Erdoğan-Özel görüşmesinin perde arkası ve Sosyalist 10 Emir

Başlığın ilk kısmı gündemin dayatması, yoksa perde arkalarını pek bilmem. Daha çok önüne bakıp anlamlandırmaya çalışırım.

Otoriter rejimlere karşı aslolan mücadeledir ancak müzakere de mücadelenin bir parçasıdır. (Özel) Ne konuşulursa tüm şeffaflığıyla halkla da paylaşacağını baştan ilan ederek el yükseltebilir”, yazmıştım. Olmadı. Bir perde arkası bilgiye göre, bu ilk görüşmeyi iade-i ziyaretle devam edecek başkaları izleyeceği içinmiş!

Erdoğan-Özel görüşmesine ve 1 Mayıs’a dair hemen her şey söylendi: Görüşülmeseydi, Taksim’e yürünseydi / Devleti yönetecek olanlar görüşür, o barikat seneye aşılır…     

Otoriter rejimlerde müzakere de mücadele de halkla birlikte yapılırsa kazanılır! Mücadelenin bir parçası olarak müzakere iyi, ama mücadeleyi müzakerenin bir parçası yapmak sorundur!

Burada görüşme yapılırken mesleğimizin yüz aklarından Barış Terkoğlu’na verilen cezaya, dün İstanbul’daki 1 Mayıs baskın ve gözaltılarına işaretle yetinip, başlığın “gündem dışı” ikinci kısmına geçeyim:

En sıkı din tartışmalarını Elisabeth’le yaptım. O kadar inançlıydı ki, çok iyi bir yere gideceğinden zerre kuşku ve korku duymadan ölümü istedi. Saatlerce tartışır, o insanlığı İsa’nın ben de Marx’ın kurtaracağını savunur, tansiyon yükselip inse de kırıcı olmaz, sonunda iyi ve adil bir dünya için çalışmakta uzlaşırdık.

O tartışmalardan öğrendiklerim inançlı insanlarla konuşurken çok işime yaradı.

Hoş, yeni bir şey keşfetmemiştik. Dünyanın farklı yerlerinde sosyalizm için ve faşizme karşı mücadeleye eylemli olarak katılan din adamları, sosyalizm düşüncesi ile dini inancı harmanlayan düşünürler oldu.

Birkaç kez sosyalizmin öncelikle ahlaki temellere oturan bir “iyilik ideolojisi” olduğunu yazdım. Devrimcilik ise onu bugünden yaşamak ve yaşatmak.

Bu süreçte sosyalistlerin dindarlarla ilişkisi epey sorunlu oldu. Dini kullanarak iktidar olanlar, iktidarı, 10 Emir’de söylenenlerin aksine “çalmak”, “öldürmek”, “yalan söylemek” ve hak gaspı için kullandıklarında ve laikliği ayaklar altına aldıklarında, onlarla mücadele şarttır.

Ancak, teokratik otokrasilere karşı mücadele ile peşlerinden sürüklenenlerle ilişki ayrılmalıydı. Dünya sosyalistleri bunda hep zorlandılar.

Solun, genel ya da yerel iktidarda, asla unutmaması gereken şu: İnsanların beslenme, barınma, giyinme ve iş gibi temel gereksinmeleri karşılandığında ruhani gereksinmelerin siyasal sömürüsü büyük ölçüde engellenmiş oluyor!

ABD solunun dergisi Jacobin’in son sayısı, Hristiyanlık zemininden hareketle, “Sosyalistler olarak dini düşünce biçimleri ile savaşmalı mı yoksa onları kendimiz için kullanmalı mıyız?” başlıklı bir dosyayla çıktı. Soru yeni değil.

Ancak, Hristiyanlığın10 Emir”ine göndermeyle “Sosyalist 10 Emir” başlığıyla yayınladıkları başyazı onların bu soruya yanıtı olmuş:

1- Okul arkadaşlarınızı sevin, çünkü yarın hayatta iş arkadaşlarınız olacaklar. 

2- Aklın gıdası olan öğrenmeyi sevin; öğretmeninize, ailenize olduğu kadar minnettar olun. 

3- Her günü iyi ve faydalı işler ve nazik davranışlarla kutsayın. 

4- İyi insanlara saygı gösterin, herkese karşı nazik olun ama kimsenin önünde eğilmeyin. 

5- Kimseden nefret etmeyin veya haklarında kötü konuşmayın; pişmanlık duymayın, ama haklarınız için savaşın ve baskıya direnin. 

6- Korkak olmayın, güçsüzlere dost olun ve adaleti sevin. 

7- Dünyadaki tüm iyi şeylerin emeğin ürünü olduğunu hatırlayın; onlara çalışmadan el koyup keyfini sürenler halkın ekmeğini çalmaktadır. 

8- Doğruyu bulmak için gözlemleyin ve düşünün; akla aykırı olana inanmayın ve kendinizi veya başkalarını asla aldatmayın. 

9- Ülkesini seven birinin diğer uluslardan nefret etmesi veya savaş istemesi gerektiğini düşünmeyin, bu barbarlığın kalıntısıdır. 

10- Tüm insanların bir vatanın özgür vatandaşları olacakları ve barış ve doğruluk içinde kardeşçe yaşayacakları günü hedefleyin.

Bizim kaç emrimiz olur bilmem. Ancak, dinin ikna gücü karşısına koyabileceğiniz en etkili şeyin sosyalist ilkeler ve ona uygun bir hayat olduğunu, onun da birey düzeyinde kalmayıp örgütlü yaşanması gerektiğini biliyorum.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Öğretmenlere yasaklar geliyor Meclis’i camiye çevirdi Adalet Bakanı Tunç'tan Kobani Davası kararlarına ilişkin açıklama İBB tarihi binasını geri alıyor Meteoroloji'den gök gürültülü sağanak uyarısı