Bu tuzağa düşmeyin

AKP’nin anayasa taslağına muhalefetten “İçeriğine bakarız” sesleri geldi. AKP’nin istediği oldu. Bu tutum tarikatlaşan devletin konuşulduğu bu günlerde dinciliğin anayasa metnine taşınması anlamına gelir.

Başörtüsü tartışmasıyla başlayıp anayasa önerisine doğru ilerleyen taslak AKP grubundan çıkarak Meclis’e taşınıyor. Erdoğan’ın ‘samimiyet testi’ dediği anayasa taslağı muhalefet için de önemli bir sınav niteliğinde.


İktidar-tarikat-cemaat ortaklığıyla tüm kurumlara sızmış dinci yaklaşım bu değişiklikle de anayasa metninde kendine yer bulmuş olacak.

Çoktan terk edilen ama en azından “Değiştirilmez” denilerek Anayasa kitapçığında kendini muhafaza eden laiklik ilkesi buradan da kovulacak.

6 YAŞINDA KIZ VE ANAYASA

Türkiye yaklaşık 10 gündür 6 yaşında kız çocuğunun yaşadığı organize cinsel istismarı konuşuyor. Timur Soykan’ın BirGün gazetesinde yayımlanan haberi ve sonrasında ortaya çıkan manzara tam da aslında bu şekilde bir anayasa değişikliği önerisini getiren zihniyetle tüm yaşamın dini kurallara göre belirlenmesini isteyenlerin zihinsel ortaklığını sergiliyor.

Dini kullara göre evlenme, dini kurallara göre kadının pozisyonunu belirleme, dini kurallara göre eğitim alma, dini kurallara göre giyinme ve son olarak bu taleplerin yavaş yavaş kendini yasal ve anayasal metinlerde hissettirmesi olarak ifade etmek mümkün.

İktidar yine bir hamleyle birden fazla kuş vurma peşinde. Muhalefet ise yine basiret tutulması yaşıyor. Daha birkaç gün önce tarikat-cemaat gerçeğiyle yüzleşmemiş gibi dinin anayasa metnine girmesi süreciyle ilgili uzlaşmadan bahsediyor.

MUHALEFET YİNE KÖŞEYE

1- Tarikatlara söz söylenemez: Dini kuralların belirleyici olmasını isteyen hatta şerri mahkemeleri savunan tarikat ve cemaatlere tanık olundu. Ama bu değişiklikle birlikte ilk kez dini bir emir anayasa metnine girmiş olacak.

2- Dini kurallar yasa ve anayasa karşısında referans olacak: Metnin anayasa metnine dönüşmesi aynı zamanda ikili bir yargı sürecinin de önünü açacak. Müslüman olanların ve olmayanların yargısı. Daha şimdiden dilendirmeye başlanan görüşlere göre özellikle kadınların bazı kıyafetlerinin yasaklanması tartışmaya açılabilecek.

3- Dincilik yarışı başlayacak: Seçim sürecine girilmesi bu yasayı daha da tehlikeli hale getirdi. İktidardan muhalefete kadar tüm kesimler dincilik yarışına girecek. El artırma yarışı Türkiye’ye hızla İslami kurallarla yönetilen bir ülke haline getirecek.

4- AKP Anayasa yapacak meşruluğa ulaşacak: Baskıcı, otoriter tek adam rejimi yeniden anayasa yapım aşamasının konuşulabildiği parti haline gelecek. Anayasa’yı defalarca ezen, hiç yasa maddesine uymayan iktidarla yeniden anayasa yapılması tartışması başlayacak. İyi Parti düzenlemeye “evet” diyeceğini açıkladı. Saadet Partisi de “evet” diyecek. CHP’nin de İyi Parti’nin açıklamasından sonra hem 6’lı Masa’da çatlak olmaması hem de değişikliğin referanduma konusu haline dönüşmemesi gerekçesiyle “evet” deme ihtimali yükseldi. HDP bugüne kadar net tutum belirtmedi. Sanırım onlar da gelecek metne bakacaklar.

Konunun geldiği aşamaya bakarak süreci iktidar açısından ‘fikri ve eylemsel istikrar’ olarak tanımlamak mümkün. Muhalefetin tutumu eğer “evet” olursa ancak ikiyüzlülük olarak ifade edilebilir. Bir yandan tarikat ve cemaatlerden, onların yarattığı karanlık tablodan şikâyet edecek diğer yandan da dinciliği anayasa metnine taşıyacaksınız. Türkiye dincilik yarışından çok şey kaybetti. Ülkenin tüm kaynakları yağmalandı, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere her türlü istismara maruz bırakıldı, resmen Ortaçağ karanlığına doğru sürüklendi.

Türkiye bir anlamda medeniyet tercihi yapacağı seçime giderken dinciliğe işaret etmek hem seçimi hem de ülkenin geleceğini tarikat ve cemaatlere teslim etmekten başka bir anlam taşımayacaktır.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Cin şişeden çıktı bir kere! Siz misiniz tek adamın kararına itiraz eden? Yaylada cansız bedeni bulunan kadının üç arkadaşı gözaltına alındı Evli olduğu kadını tüfekle katleden erkek, intihar etti Kadınlar baskıya karşı 1 Mayıs’ta alanlarda: Eril düzene isyan!