TBMM'de 100'üncü yıl özel oturumu gerçekleştirildi

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında, TBMM'nin açılışının 100'üncü yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplandı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açılışının 100'üncü yıl dönümünde özel oturuma ev sahipliği yapıyor.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda gerçekleştirilen özel oturum TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un konuşmasıyla başladı.

Özel oturumda, partilerin temsilcileri kürsüde 10’ar dakika konuşma yaptı. Partiler adına sırasıyla AKP Grup Başkanvekili Mehmet Naci Bostancı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan konuştu.

Grubu bulanan parti temsilcilerinin ardından, grubu bulunmayan parti temsilcilerinden TİP Genel Başkanı Erkan Baş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DEVA Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Saadet Partisi’nden Abdulkadir Karaduman, 3’er dakika konuşma yaptı.

TBMM Genel Kurulundaki özel birleşimi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli ile bürokratlar da izledi.

Genel Kurula, liderlerden ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.

Genel Kurulda, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan önlemler nedeniyle milletvekilleri, Meclis çalışanları ve gazeteciler maske taktı.

Milletvekili sıraları ile izleyici locaları, sosyal mesafe kuralı gereği birer koltuk boş bırakılarak düzenlendi.

Özel oturuma CHP, HDP, İYİ Parti ve MHP liderleri katılırken, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan koronavirüs salgınını gerekçe göstererek özel oturuma katılmadı. Erdoğan 23 Nisan'ı bir mesajla kutladı.

MİLLİ MÜCADELENİN SONUCU DEĞİL BİZZAT MERKEZİ

TBMM Başkanı Şentop, konuşmasanda, "100. yılını andığımız Gazi Meclisi'miz, Milli Mücadele'nin sonucu değil, bizzat merkezi ve karargahıdır." dedi. "Yüz yıl önce, cephedeki askerinin yarasına tentürdiyot bulamadığı için naftalin basan Türkiye, bugün küresel salgın karşısında çaresiz kalan devletlere tıbbi yardımda bulunmaktadır." ifadelerini kullanan Şentop, "Yüz yıl önce ve tamamen tükendiği varsayılan bir dönemde azim ve kararlılığıyla ayağa kalkan, adeta küllerinden yeniden doğan Türkiye, bugün daha güçlü, daha coşkulu ve daha diridir." şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığındaki özel oturum öncesi, oturma düzeni koronavirüs salgını nedeniyle sosyal mesafeye göre ayarladı. Genel Kurul salonunun girişlerine eldiven, maske ve dezenfektan konuldu. İlk kez 23 Nisan özel oturumunda localar boş kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılmadığı oturumda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yer aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da oturuma katıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise oturumu locadan izledi. Ayrıca kabine üyelerinden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile milletvekilleri de oturumda yer aldı. Herkesin maske takıp, sosyal mesafeyi koruyarak oturduğu genel kurulda saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.

'KATILIMI SINIRLANDIRMAK ZORUNDA KALDIK'

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, açılış konuşmasında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 100'üncü yıl kutlamalarının diğer yıllara göre farklı kutlandığını bildirdi. Şentop, hazırlıklarının bayramı milyonlarca vatandaşla birlikte kutlamak olduğunu söyleyerek, "Fakat, ülkemizi de etkileyen küresel salgın sebebiyle katılımı sınırlandırmak, bu kutlu yıldönüm için planladığımız etkinlikleri ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık" dedi.

Şentop, bugünün milletin her bir ferdinin göğsünü kabartacak ve yarına daha umutla bakmasını sağlayacak büyük ve önemli bir gün olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu günü büyük ve önemli kılan, bundan tam 100 yıl önce ve tam da bu saatlerde açılışı yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni inşa eden ceht, gayret ve mânâdır. 100 yıl önce vatan ilhak ve işgal, milletimiz esir olmak tehdidi ile karşı karşıyaydı. Büyük kayıplarla ve mağlup olarak çıktığımız Birinci Dünya Savaşı’nın sonucunda milletimiz, son hürriyet kalesi olan Anadolu’dan da sürülüp çıkarılmak istenmekteydi. Türkiye, ordusu terhis edilmiş ve silahlarına el konulmuş, başşehri işgal edilmiş, Meclis’i dağıtılmış ve iktisaden çökertilmiş bir manzara arz ediyordu. 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıktığında görünen tablo buydu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100’üncü yılını idrak ederken bir önemli hususa değinmek zorundayız. Kurtuluşa inanmış kadronun öncülüğü ve milletin azmiyle kazanılan millî mücadelenin iki esası vardır. Bu esaslardan ilki, tam bağımsızlık hedefi; diğeri de tam bağımsızlık hedefine yönelik mücadelenin millî iradeye dayanarak yapılması prensibidir. Bu tarafıyla millî mücadele, dünyadaki benzerlerinden ayrılır."


