AKP, Atatürk dizisiyle ne hedefliyor?

Disney+’da daha önce yayınlanacağı planlanan Atatürk dizisi son günlerde tartışma konusu. Walt Disney'in Türkiye ofisi, Atatürk dizisi ile ilgili bir açıklama yaparak, söz konusu yapımın FOX TV ekranlarında ve sinemalarda yayınlanacağını açıkladı. 

Atatürk dizisinin neden iptal edildiği üzerine tartışmalar sosyal medyanın da gündemine oturdu. İddia o ki, ABD’deki Ermeni lobilerinin baskıları Atatürk dizisinin iptaline yol açtı. 
Platform, daha önce yaptığı açıklamada Türkiye’deki yeni proje alımlarını durdurduğunu belirtmişti. Karar sadece Türkiye ile ilgili de sınırlı değildi ayrıca. Gerçek, herhangi bir lobinin faaliyetiyle alakalı değildi kısaca.

Ancak iktidar sözcüleri ve muhalif görünümlü sosyal medya trolleri bu konuyu bir hayli köpürttü, köpürtmeye devam ediyor.

İktidarla bağı olmayan kurumlara ceza üstüne ceza yağdıran Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de Atatürk dizisi ile ilgili inceleme başlatıldığını duyurdu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da devreye girdiği öğrenildi.

21 yıllık süre zarfında Atatürk’ün bütün izlerini silmeye çalışan, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin bütün kazanımlarını yerle yeksan eden, Cumhuriyetin kurucu kadrosuna karşı büyük bir nefret duyduğunu hiçbir zaman gizlemeyen AKP’nin bu konuyla neden bu kadar yakından ilgilendiği sorusu cevaba muhtaç.

Söz konusu platformlar, uzun süredir AKP’nin ceza ve sansür mekanizması RTÜK’ün yakın ilgilendiği platformlardı. RTÜK, Bundan bir hafta önce Netflix, Disney+, Prime Video, Mubi, Bein ve Blu TV’deki birçok yapıma ceza yağdırdı. Sebep, “toplumsal ve kültürel değerlere ve Türk aile yapısına aykırı” yapımların yer almasıydı.

Bundan 3 yıl önce de ülke sinemasının önemli isimlerinden Çağan Irmak’ın yöneteceği ve Netflix’te yayınlanacağı duyurulan “Şimdiki Aklım Olsaydı” dizisinin çekimleri de iptal edilmişti. O dönemde Netflix kaynaklarından şu açıklama yapılmıştı: “Dizinin çekim izinlerinin alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuruldu. Dizide bir eşcinsel karakter olduğu için Bakanlık ret cevabı verdi.”

Bugün AKP iktidarı ellerini sansür için değil, “Atatürk dizisi neden yayınlanmayacak?” sorusu üzerinden ellerini ovuşturuyor. Zira, AKP iktidarı bu konuyu sansürü ve baskıyı derinleştirmek için fırsat olarak görüyor.

Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin tüm kazanımlarına yönelik topyekun bir saldırı gerçekleştiren AKP iktidarının en önemli saiklerinden birisinin rant ve yağma üzerine kurulu iktidarını tahkim etmek ve bunu sorunsuzca sürdürmek olduğunu BirGün okurları iyi biliyor. 

ATATÜRK’Ü AKP’LİLEŞTİRİLME ÇABASI

Disney+’daki Atatürk dizisinin iptal edilip edilmediğine yönelik tartışmalar da bununla bağlantılı. Uzun süredir devam eden “Atatürk’ün AKP’lileştirilmesine” yönelik stratejinin son adımı. Böylece Meclis muhalefetine yönelik bir söylem üstünlüğü kurmak da hedeflerden birisi.

Atatürk dizisi elbette Disney+’da yayınlansın. İzlemek isteyenler izlesin, beğensin veya eleştirsin. Ancak buradaki kısır tartışmanın AKP’nin sansür mekanizmasını kurumsallaştırma amacına hizmet ettiği gözlerden kaçmasın. Bugün 12. yüzyılı dahi aratan bir karanlığın hayatlarımızı çölleştirmeye çalıştığı da bir an dahi unutulmasın.

12. yüzyıl demişken Abbasilerin şairliği ile nam salan Mustazhir’in şu dizelerini not düşmek isterim: 

“Kaderim, söz verdiği şeyi yerine getirdikten sonra / Sevdiğim bir hilal sözünden döndü/Kalbimdeki aşkın akdini bozarsam, / Belki de hiçbir zaman onu göremem.”

Mustazhir, bu dizeleri bir kadına veya cariyeye yazmamıştı. Buna rağmen ne sofu alimlerin ne de büyük oranda okuma yazma bilenlerin yaşadığı Bağdat’taki Müslüman halkın tepkisini çekmişti. Yani bir halife dahi 1118’deki ölümünden önce arzularına gem vurmadan bu dizeleri kaleme alabiliyordu.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınavı: Türkiye birincisi mülakatta elendi 4 il için gök gürültülü sağanak uyarısı Taksim 1 Mayıs’la özdeştir! Erden Timur: Tarikatçı dendiği için Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım Sosyalistlerden ortak açıklama: 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek üzere Saraçhane’de buluşalım!