‘Onlar özgür olmadan bize bayram yok’

Koca bir cezaevine dönüşen ülkede 76 gazeteci ve medya çalışanı bu bayramı da ailelerinden ayrı geçirdi. Özlem dolu bekleyişi süren aileler, gazetecilerin cezaevinden çıktıklarında da mesleklerini yapmaya devam edeceklerini söyledi.

Dilan Esen

Basın ve ifade özgürlüğü derin yaralar almaya devam ederken Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) raporuna göre 76 gazeteci ve medya çalışanı bayramı hapishanede geçirdi.

Libya’da öldürülen MİT mensubuna ilişkin yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, Odatv muhabiri Hülya Kılınç ile yaptığı haberler gerekçe gösterilerek hapis cezası verilen Nedim Türfent’in yakınları BirGün’e konuştu. Özlemle yakınlarını bekleyen aileler, gazetecilerin çıktıklarında da işlerini yapamaya devam edeceklerini söylüyor.

GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEKLER

Silivri Cezaevi’nde tecrit altında tutulan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan, işlenmemiş bir suçun cezasının çektirildiğini aktardı. Aynı davada yargılanan diğer 3 gazeteci için verilen tahliye kararının hepsi için alınması gerektiğine dikkat çeken Pehlivan, “Aslında ortada olmayan suçlamadan beraat etmeleri gerekirdi ama bu suçlamalarla bir gün daha fazla cezaevinde kalmadıkları için, en azından özgürlüklerine, ailelerine kavuşabildikleri için sevindik. Bu kararın davada yargılanan diğer üç gazeteci için de verilmesi gerekirdi. Hiçbir tutarlılığı olmayan, ne delil, ne suç isnat etmeyi becerebilmiş bir iddianame ile insanların yaşamlarından aylar çalınıyor” dedi.


Barış Pehlivan ile Aysel Pehlivan.

Eşi ile diğer gazetecilerin hâlâ tecrit altında tutulmalarının toplumun adalet duygusunu zedelediğini vurgulayan Pehlivan, “Barış gazetecidir, buradan da gazeteci olarak çıkacak ve yine gazetecilik yapmaya devam edecek” diye konuştu.

ADALETSİZLİKLE İLGİLİ NE SÖYLENİR Kİ?

Büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduklarının altını çizen Murat Ağırel’in eşi Dilek Ağırel ise tutukluluğun zulme çevrilmeye çalışıldığını dile getirdi. Eşinden ayrı geçirdikleri ikinci bayram olduğunu aktaran Ağırel, şöyle konuştu: “Sadece bir tweet yüzünden 5 aydır tutuklu. Hem de tek kişilik koğuşta tecrit altında tutuluyor. Elimizden bir şey gelmiyor, davayı bekliyoruz. Süreç de çok uzadı. Bu adaletsizlikle ilgili daha ne söyleyebiliriz ki? Bu durumu birçok insan yaşadı, biz de şuanda farklı bir şeklini yaşıyoruz. Murat kendi tabiriyle Kemalist, vatansever bir Türk gencidir. Murat hiçbir zaman bireysel düşünmez. Haksızlıklar karşısında asla pes etmez, başı diktir. Onurlu bir şekilde oradan çıkacak. Bilgiye belgeye dayalı gazetecilik yapmaya devam edecek. Yolsuzlukların, talanın üzerine gitmeye ve halkın haklarını korumaya devam edecek. Murat ne yaptı? Murat ifşa ettiyse; yolsuzlukları, yalanı ifşa etti. Murat’ı bu şekilde susturamayacaklar.”


Murat Ağırel ile eşi Dilek Ağırel ve kızları Ada Dila Ağırel.

8 yaşındaki kızları Ada Dila’nın yaşadıkları durumdan çokça etkilendiğini söyleyen Ağırel, “Ada babasına aşık bir kız çocuğu. Babasından ayrı kaldığı bu sürece hiç alışamadı, kabullenemedi. Babası ona ‘Sen Benim her şeyimsin’ filminin içinde geçen bir şarkı hediye etti, bir baba kızın hikâyesi anlatılıyor filmde. Ada o filmi izleyip şarkıyı dinledikten sonra çok daha fazla etkilendi. Hayatlarımız öyle bir hale getirdiler ki Ada, ‘Madem babamın yanına gidemiyorum o zaman dışarı çıkmayayım’ diyor. Tüm bu süreç Ada’ya yapılan bir haksızlık” ifadelerini kullandı.