AKP ADINA BOSTANCI KONUŞTU

Oturumda AKP adına Grup Başkanı Naci Bostancı konuşma yaptı.


KILIÇDAROĞLU'NDAN YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkedeki sorunların çözümü için 16 maddelik bir çağrı sunarak, “Tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımı ile yeni bir demokratik Anayasa yapmalıyız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Genel Kurulu’nun 23 Nisan Özel Oturumu’nda konuştu. Meclis’in açılışının tarihçesine değinen Kılıçdaroğlu, çocuklara seslenerek, “Umudumuz, geleceğimiz olan çocuklar, TBMM’nin açılışının tarihsel anlamı şudur; hakimiyet artık milletin olmuştur” dedi.

Kılıçdaroğlu, Meclis’in çok partili döneme ve demokrasiye geçişte önemli kararlar alan bir yer olduğunu belirterek, Meclis’in hakkı ve hukuku savunduğunu sözlerine ekledi. Bugün sorunların olduğunu ve bu sorunları ivedilikle çözülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Meclis’e bu bağlamda önemli görevler düştüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, “Sorunların kaynağı, bu Meclis’i etkisizleştiren darbeciler ve bu darbe yasalarıdır, darbe hukukudur. Sorunları sağduyuyla, akılla, bilimle, bilgiyle birlikte aşmamız gerekiyor. Ön yargılarımızdan arınarak aşmamız gerekiyor. Ölçümüz, vatanımızın ve milletimizin çıkarlarını esas almak olmalı” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, hedefin Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma olması gerektiğini vurgulayarak, “Gelin bu anlayışla sorunları çözmeye çalışalım” diyerek, 16 maddelik bir çağrıda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 16 madde şöyle:

"* Tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımı ile yeni bir demokratik Anayasa yapmalıyız. Bu Anayasa’nın temeli kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanmalı, denge denetim esası sağlanmalıdır.

* Yeni Anayasa’nın omurgasını Cumhuriyet’in demokrasi ile taçlandırılması olarak nitelendirdiğimiz yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistemi oluşturmalıyız. Demokrasi ile taçlandırılmış Cumhuriyetimizde fikir, düşünce, inanç özgürlüğü ile medya ve sendikalaşma dahi örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engellerde kaldırılmış olacaktır.

* Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

* Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yasamadır. TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmelidir. Ayrıca siyasetçi ile vatandaş arasındaki güveni güçlendirmek için yeni bir siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır.

* Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı yürütmedir. Yürütme tüm icraatıyla mutlak denetime ve hesap verilebilirliğe açık olmalıdır. TBMM adına görev yapan Sayıştay, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetlemelidir. TBMM’de kurulacak kesin hesap komisyonunun başkanlığı da muhalefet partilerine verilmelidir.

* Yerel yönetimler rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkarılmalı, refah devletinin asli unsurları haline getirilmelidir. İyi tanımlanmış bir iş birliği ve iş bölümü çerçevesinde yerel yönetimlerin işlevi arttırılmalıdır.

* Kamu istihdamında liyakata dayalı personel politikasına ivedilikle geçilmelidir.

* Liyakata dayalı istihdam politikaları kapsamında eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenlikte sıfır istihdam açığı hedeflenmelidir.

* Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalı, bu bağlamda aile yardımları sigortası kanunu çıkarılmalıdır.

* Demokratik standartlarda adalete ve denetime açık bir kamu ihalesi sistemine geçilmelidir.

* Ücretliler üzerindeki vergi yükü makul düzeylere çekilmelidir.

* TÜİK verilerine göre her 3 kişiden biri kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdamla toplumsal destek sağlanarak mücadele edilmelidir. Mücadelede en etkili yolun sendikalaşma olduğu artık bilinmelidir.

* Türkiye yeni bir planlama anlayışı çerçevesinde katma değeri yüksek ürün üretme hedefine kilitlenmelidir. Tüm üretim politikaları ve diğer üretim biçimleriyle tümüyle ekolojik olmalıdır.

