Şiddetin ve tehdidin en ağırını kadın gazeteciler yaşıyor

“Şiddet, baskı ve güvencesizliğin en katmerlisini kadınlar yaşıyor. Darp ediliyoruz. ‘Dokunamazsın’ dememize rağmen fiziksel temas kuruyorlar”.

Meral DANYILDIZ

Her alanda olduğu gibi medya sektöründeki kadınlar da fiziksel, sözlü şiddete veya cinsiyete dayalı ayrımcılıklara maruz bırakılıyor. Sahada yoğun polis müdahalesiyle karşı karşıya kalan basın emekçileri de buna ilişkin erkek meslektaşları tarafından çekim yapmalarının engellendiğini söylüyor. Gazeteciler alanda yaşanan zorlukları var olma mücadelelerini nasıl sürdürdüklerini BirGün’e anlattı.

DARP VE KÖTÜ MUAMELE

Evrensel gazetesi muhabiri Eylem Nazlıer, hem kadın hem de muhalif gazeteci kimliğinden dolayı sahada hedef halinde olduğunu söyledi. “Şiddet, baskı, tehdit ve güvencesizliğin en katmerlisini kadın gazeteciler yaşıyor” diyen Nazlıer, yaklaşık 5 yıldır sahada çalıştığını belirtti. Her eylemde polislerin kendisini hedef aldığını aktaran Nazlıer, şunları dile getirdi: “Hem fiziksel hem de sözlü olarak haberi izlememize engel oldukları, izin vermedikleri oldu. Darp ediliyoruz, kötü muameleyle karşılaşıyoruz. Kolluğun, ‘Basını süpürün’ sözünü sıkça duyarız, kalkanlarla önümüze barikat kurulur. Görüntü çekmemiz engellenir. Bunu yaparken ‘Dokunamazsın’ dememize rağmen fiziksel temas kurmaktan geri kalmazlar.”

Kolluğun yanı sıra erkek gazeteciler tarafından da görüntü çekmelerinin engellendiğini dile getiren Nazlıer, “Özellikle merkez medyaya çalışanlar çekim yapıldığı esnada öne geçiyor, itiyor ve hiçbir şey olmamış gibi işine devam ediyor. Bunu bir erkek gazeteciye yapamıyor. Yaptığım işi önemsiz görüyor” dedi. Akşam takip edilen haberler sonrası eve dönmenin de hayli zor olduğuna dikkat çeken Nazlıer, şunları söyledi: “Her an bir tacizle karşı karşıyayız. Bu ülkede ötekileştirilen, hedef gösterilen, şiddetin hedefi haline getirilen bir kimliği daha taşıyoruz. Bu da erkek gazetecilerin yanında daha fazla yükü sırtlandığımız anlamına geliyor.”


Eylem Nazlıer

HER GÜN SOKAKTAYIZ

Emniyet’in genelgesi gerekçe gösterilerek polis tarafından telefonu yere atılıp üzerine basılan Yol TV Muhabiri Özge Uyanık ise “Alanda çekim yaparken polis şiddetine tanık oluyoruz ve dolayısıyla bunu telefonlarımızla, kameralarımızla kayıt altına alıyoruz. Genelgede gördük ki bu görüntüler kayıt altına alınmasın isteniyor. Burada konu özel hayatın gizliliği değil orantısız şiddet” diye konuştu. Yere atılan telefonuyla birlikte hukukun da çiğnendiğinin altını çizen Uyanık, suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: “1 Mayıs’ta gördük ki yere atılan telefonumla birlikte hukuk da çiğnenmek isteniyor. Bütün baskılara rağmen tüm imkânlarımızı kullanarak o görüntüleri kayıt altına aldık. ‘Duyulmasın, görünmesin’ istenenleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz. Toplumun bize ihtiyaç duyduğu her yerde kameralarımız kayıtta olmaya devam edecek.”


Özge Uyanık

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Kartal'da kadın cinayeti: Rezidansta katlettiği kadının ailesini "intihar etti" diye aramış Marmaris'te kadın cinayeti: Bıçaklanarak katledildi Yaylada cansız bedeni bulunan kadının üç arkadaşı gözaltına alındı Kuruçeşme'deki ünlü mekânda cinsel istismar: 12 yıla kadar hapis istemi ABD’de ölü bulunan Yağmur Taktaş'ın ailesi, Andre Can F.'den şikayetçi oldu