Doğal varlıkların korunup korunmamasına da AKP’liler karar verecek!

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’na ilişkin konuşan CHP’li Altıok, “Doğal varlıkların korunması gerekip gerekmediği konusunda iktidar politikaları tek belirleyici olacak” dedi

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı TBMM Çevre Komisyonunda görüşülmeye başlanıyor. Yaşam savunucuları ve muhalefet partileri, hazırlanan yasa tasarısıyla beraber doğanın ticari meta haline geleceği ve doğal yaşamın yağmalanacağını vurgulayarak tasarıya karşı çıkıyor. CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı, korumayı değil, doğanın ve biyolojik çeşitliliğin ticari meta haline getirilmesini ve rant için işletilmesini amaçlamaktadır. Ekolojik dengeyi görmezden gelen bu tasarı ile birçok endemik bitki türü ve doğayı paylaştığımız hayvanların yaşam alanları yok olma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Türkiye'nin doğası ve benzersiz eksosistemleri sermayenin saldırılarına açık hale gelecek, korunan alanlarda turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, enerji, sanayi ve inşaat yatırımlarının yolu açılacaktır” dedi.


‘OHAL'i fırsata çevirip doğayı talan etmek istiyorlar’
AKP’nin Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısını 2010 yılından beri yasalaştırmak istediğini belirten CHP’li Zeynep Altıok, şöyle devam etti: “İktidar bu yasa tasarısını Meclis’ten çıkarmak için fırsat kolluyordu. Ancak çevrecilerin yoğun tepkisi ve muhalefet baskısı yüzünden şu ana kadar başaramamışlardı. Gezi sürecinden sonra da rafa kaldırılmıştı. Şu an OHAL rejimini fırsata çevirip yasayı çıkarmak ve doğayı talan etmek istiyorlar. Yapılmak istenen şey, tabiat varlıkları ve biyolojik çeşitlilik bakımından yapılan yasal düzenlemeleri tek yasa altında, yetkileri tek elde toplamak. Yani, doğal varlıkların korunması gerekip gerekmediği konusunda iktidar politikaları tek belirleyici olacak."

'Topyekûn mücadele etmemiz lazım'

CHP'li vekil, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Tabiatı Koruma Alanı, Milli Park, Tabiat Anıtı, Tür veya Tabiat Koruma Alanları, Tabiat Parkı, Yaban Hayatı Koruma Alanı gibi korunması gereken alanların tespiti, korunması, yönetimi, Bakanlıklar ve Bakanlar Kurulunun yetkisine verilecek. Bunun için oluşturulacak kurullara, bakanlığa bağlı bürokratlar ve valilerin istediği STK’lar katılacak. Bu kurullardan AKP’nin isteğinin dışında bir karar çıkması mümkün mü? AKP doğal varlıkları zaten para kazanılacak rant kaynakları olarak görüyor. Yağma ve talan anlayışıyla doğaya saldıran şirketler gücünü, doğayı, çevreyi, insanı hiçe sayan AKP’nin hükümetinden alıyor. Bunu Cerattepe’de, Yırca’da, Munzur’da, Bergama’da, Karadeniz Yaylalarında, Ege’nin koylarında daha birçok yerde gördük. Bu tasarı yasalaşırsa, RES, HES, altın madeni, taş ocakları veya turizm yatırımı altında yeni imar düzenlemeleri gibi ekolojiyi bozan, doğayı tahrip eden tesislerin önü açılacak. Doğal yaşamın değil sermayenin politikaları geçerli olacak. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir doğa ve güzel bir yaşam bırakmak için tasarının bu haliyle yasalaşmasının mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor. Bunun için topyekûn mücadele etmemiz lazım.”

Günün Manşetleri için tıklayın

Çok Okunanlar
Endemik çiçekleri motosikletle ezdiler Koza Altın’ın gözü şimdi de yaylalarda Şişli’nin ‘Kanal İstanbul’u mühürlendi Haddehane projesinin 'ÇED olumlu' kararına mahkemeden iptal kararı Türkiye plastik sorununun neresinde?