiğiniz şehirlerde başka ne gibi sorunlar tespit ettiniz?
Sahillerden bahsetmişken, son dönemde Samsun kent gündemini Kurupelit Yat Limanı’nın neden olduğu sahil tahribatı meşgul ediyor ona dair incelemeler yaptınız mı?
Samsun’un 2008 yılında hazırlanan Çevre Düzeni Planı sürekli değiştirilerek işlevsiz hale geldi. İl ve İlçe Belediye Meclislerinin gündeminin yüzde 80’ini oluşturan plan tadilatlarıyla belli kesimlere rant tesis edildi. Yapılan plan değişiklikleri bütünleşik yönetimi imkansız hale getirdi ve proje bazlı imar planı tadilatları ortaya ciddi kentleşme problemleri çıkardı. Samsun’un kesintisiz 40 km’lik sahili bu sorunlar sebebiyle harap olmuş durumda. Bu sorunlar mühendislik hatası olarak geçiştirilemeyecek kadar vahim, bunlar AKP iktidarının kentleri düşürdüğü durumun bir özeti. Denizin oluşturduğu su hareketleri sonucu Kurupelit Yat Limanı’nın içi kum toplamış, liman kullanılabilir olmaktan çıkmış, marina alanında görülen yosunlaşma ve ona bağlı kirlilik gibi çevresel olumsuzlukların ana nedeni de hatalı projenin su sirkülasyonuna imkan tanımaması. Yat limanının Batı sınırında bulunan derenin getirdiği malzeme, 900 metrelik dalgakıranın ve 300.000 m2’lik limanın içini doldurmuş durumda. Çözümü ne olacak diye soruşturduğumuzda yapının tümüyle kaldırılması gerektiği yanıtını aldık. Milyonlarca liraya mal olan tümüyle israf halini almış bir proje. Benzer bir durum Dereköy Balıkçı Barınağı için de söz konusu; fiziki yapısı yanlış tasarlandığı için Dereköy ve Taflan Beldelerinde kıyı dengesinin bozulmasını hızlandırmış. Facianın durdurulması için T şeklinde küçük dalgakıranlar yapıldıysa da, dalgaların neden olduğu sahil erozyonu doğuya doğru ilerlemesini sürdürmüş ve sahillerdeki bozulmaları genişletmiş. Sahil giderek içeri doğru çekilirken kıyı bölgelerdeki ağaçlık alanlar da zarar görmeye başlamış.Peki bunca soruna karşı ana muhalefet partisi olarak CHP nasıl bir çözüm öneriyor?
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz öncelikle sorunların doğru tespitini yapmaya çalışıyoruz. Sorunları doğru tespit etmek alana dair doğru çözüm önerileri getirebilmenin birincil şartı. O sebeple Doğa Hakları İzleme Kurulları oluşturmayı çok önemsiyoruz. Bu bize öncelikle doğru bilgi akışını sağlayacak. Acil çözüm üretilmesi gereken konularda gecikmeden adım atabilmemizi sağlayacak. İçinde yaşadığımız sistemde ekolojik sorunlar çok boyutlu ve karmaşık bir yapı arz ediyor. Bir yanda insan refahı bir yanda bunun doğal yaşam üzerine getirdiği yükler, ekonomi ve ekolojiyi uyumlu bir şekilde çalışan mekanizmalar haline getirmeyi güçleştiriyor. Tüm bu sorunların çözümü için iklim dostu teknolojilerin kullanılması, insan refahının sağlıklı bir doğal yaşamın varlığından geçtiğini kavramış bir anlayışı egemen kılmamız gerekiyor. Bunun için doğayı insanın hizmetine sunulmuş bir kaynak olarak değil kendi karmaşık süreçleri içerisinde var olan bir metabolizma olarak görmek yani tıpkı insan hakları gibi doğanın da hakları olduğunu kavramış bir yönetim anlayışı yerleştirmek zorundayız. Tabi tüm bunlar için öncelikle AKP’den kurtulmamız şart. Bunun için yerel seçimler önemli bir fırsat çıkarıyor önümüze; AKP’nin 16 yılının acı bilançosunu kentlerde ve kırsal alanlarda açıkça gördüğümüz bu dönemde belediyelerimiz aracılığıyla attığımız öncü adımlara yenilerine eklemek ve çok katmanlı çevre sorunlarına yapıcı çözüm önerileri getirmek için temel politika yaklaşımımızı şekillendirmek için çalışmalarımızın büyük bir gayretle sürdüğünü söyleyebilirim. Yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağımız Doğa Hakları Politika Belgelerimiz ve İklim Eylem Planlarımızla partimizin yaklaşımını çok daha net bir şekilde ortaya koyacağız. Ancak herkesin şunu bilmesini isterim, nerede bir doğa hakları ihlali varsa, nerede insanın ve doğal varlıkların yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin önüne geçecek bir sorunyaşanıyorsa tüm CHP örgütleriyle orada olacağız ve mücadele edeceğiz.
Günün Manşetleri için tıklayın