KAREŞİM EMEĞİYLE YAŞIYORDU

İktidarın tüm toplumu ciddi bir tehlikeyle baş başa bıraktığını belirten Hülya Kılınç’ın ağabeyi Bektaş Kılınç da “İktidar bizi Ortaçağ’ın karanlıklarına doğru sürüklüyor. Karşısında kim olursa olsun ezip geçiyor. Kafalarındaki tek şey kendi doğruları. Durmadan düşmanlık üretiyorlar. Toplum için çalışan insanları da ortadan kaldırarak kendilerini haklı duruma getirmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

İktidarın kendilerine muhalefet eden herkesi ortadan kaldırmak istediğine değinen Kılınç, şunları söyledi: “Kardeşim Libya’da öldürülen MİT mensubunun haberini yaptığı için tutuklandı. Şehit sadece onlarınmış gibi davranıyorlar. Kardeşim ve öteki gazeteciler AKP’nin karşısında olduklarından dolayı tutuklular. Kardeşim yerel bir gazeteci. Sadece emeğiyle geçinen çocuğuyla birlikte onun geleceği için yaşayan birisiydi. Doğru namuslu bir gazetecilik yapmaya çalışıyordu. Alın teriyle kendisi ve çocuğunun geleceğini kurmaya çalışıyordu. Ne yazık ki böyle bir haber nedeniyle tutuklandı.”

GÖREMEDİĞİMİZ İÇİN ÇOK TEDİRGİNİZ

80 yaşının üzerindeki anne ve babalarının son günlerinde büyük bir acı yaşadığını kaydeden Kılınç, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ama bu insanların duygularının onlara göre hiçbir önemi yok. Ne yazık ki demokrasiden yana insandan yana olanlar yok ediliyor ve bunların acısını kimse duymuyor. Kardeşim de bu acıları duyurmaya çalışan biriydi. Ne yazık ki böyle talihsiz bir durumla karşı karşıya kaldı. Annem, babam ve oğlu onun yolunu gözlerken bize böyle bir bayram yaşatıyorlar. Devamlı kardeşime gidip göremiyoruz. Kardeşim için devamlı bir tedirginlik içindeyiz.”

***

AKLIMIZ NEDİM’DE


Gazeteci Nedim Türfent ve ablası Şehristan Türfent

Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Dicle Haber Ajansı muhabiri Nedim Türfent, 4 yıldır Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Türfent, Hakkari Yüksekova’da bulunan bir şantiyede, özel harekat polislerinin bir grup işçiyi ters kelepçeyle yere yatırdığına ilişkin görüntüleri paylaştıktan kısa bir süre sonra tutuklanan ve 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Kardeşini çok özlediğini aktaran Türfent’in ablası Şehristan Türfent, “Görüş olmadığı için gidip göremiyoruz. En son pandemi sürecinde kapalı görüş izni verildiğinde koşarak gidip gördüm” diye konuştu. “Koronavirüs nedeniyle hem onlar için hem de evdeki yaşlılar için tedirginiz” diyen Türfent, aklının sürekli kardeşinde olduğuna dikkat çekti. Türfent, şöyle konuştu: “Gidip göremememiz büyük bir sorun. Annem ve babam sürekli onu düşünüyor. En son telefonda konuştuğumuzda iyi olduğunu söyledi ama göremediğimiz için bilemiyoruz. Onu göremeyince kuşku içinde yaşıyoruz. ‘Acaba gerçekten iyi mi?’ diye düşünüp duruyoruz. Bir bayramı daha ayrı geçiriyoruz. Nedim’in haksız yere cezaevinde tutulduğundan eminim, bunu sadece ben değil yargı da biliyor. Ancak ne yazık ki adaletsizlik.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınavı: Türkiye birincisi mülakatta elendi Mülakatı savunan bakanın eşine ‘yürü ya kulum’ denmiş! Devlet bulamadı, PTT hemen buldu Selahattin Demirtaş'tan aylar sonra ilk paylaşım