Hasankeyf’te tarih sulara gömüldü, çöpler gün yüzüne çıktı

Ilısu Barajı’ndaki su seviyesinin yükselmesiyle birlikte, çöp yığınları gün yüzüne çıktı. Yaşanan durumun canlıların hayatını tehlikeye attığını belirten Hasankeyf Yaşatma Girişimi, çöpleri bir an önce toplanması çağrısında bulundu

Hasankeyf’te tarih sulara gömülürken, çöp yığını yükseliyor. Hasankeyf Yaşatma Girişimi Temsilcisi Rıdvan Ayhan, tehlike altındaki canlıların etkilenmemesi için çöplerini biran önce toplanması çağrısı yaptı.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Dicle Nehri ve Botan, Garzan, Kezer ve Başur çaylarını gölete çeviren Ilısu Barajı’ndaki su seviyesi, karların erimesiyle birlikte yükseliyor.

Yükselen su ile birlikte 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf'i yutan Ilısu Barajı'ndaki çöp yığını da ortaya çıktı. Yeni kurulan Hasankeyf Yerleşkesi'nin tam karşısında bulunan eski Hasankeyf Gercüş yolunun bulunduğu alanda, çöp yığınları rüzgar ve dalgaların etkisiyle iç vadi ve kanyonları doldurdu.

Sudaki oksijen miktarının düşmesine neden olan çöplerin toplanması yönünde bugüne kadar yetkili kurumlar harekete geçmezken, Hasankeyf Yaşatma Girişimi, çöplerin bir an önce toplanması gerektiğini dile getirdi.

'ÇÖP HASTALIK YAYAR'

Ilısu Barajı'nda tüm yetkinin Devlet Su İşleri’nde (DSİ) olduğunu dile getiren Hasankeyf Yaşatma Girişimi Batman Temsilcisi Rıdvan Ayhan, "Bu çöplerin derhal temizlenmesi gerekiyor. Baraj ile canlıların yaşamı tehlikeye girerken, bu çöple ile canlar için tehlike daha da artıyor" diye konuştu.

Hasankeyf'in hemen karşı kıyılarında incelemelerde bulunan Ayhan, "Su altında kalan bu alanda höyükler vardı. Buraların altı hep tarihti. Şimdi buraların tamamı sulara gömüldü. Su tutulması ile birlikte tarih gitti, yerine çöpler geldi. Bu çöplerin buradan toplatılması ve başka yere götürülerek yok edilmesi gerekiyor. Çöpler burada kaldıkça tehlikeye giren canlılar yok olacak. Bir an önce DSİ, belediye veya kim yetkili ise harekete geçmelidir. Bu çöpler doğada kalırsa farklı hastalıklar türemesine neden olabilir" dedi.

HASANKEYF'İN TARİHÇESİ

Hasankeyf, Batman'a bağlı olan, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçedir. İlçenin tarihi, 12.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. 1981'de doğal koruma alanı ilan edilmiştir. Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte tarihi antik döneme kadar dayanmaktadır.Hasankeyf höyüğünde yapılan çalışmalarda 3.500 yıldan 12.000 yıl öncesine kadar arkeolojik buluntulara rastlanılmıştır. Yerleşim, Yukarı Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde ve Dicle nehrinin kenarında kurulmuş olması nedeniyle stratejik bir öneme sahipti. MS 2. ve 3. yüzyıllarda sınır yerleşimi olarak Bizanslılarla Sasaniler arasında el değiştirmiştir. Yerleşim, 1515 tarihinde Osmanlı topraklarına katılmıştır.1524 yılına kadar Osmanlı yönetimine bağlı Eyyubi yöneticiler tarafından idare edilen Hasankeyf, bu tarihten itibaren Osmanlı idarecileri tarafından yönetilmeye başlamıştır. 17. yüzyıldan itibaren ana ticaret yollarının değişmesi ve Osmanlı-İran savaşları sonucunda ticarette görülen duraklama neticesinde şehir önemini yitirdi. 1867 yılından sonra Mardin Midyat’a bağlı olan yerleşim, 1926 yılında Gerçüş ilçesine bağlanmıştır. 1990 yılında Batman'ın il olmasıyla ilçe bu şehre bağlanmıştır. Ilısu Barajı'nın yapılması kararlaştırılınca tarihi yerleşimin sular altında olacak olması nedeniyle 3 km uzaklıkta yeni yerleşim kuruldu. 2019 yılı Kasım ayında Ilısu Barajı'nın su tutmasıyla 2020 yılı Şubat ayından itibaren su altında kalmaya başlamıştır.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Endemik çiçekleri motosikletle ezdiler Koza Altın’ın gözü şimdi de yaylalarda Şişli’nin ‘Kanal İstanbul’u mühürlendi Haddehane projesinin 'ÇED olumlu' kararına mahkemeden iptal kararı Türkiye plastik sorununun neresinde?