Dört yaşındaki çocukların saçlarının özgürlüğü için

Baça poş. Farsça erkek gibi giyinmek. Afganistan’da kısmen ve kısa süreli de olsa kız çocuklarının erkeklerin özgürlüklerine, dünyasına ulaşabilmesi için süren bir gelenek.

Baça poş geleneği ile kız çocukları erkek ismi alıyor. Erkek gibi giyinip erkek gibi davrandıkları sürece belirli bir yaşa kadar erkek çocuklarının erişebildiği özgürlüğü elde ediyor. Parkta oynayabiliyor, spor yapabiliyor, medreseye gidebiliyor.

İran’da kadınlar 43 yıl önce kaybettiklerini geri kazanmanın mücadelesini veriyor. Başörtüsü zorunluluğuna karşı hakları, yaşamları için mücadele ediyor.

Afganistan’da, İran’da yaşananlar bize çok mu uzak?

4 yaşındaki çocukların saçlarının telinin özgürlüğü için mücadele etme zorunluluğu noktasına geldiğimiz bugünlerde her zamankinden daha yakın.

1-3 Aralık 2021’de gerçekleştirilen 20.Milli Eğitim Şurası kritik önemdeydi. 2010 referandumu ve 2012’de çıkarılan 4+4+4 yasasından sonra o dönemleri de aşan bir hızla yeni bir evreye geçildiğinin işaretiydi .Siyasi iktidarın 2023 “vizyonu” açıklaması, politik hattı ile Cumhuriyet’in 100.yılını hedef alarak “90 yıllık reklam arası bitti” benzeri kurulan onlarca cümle eşliğinde yeni rejimin inşasını tamamlamanın ve deklarasyonunun şurası gerçekleştirilmişti.

***

Şura’da kesintisiz ve hızla hayata geçirilecek 3 başlık öne çıkıyordu. Üçü de yıldırım hızıyla hayata geçirildi.

Birincisi; çocukların mesleki eğitim merkezleri üzerinden MEB eliyle işçileştirilmesiydi.2022 yılı sonunu amaçlayan 1 milyon hedefi açıklanmıştı. Yıl sona ermeden bu sayıya ulaşılmak üzere.

İkincisi; öğretmenleri siyasi iktidarın memuru haline getirmeyi amaçlayan, çok çalışan, az kazanan, esnek çalışan, güvencesiz, öğretmenlik mesleği önüne konulan sıfatlarla mesleklerini bir pazarlama, eğitimin piyasalaştırılmasının aracı haline getirmeye çalışan kanunu hayata geçirmekti. Şura’nın hemen sonrasında öğretmenlere sorulmadan ve öğretmenlerin güçlü itirazlarına rağmen Şubat ayı içerisinde yasa hızlıca Resmi Gazete’de yayımlandı.

Üçüncüsü; okul öncesi din eğitiminin kalıcı hale getirilmesi yaygınlaştırılması ve zorunlu eğitim kapsamına alınmasıydı. Şura öncesinden başlayarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamaları, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Planı’nda yer alan maddeler ve siyasi iktidara yakın çevrelerin Şura için illerden verdiği önergelerde 4-6 yaş arası çocuklar için okul öncesinde Kuran kurslarının zorunlu eğitim kapsamına alınmasının amaçlandığı ve sayılarının katlanarak artırılacağı çok açıktı.

***

Şura sonrası 4-6 yaş için okul öncesi Kuran kurslarının artışına hız verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı sayfalarında gidilen her ilde yeni açılan okul öncesi Kuran kursları 4-6 yaş kız çocuklarının başları, bedenleri kapatılmış fotoğrafları eşliğinde paylaşılıyor.

Çocukların haklarının, bedenlerinin ihlalini ,istismarını Diyanet İşleri Başkanı 31 Ekim’de gerçekleştirdikleri ilçe müftüleriyle istişare toplantısında “4-6 yaş Kuran kursları devrim niteliğinde projedir” diye ilan ediyor.

***

Yoksulların, halkın çocukları için onların çizdiği “kader” ya çocuk yaşta işçilik, çocuk yaşta evlilik, ya da 4 yaşından itibaren eğitimin paralılaştırılmasıyla da birlikte cemaatlerin, tarikatların, Diyanet’in kursları, yurtları!

Laikliği, kamusallığı kaybedince ilk kaybedenin kim olduğunu Ensar’dan, Aladağ’dan biliyoruz. Katledilen yüzlerce kız kardeşimizden biliyoruz. Afganistan’da, İran’da; eğitim hakkı, çalışma hakkı için, yaşam hakkı için direnen kadınlardan biliyoruz.

Zorunlu imam hatipleştirmeye, nişanlanan/evlenen çocukların örgün eğitim dışına çıkarılmasını düzenleyen uygulamalarla çocuk evliliklerinin fiilen yasallaştırılmasına, ortaöğretim kurumlarında karma eğitimin kaldırılmasına, 9 yaşından itibaren çocukların başlarının bedenlerinin kapatılmasına karşı verdiğimiz mücadeleden bugün için geldiğimiz nokta 4 yaşındaki çocukların saç telinin özgürlüğüne, kamusal, bilimsel eğitim hakkına sahip çıkma noktasıdır.

Günün Manşetleri için tıklayın