* Sağlık hizmetlerine ön koşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetleri bu doğrultuda planlanmalıdır.

* Planlamada tarım temel stratejik sektörlerden biri olarak ele alınmalıdır. Bu bağlamda gıdaya sağlıklı koşullarda erişim hakkına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

* Eğitim, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin en önemli parçası olarak yeniden ve paydaları ile birlikte planlanmalıdır. Eğitim politikalarının tek hedefi, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek olmalıdır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce, fikir özgürce tartışmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmelidir."


SANCAR: RIZA İSTİYORSANIZ MÜZAKEREYİ KABUL EDECEKSİNİZ

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Birinci Meclis’in çoğulcu yapısının, 1921 Anayasası’yla özerkliği yasaya bağladığını belirterek, “Rıza istiyorsanız, birlik istiyorsanız, çeşitliliği, müzakereyi kabul edeceksiniz” dedi. Sancar'ın konuşmasının başlamasıyla beraber pek çok TV kanalı yayını kesti. Sancar'ın konuşmasının ortalarına doğru ise Sancar'ın konuşması tekrar ekranlara yansıdır.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Meclis Genel Kurulu’nda düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’nda açıklamalarda bulundu. Sancar, konuşmasında Birinci Meclis’in çoğulcu yapısı ve 1912 Anayasası'nın özerkliği yasaya bağlamasını, Mustafa Kemal'in bunu neden tercih ettiği konuları üzerinde durdu.

Birinci Meclis’in kuruluşuna değinen Sancar, “İşgal altında bir ülke ve Milli Mücadelenin devam ettiği şartlar. Çok ağır şartlar, fakat bu şartlarda yerel kongreler organize ediliyor. Ülkenin bütün bölgelerinde kongre toplantıları düzenleniyor, bu kongrelerle milli mücadele organize ediliyor. Aslında Meclis’in kuruluşuna giden yol da bu kongrelerden geçiyor” diye konuştu.

YEREL KONGRELERİN AKTIĞI BİR DENİZ

Birinci Meclis’i “yerel kongrelerin aktığı bir deniz” diye tanımlayan Sancar, “O şartlarda ülkenin toplumsal, dinsel, etnik düşünsel çeşitliliğini büyük ölçüde içeriyor. Bu açılardan çoğulcu bir Meclis, eksikler var elbette, kapsanmayanlar var. Bunlar da belki o günden bugüne bakmamız ve muhasebesini çıkarmamız gereken meselelerdir. Bu çoğulculuğu tarif etmek için pek çok örnek kullanılır ama ben sadece ilk etapta sayılmayanları değil daha az görünenleri zikredeyim. Mevlevi, Nakşıbendi şeyhleri var, Abdullah Çelebi var. Dersimli Seyid Diyar Ağa var, Lazistan mensupları var, Lazlar var. Kürtler var, Araplar var. Kısacası Türkiye’nin o zamanki etnik, dinsel ve toplumsal çeşitliliğinin önemli bir kısmı var ve bu insanlar kendi kimliklerini saklamadan tam aksine kendi kimliklerini açıklayarak giriyorlar. Kendi kimlikleriyle katılıyorlar. Bu birinci Meclis’in en önemli vasıflarından biridir. Bu vasıf diğer özelliklerle de tamamlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Sancar, Birinci Meclis’in dayanağının “halk egemenliği” olduğunun altını çizerek, “Evet, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu söyler ama daha sonra da göreceğimiz gibi, 21 Anayasası’nın başına halkçılık tanımı ekler. Milli irade, halk iradesi tartışmalarına girmeyeceğim elbette. Halk egemenliği ilkesi, halkçı yönetim demek. Ama aynı zamanda halkın her düzeyde yönetime katıldığı yönetim demektir. Nitekim Meclis’in kuruluşundan yaklaşık on ay sonra ilan edilen Anayasa bu anlayışa dayanıyor. Yerelde halkın kararlara katılımını garanti altına alan bir idare sistemi, bir demokrasi modeli kuruyor” dedi.

