İşsizlik, düşük ücret, fazla mesai: Kriz döneminde emek

Krizin etkisinin ağırlaştığı dönemde yapılan Türkiye İşçi Sınıfının Görünümü araştırması işçilerin sorunlarını gün yüzüne çıkardı. İşçilerin yüzde 59,3'ü yasal çalışma süresi olan 45 saatin üzerinde çalışırken her 5 işçiden yalnızca biri fazla mesai ücreti alıyor.

EKONOMİ SERVİSİ

Gelir eşitsizliğini ve yoksulluğu artıran ekonomi politikalarının sonucunda emek gelirleri enflasyon karşısında eridi. Son bir yılda iktidarın her sıkışmışlıkta şapkadan çıkardığı ‘sürprizler’ emekçileri savunmasız bırakırken sermaye kesimlerinin daha da zenginleşmesini sağladı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) Türkiye işçi sınıfının durumunu ortaya koymayı hedefleyen alan araştırması ‘Türkiye İşçi Sınıfının Görünümü 2021’ yayımlandı. Türkiye’de kamu görevlileri hariç 15 yaş ve üzeri ücretli çalışan nüfusu kapsayan araştırmanın saha çalışması 30 Eylül-7 Kasım 2021 tarihleri arasında 2 bin 4 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapıldı.

Saha çalışmalarının yapıldığı eylül, ekim ve kasım aylarında ülke ekonomisinde enflasyon TCMB’nin belirlediği politika faizinin üzerine çıkmıştı. Bu dönemde yanlış iliklenmeye başlayan düğmelerin faturasını bugün ücretli çalışanlar, emekliler ve yoksul halk kesimleri ödüyor. 2021 Eylül ayında başlayan faiz indirimlerinin ardından ekimde yüzde 19,89 olan enflasyon, kasımda yüzde 21,31 olarak hesaplanmıştı. Ekonomik krizin emekçiler üzerindeki baskılarının arttığı dönemde yapılan Türkiye İşçi Sınıfının Görünümü araştırmasında öne çıkanlara mercek tuttuk.

İŞÇİ HANELERİ ORTALAMANIN ÜSTÜNDE

Araştırmada işçi hanelerinin ortalama hanelere göre daha büyük oldukları dikkat çekti. Araştırmaya katılan işçilerin ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,8 olarak hesaplandı. TÜİK’in İstatistiklerle Aile Araştırması’na göre 2020 yılında bu sayı Türkiye genelinde 3,30 olarak hesaplanmıştı.

Araştırma kapsamında işçilere “Oturduğunuz konutun mülkiyet durumu nedir” sorusu soruldu. İşçilerin yarıdan fazlası kiracı olduğunu belirtti. Kiracı olduğunu belirten işçilerin oranı yüzde 53,3 oldu. TÜİK’e göre 2020’de kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 58,8, kiracıların oranı ise yüzde 25,6. Araştırma kapsamında kirada oturduğunu belirtenlerin oranının yüzde 53,3 olduğu düşünülürse, işçiler Türkiye ortalamasına göre daha fazla kirada oturuyor.

FAZLA MESAİ VAR ÜCRETİ YOK

Araştırmaya katılan işçilerin yüzde 31,3’lük büyük bir bölümünün hizmetler sektöründe yoğunlaştığı gözlemlenirken yüzde 47’sinin 2-9 kişilik işletmelerde istihdam edildiği dikkat çekti.

Araştırmaya katılan işçilere “Haftalık toplam çalışma süreniz fiili olarak ne kadar” sorusu seçenekli olarak soruldu. İşçilerin yüzde 24,6’sı haftalık çalışma süresini 45 saat olarak belirtti. 46 saat üzerinde çalışan işçilerin oranı ise 59,3 olarak hesaplandı. Araştırma sonucuna göre Türkiye’de işçilerin büyük bölümü yasal çalışma haftasının üzerinde sürelerle çalışıyor. İşçilerin sigortalı olma durumuna göre haftalık fiili çalışma süreleri de farklılık gösteriyor. İşyerinde sigortalı olarak çalıştığını belirtenlerin yüzde 58,4’ü, sigortasız çalışan işçilerin ise yüzde 64’ü 45 saat üzeri çalıştığını belirtti. Başka bir ifadeyle sigortasız işçiler sigortalı işçilerden daha uzun saatler çalışıyor.

Buna rağmen, her 5 işçiden yalnızca birinin fazla mesai ücreti alabildiği belirtildi.

YILLIK İZİN EVDE GEÇİYOR

Araştırmada yıllık izin konusuna ayrıca vurgu yapılıyor. Yıllık izin kullanımının işçilerin dinlenme hakkı konusunda önemli bir gösterge olduğuna değinilirken yıllık izin kullanım türünün işçilerin yaşam koşulları hakkında önemli bir unsur olduğu belirtildi.

Araştırma kapsamında işçilere “Yıllık izninizi genel olarak nasıl geçiriyorsunuz” sorusu soruldu. Araştırmaya katılan işçilerin yüzde 14,3’ü yıllık izin kullanmadığını ifade etti. Araştırmaya katılan işçilerin büyük bölümünün yıllık iznini evde ya da memlekette, köyde geçirdiği gözlemlendi. İşçilerin yüzde 41,7’si yıllık iznini evde geçirdiği söylerken yüzde 32,8’i ‘memlekete, köye gidiyorum’ cevabını verdi. Yıllık izni evde geçirme oranının kadınlarda daha yüksek olduğu görüldü. Kadınların yüzde 48,8’i yıllık iznini evde geçirdiğini belirtirken erkeklerde bu oran yüzde 38,7 oldu.

EN ÖNEMLİ SORUN DÜŞÜK ÜCRET

İşçiler, çalışma yaşamında karşılaştıkları ilk beş problemi, düşük ücret, çalışma saatlerinin uzunluğu, ücretin düzenli olarak alınamaması, fazla mesai, işin kaybedilmesi korkusu, çalışma saatleri ile sosyal ve aile yaşamının uyuşmaması olarak beyan etti. İşçilerin yüzde 93,5’i düşük ücreti çalışma hayatının en büyük problemi olarak belirtti.

***

Borç yükü arttı, ucuz besinlere yönelindi

Pandemide iş ve gelir kayıpları ile artan hijyen ihtiyacı işçilerin geçinmelerini zorlaştırdı. Araştırmaya katılan işçilere “Son 12 aydaki ekonomik durumunuzla ilgili aşağıdakilerden hangileri doğrudur” sorusu soruldu. Soruya verilen yanıtlarda ilk sırayı “borçlarım arttı” seçeneği aldı. İşçilerin yüzde 55’i borçlarının arttığını, yüzde 27’si faturalarını ödemekte zorlandığını, yüzde 25’i kredi kartı borcunu ödeyemediğini söyledi.

Artan geçim sıkıntısı, yaşam zorluğu ve borçlanma ile baş edebilmek için işçilerin hangi önlemleri aldıklarına ilişkin yöneltilen soruya yüzde 66,4 oranında “harcamalarımızı azalttık” yanıtı verildi. Daha ucuz besinlere yöneldik diyenlerin oranı yüzde 49,6 olurken kredi kartlarına daha fazla kullandık diyenlerin oranı yüzde 32,4 oldu.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Taksim 1 Mayıs’la özdeştir! İktidar, hukuksuz ve keyfi 1 Mayıs yasağını sürdürüyor! Özel'den Yerlikaya'ya '1 Mayıs' telefonu: Kararınızı gözden geçirin İftarlarını tabip odasında açacaklarmış Bir elde karanfil, bir elde mahkeme kararı: 1 Mayıs’ta Taksim'e!