Sosyalist Enternasyonal ne işe yarar?

Eskiden Sosyalist Enternasyonal'e çok değer verirdim. Kolay değil, dünyanın pek çok ülkesindeki sosyal demokrat, sosyalist, komünist partileri bir araya getiren bir oluşum yaratmak. "B

Eskiden Sosyalist Enternasyonal'e çok değer verirdim. Kolay değil, dünyanın pek çok ülkesindeki sosyal demokrat, sosyalist, komünist partileri bir araya getiren bir oluşum yaratmak. "Bu partilerin yöneticilerinin ortak aklı sosyalist ideolojiyi kanatlandırır, dayanışmayı sağlar, partiler böylece dayanışarak güçlenirler" diye düşünürdüm. Bu düşüncelerle Sosyalist Enternasyonal toplantılarını izlemeye çalışır, raporlara ve bildirgelere ulaşıp olabildiğince okumak isterdim.

Son zamanlarda bu ilgimi yitirdim.

2002 yılında (ben de kurucular arasındayım) Sosyaldemokrat Halk Partisi kurulduğunda, Sosyalist Enternasyonal'e üye olmak için hemen başvuruda bulunuldu. Bildiğim kadarı ile o başvuruya bu güne kadar, olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmedi. Konu biraz deşildiğinde, halen Sosyalist Enternasyonale üye olan CHP'nin bir ambargosu olduğu-gayrı resmi olarak- öğrenildi. Enternasyonal'e bir ülkeden birden fazla parti üye olamaz diye bir kural yok. Ama anlaşılan Enternasyonal yönetimi, 20 küsur başkan yardımcısından biri olan Deniz Bey'in ambargosunu uygulamakta bir sakınca görmüyor.

Geçen hafta Sosyalist Enternasyonalin Sisam'daki toplantısına giden Deniz Bey'in limandaki "şovu" ile ilgilendi basın. "Ofer'in limanından gitmem" diye direnen, büyük prensip adamı Deniz Bey basını iki-üç gün oyaladıktan sonra, pasaportunu arkadaşları ile Ofer'in limanına gönderip kendisi özel bir tekne ile adaya geçti. Böylece Ofer'in limanında damgalanan pasaport, "prensibi çiğnetmemiş" oldu.

Erol Katırcıoğlu 15 Temmuz tarihli Radikal gazetesindeki köşesinde, "enternasyonale giderken" diye bir yazı yazdı ve son paragrafında şu soruları sordu: "peki ama nasıl oluyor da Sosyalist Enternasyonal yöneticileri, CHP'nin bir siyasal parti olarak "sol" olmadığının farkında değiller? Parti içinde bile demokrasiyi içine sindi-rememiş bir lider ve kadrosunun yönetimindeki CHP'nin Sosyalist Enternasyonal üyeliği bu koşullar altında nasıl devam edebiliyor?"

Aslında sayın Erol Katırcıoğlu bu sorularının yanıtını biliyor diye düşünüyorum. En son 1998 yılında Paris'te, "Gonzales Raporu"nu yayınlayarak, sol partilerin küreselleşme olgusuna bakışına bir açılım getirmeye çalışan Sosyalist Enternasyonal, o tarihten bu yana "dilsiz". Hiçbir toplantısından dişe dokunur bir belge, belgi çıkmıyor. Şimdi hemen münafıklar, "Canım Deniz Bey'in başkan yardımcısı olduğu bir platformdan daha ne beklersiniz?" diye sual edeceklerdir ama olmaz ki. Ortadoğu yanıyor. Filistin Ha-mas'ın, Suriye, Lübnan Hizbullah'ın kontrolünde. İsrail Filistin'i vuruyor. Lübnan'ı işgal ediyor. Çoluk-çocuk,kadın-erkek, genç-yaşlı demeden öldürüyor, öldürüyor. Sosyalist Enternasyonal toplanıyor. Dünyanın en büyük sol partilerinin liderleri bir araya geliyor. Her gün işlenen bu cinayetleri ne bir kınama var ne bir protesto. Bir somut durum analizi bile yok. Herkes Deniz Bey gibi "lal-ü ebkem". Ben böyle Sosyalist Enternasyonal'e, ne sosyalistliği yakıştırabilirim ne de enternasyonalliği.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Hoş geldin kadınım Ergenekon tuğlasından Gomidas Vardapet heykeli Abdülhamitçiler, Osmanlıcılar, İslamcılar; nerdesiniz? Atatürk’ün söylemediği meşhur sözleri Lejyon etkisi