MÜZAKERECİ YÖNETİM

Sancar, şöyle devam etti: “Bu kadar farklı kesimlerden ve düşüncelerden insanın müzakereyi ve mutabakatı bir kenara bırakmadıkları bir Meclis’i konuşuyoruz. Onun 100’üncü yıl dönümünü bugün kutluyoruz. O yöntemin neden bu kadar önemli olduğunu da biraz sonra açıklayayım. Ayrıca bu Meclis yasalcı bir Meclis; mesela 23 Nisan 1920’de açılıyor. 19 Nisan 1921’e kadar tam 109 kanun çıkarıyor. Bunların hepsi ismiyle müsemma kanundur, torba değil. Her birinin ismi var. Her birinin kanun usulüne göre, müzakere ve karara bağlanma yöntemi var. O nedenle yasalcı bir Meclis’tir. Meclis yetkileri kendinde topluyor, biliyorsunuz bir Meclis hükümeti sistemi var. Bu şu demektir, her türlü yetki devletin 3 önemli erki: yasama, yürütme ve yargı Meclis’te toplanıyor. Fakat bu yetkililere tekelci biçimde sahip çıkma anlayışını taşıyamıyor.”

1921 Anayasası ile yetkililerinin büyük bir bölümünü yerel yönetimlere verildiğini hatırlatan Sancar, özerklik tartışmalarına değindi. Sancar, “Yerel yönetimlere verdiği yetkiler bizatihi kendi yetkilerini sınırlamak anlamına geliyor. Yani kadiri mutlak yani otorite bir yönetimi tercih etmiyor. Tam tersine halk egemenliği mantığına uygun olarak yerellerde de halkın katılımını mümkün kılacak bir sistem oluşturuyor Meclis. O sistemin merkezinde muhtariyet var değerli arkadaşlar. Ve bunu 21 Anayasası apaçık yasaya bağlıyor. Yani özerklik ve bu özerkliğin nasıl yönetileceğini de ayrıca ayrıntılı olarak düzenliyor. Onda da şura yönetimini ortaya çıkarıyor. Aynen kendi işleyişini yerelde de kuruyor. Yani yerelde de vilayetler ve nahiyeler şuralarla seçilecektir. Şuralar seçimle gelecek, şuralarında reislerini seçmeleri kendilerinde olacak” dedi.

MUSTAFA KEMAL YETKİYİ NEDEN PAYLAŞTI?

Sancar, “Neden yapıyorlar bunu? Oysa o zamanın liderleri, mesela milli mücadelenin lideri Mustafa Kemal Paşa, çok fazla yetkiye ve imkana sahipken, bunları neden paylaşıyor. Çünkü rıza istiyorsanız, çünkü birlik istiyorsanız, çeşitliliği, müzakereyi kabul edeceksiniz. Gerçek rıza ancak herkesin kimliğine eşit saygı herkesin iradesine eşit değer vererek sağlanabilir ve o şartlarda o ağır dönemde işte böyle bir ortak rızaya böyle bir güvene ihtiyaç vardır. Bu güven tepeden dayatmayla sağlanamazdı. Bu rıza zorla baskıyla tehditle ortaya çıkarılamazdı” diye konuştu.


BAHÇELİ YERİNE YALÇIN KONUŞTU

Genel Kurul'da oturuma katılmasına rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kürsüde bir konuşma gerçekleştirmedi. Bahçeli yerine Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, genel kurulda bir konuşma yaptı.


İYİ PARTİ ADINA TÜRKKAN KONUŞTU

İYİ Parti adına Lütfi Türkkan bir konuşma yaptı.


TİP ADINA ERKAN BAŞ KONUŞTU

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş partisi adına bir konuşma gerçekleştirdi. HDP'li Sancar'da olduğu gibi Baş'ın konuşmasında da TV kanalları yayını kesti.


KÜRSÜ TEMİZLİĞİ YAPILDI

Genel kurulda görevli kavaslar, konuşmalar sonrasında meclis kürsüsünü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında dezenfektan sıkarak temizledi

TÖREN ATATÜRK ANITINDA BAŞLADI

TBMM'nin açılışının 100. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclisteki Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.

Törende, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Atatürk Anıtı'na kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Törene, TBMM başkanvekilleri Celal Adan, Süreyya Sadi Bilgiç ve Levent Gök, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ile TBMM idari personeli katıldı.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Bahçeli, Mehmet Şimşek'e sahip çıktı: Ferdi Tayfur'lu paylaşım hakkında açıklama Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak İktidar ‘yeni anayasa’ turuna başladı: Özel’den “Önce Anayasa’ya uyun” mesajı Koray Aydın: Kazanmayayım diye organize bir el çalıştı Özgür Özel'den tasarruf genelgesi çıkışı: "İsrafın kaynağı olanlar israfı durduramazlar"