Mübadele hikâyeleri sergiyle anlatıldı

Büşra ÇETİNKAYA

İzmir’de Konak Belediyesi’nin ve Efes Selçuk Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Mübadele 100 Yıllık Hasret” sergisi açıldı. Mübadelenin 100’üncü yılında aile hikâyelerini konu alan sergi Güzelyalı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde 28 Şubat’a kadar devam edecek. Sergide, Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında gerçekleştirilen mübadelenin 100’üncü yıldönümü yaşam hikâyeleriyle anıldı. Mübadil ailelerin hikâyelerini yazar Ahmet Büke kaleme aldı.

Serginin açılışında konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “İki ülkenin insanlarının barış içerisinde olduğunu her zaman biliyoruz. Ege Denizi bir barış denizi olsun diyoruz” dedi. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de “Atalardan gelen hikayeler aktarılmaya devam etsin ki bundan sonra hep beraber bir arada yaşamanın ne olduğunu anlatabilelim ve barış türkülerini dilimizden düşürmeyelim” diye konuştu.

Mübadil ailelerin yaşam hikâyelerini anlatan Konak Belediyesi Kent Tarihi Birim Sorumlusu Teodora Hacudi, mübadillerden Manolis Aksiyotis’in hikâyesini şu sözlerle aktardı: “1973 yılında bir mektup yazar. Türkçe mektup. Ve bunu Selçuk’a yollar. Selçuk’ta da alıcısı Erdem Dağlı’dır. Erdem Dağlı, Manolis Mübadele hikâyeleri sergiyle anlatıldı geldiğindeki yaşadıkları ve o ağacın altında nasıl diz çöküp ağladığını anlatır.”

Bugün Şirince diye bilinen Kirkince’de doğan Dimitroula Kostaloglou’nun babası ticaretle uğraşıyordu ve iş için sık sık İzmir’e gidip dönüşte kızına hediyeler getiriyordu. Kostaloglou’nun mübadele hikâyesi ise şu şekilde kaleme alınmış: “İzmir’den getirilen porselen bebek Dimitroula’nın en sevdiği oyuncağı oldu. Mübadele gününde aile apar topar evde ayrıldı ve oyuncak bebek evin avlusundaki salıncakta kaldı. Dimitroula o porselen bebeği hiç unutmadı ve ‘Bebeğimi benim gibi güzel huylu bir Türk kızı sahiplenmiştir, ona iyi bakmıştır! diye düşünüyordu.”

Sergide yaşam hikâyeleriyle birlikte mübadillerin yanlarında getirdikleri ve sandıkta sakladıkları eşyalara da yer verildi. Gaz lambasından çaydanlık ve fincana kadar döneme ışık tutan eşyalar haricinde dönemin kültürü hakkında bilgi veren detaylar da bulunuyordu. Hacudi, bir düğün davetiyesiyle birlikte verilen damat ve gelinin baş harflerinin işlendiği mendilin kültürdeki yerini şu cümlelere anlattı: “Düğüne birini mendille davet edersiniz. Burada bulunan, Şirince Kirkince’yken 1903 yılında dağıtılan bir düğün mendili. Bu mendil sahibiyle birlikte Yunanistan’a gidiyor. Tüm bu ilişkiler başladıktan sonra bunları Şirince’ye hediye olarak gönderiyorlar.”

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
İSKİ duyurdu: İstanbul'da barajların doluluk oranında son durum Molozlar arasında kalan işkencehane “Murat Kurum kazanacak” diyen burç spekülatörü tüy dikti: “Doğum saati yanlış” Giyim, moda sektörü iklim krizini tetikliyor Koza Altın’ın gözü şimdi de yaylalarda