Bina yan yattı, boya yapacaklar

Anayasa tartışmasıyla yatıp kalkmamız isteniyor. Serbest düşüş süreci yere çakılmayla noktalanmak üzere olan iktidar tüm partileri bir araya getirip yeni anayasa yapacağına dair oluşturulan yapay gündemin arkasına takılmamız isteniyor. Daha da kötüsü Erdoğan’ın demokratik bir anayasa için adım atabilecek bir lider olduğuna inanmamız bekleniyor.

DEĞİŞMEZ MADDELER VAR

Anayasa tartışmalarında sürekli ilk dört madde gündeme gelir ve asla aşılamaz bir tartışma olarak orta yerde durur. Ama yeni anayasa diyenler konuyu Erdoğan’ın değişmez maddelerine asla getirmez. Erdoğan’ın anayasa değişikliği ile eline geçirdiği gücü ifade eden maddelerden bahsedilmez.

Yandaş gazeteciler Erdoğan’ın önerisiyle bazı demokratik adımların atılabileceğini hatta partili cumhurbaşkanlığının dahi tartışılabileceğini yazıp durdu. Ne büyük lütuf. Ne büyük yalan. Yeni anayasa tartışmalarında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin karakterini belirleyen hiçbir madde gündeme dahi gelmiyor. Örneğin seçim yasası ve 50+1 asla gündemde değil. Onlara dokunulmaz. Cumhurbaşkanını olağanüstü yetkilerle donatan Anayasa’nın 8, 101, 103, 104, 105 ve 106 maddelerinden bahseden yok. Kararname yetkisinden bahseden de… Yetkili ama asla sorumluluğu olmaması da değişecekler arasında olan maddelerde kendine yer bulamadı.

Bu maddelere dokunulmayacaksa yeni anayasada ne değişecek? Herkes biliyor ki aslında hiçbir şey.

TARTIŞILMASI YETİYOR!

Erdoğan anayasayı kendi istediği gibi değiştirmeyeceğinin farkında. Anayasa değişikliği için TBMM’de 400 vekile ihtiyaç var. Bu rakama asla ulaşamaz. Hadi 360 sayısına ulaştı diyelim. Kendisi için bir kez daha iktidar yolunu açacak değişikliğe seçmen onay veriri mi? Bu sorunun açık ara cevabı ‘Hayır’. Dolayısıyla Erdoğan referanduma da gidemez. Böyle bir etki alanı ve gücü kalmadı. Aynı anda hem milliyetçileri hem Kürtleri ve liberalleri ikna ettiği dönem çoktan bitti.

Peki nedir bu anayasa meselesi? Çok açık ki Erdoğan bu başlığın tartışılmasını seviyor. Buna çok ama çok fazla ihtiyacı var.

Neden ihtiyacı olduğunu birkaç başlık altında toparlayalım.

Yenilgiyi unutturalım: AKP ve Erdoğan siyasi tarihinin en büyük yenilgisini aldı. Toparlanması neredeyse imkansız. Öyle bir yenilgi ki aynı anda hem parti içinde hem Cumhur İttifakı’nda çatlağı büyüttü. Buna bir de yenilginin en somut sonucu olan ülkenin yüzde 75’inin muhalefetin yönetimine geçmesi eklenince yıkımın çapı daha da büyüdü.

Erdoğan tahribatı gizlemek için hiçbir şey olmamış gibi anayasa yapabilecek bir güçte olduğunu kendi kadrolarına göstermek istiyor. AKP’yi ikinci parti haline getiren seçimi “yol kazası” olarak sunmak istiyor. Yenilgiyi unutup, sonuçlarını tartışmayan ‘nerede kalmıştık’ diyerek yeni anayasa başlığıyla liderini takip eden AKP örgütü Erdoğan’a ciddi anlamda nefes aldırır.

Özel’le mesaj verelim: Erdoğan, Yeni anayasa tartışmasını MHP lideri Bahçeli ile “çelişkili ittifak” dönemi için de fırsat olarak görüyor. Özellikle CHP lideri Özgür Özel’le yapılacağı belirtilen görüşmenin yandaş medya tarafından ısrarla anayasa başlığıyla yapılacağının duyurulmasının arkasında yatan gerçek neden budur. Erdoğan bir kez daha gücünden bir şey kaybetmediğini ve CHP dahil herkesle masaya oturabilecek özgüvene sahip olduğunu göstermek istiyor. Bahçeli bunu yemez gibi ama olsun.

Tartışma can suyu olacak: Ülke uzun süredir kriz ortamı içinde ve iktidar çözüm bulamıyor. Her hamlesi elinde patladı. Ne içeride ne de uluslararası ilişkilerde kudretli lider görüntüsüne sahip. Tam anlamıyla topal ördek görüntüsünde. Bir sonraki seçimi kaybedeceğine dair genel bir kanı oluşmuş durumda.

Erdoğan yeni anayasa tartışmasını bu havayı değiştirecek can suyu olarak görüyor. Hele bir de belirli başlıklara geçebilirse değme keyfine.

BAHÇELİ İLE UZLAŞMA

Dün yapılan Bahçeli-Erdoğan görüşmesini ayrıntılarına sahip değiliz. Ama şurası kesin ki çelişkilerini çözmeden yürüyüşe devam edip sahte bir uzlaşı görüntüsü verecekler. Bu uzlaşının en önemli başlığı da yeni anayasa tartışması olacak. Bahçeli 100 madde hazır, Erdoğan demokratik anayasa deyip tren sallayıp duracaklar. Dedik ya içeriğinin hiçbir önemi yok.

Peki muhalefet ne yapacak? Perşembe günü Özgür Özel-Erdoğan görüşmesine kadar anayasa tartışması kapanacak gibi görünmüyor. Ama en azından 2 Mayıs itibariyle bu bahis kapanmalı.

İktidarın geleceğe dair tek cümle kuramadığı, ikna gücünü yitirdiği, en geniş ittifak blokunda çatlakların arttığı bir ortamda bu kadar konuşmak bile fazla.

Bu iktidarın memlekete bir kötülük daha yapmasına izin vermeden büyük bir dirayet ve inançla artık sallanan iktidarı bitirme zamanı.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Özel'den Muhsin Şentürk tepkisi: "Mevcut Anayasayı ihlalde ısrarcısınız demek" Özel'den Kobani Davası açıklaması: "Siyasi bir dava, bu davada hukuk yok" DEM Parti'den 'Kobani Davası' açıklaması: "Bu kararı verenleri lanetliyor, kararlarını tanımıyoruz" Tüylü ceketli şarkıcının darbe girişimi bastırıldı Tahliye kararı verilmişti: Gülten Kışanak 7.5 yıl sonra serbest bırakıldı