Haklarımız hedefte

Müfredat tartışmaları eşliğinde aile çalıştaylarından, Medeni Kanun’un tamamen değiştirileceği, karma eğitimin kaldırılacağı açıklamalarına, Anayasa değişikliği teklifine yıllardır mücadele ederek kazandığımız tüm haklarımızın hedef tahtası haline getirildiği günler yaşıyoruz.

Yeni müfredatta değerler eğitimi tüm ders içeriklerinde yaygınlaştırılmakta, değerler adıyla fıtrat, sabır, mahremiyet, edep, iffet, sünnetullah, aile gibi kavramlarla müfredat İslami bir içerikle şekillendirilmekte ve tüm ders içerikleri bu yaklaşımla oluşturulmaktadır. Türkiye Yüzyılı ifadesiyle siyasi iktidarın siyasal İslam rejimini kalıcılaştırma hedefi, eğitim yerine maarif vurgusuyla da kökeni arif, hikmet, marifet sözcüklerine dayanan dini, muhafazakâr bir kavram ideolojik bir tercih olarak kullanılmış. Müfredat laik, bilimsel, kamusal eğitime karşı, tüm derslerin kazanımlarının “ayet ve hadisler ışığında” düzenlendiği, akademik değil dini esas alan, dine dayalı öğretim yaklaşımıyla hazırlanmıştır. Tüm ders içerikleri bir değerle o değerler de dini içerikle ilişkilendirilmiştir.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde sürekli muğlak, belirsiz, akıldışı, bilim dışı, cinsiyetçi ifadelerle beden ve ruhun esas alındığı kişiyi Erdem-Değer-Eylem modeli ile erdemlere ulaştırmayı amaçladıkları, değerlerin temel dayanağını millî ve manevi değerler üzerine oluşturdukları belirtilmektedir. Modelin ana hedefi ise “eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmaktır” diye vurgulanarak ders isimlerinden içeriklerine, kazanımlara kadının fıtratına uygun olanın aile olduğu vurgulanmaktadır.

Müfredat taslağında aile ve toplumsal cinsiyet ilişkileri konusu, medeni yasanın çizdiği çerçeveyi geçersizleştiren bir içerikte yer almakta. Aile kurmanın fıtrata uygunluğu, millî ve manevi değerlerin kazandırıldığı ilk kurumun aile olduğundan, aile reisinin hak ve sorumlulukları ile devlet yöneticilerinin hak ve sorumlulukları arasındaki benzerliklere, İslam Hukuku’nda aile kurmanın şartlarına, kültürümüzde evlenme, boşanma, miras gibi konularda dini uygulamaların temel ele alındığına, ayet ve hadisler ışığında İslamiyet’in aile kurumuna verdiği önemine, Veda Hutbesi bağlamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarına ders içeriklerine yerleştirilmiş mücadeleyle kazandığımız tüm haklarımız müfredat aracılığıyla yok sayılmaktadır.

Kadının çalışma hayatına girmesi, ailedeki kadın-erkek rollerinin değişimi, ailenin çocuk sayısı, evlenme yaşının yükselmesi, boşanma-ayrılma, tek ebeveynli aileler, çocukların ve aile büyüklerinin bakımında aile dışı kurumların yaygınlaştırılması kazanımlarda sorun olarak ele alınmıştır.

Aileyi korumak adıyla yıllardır kadının yeri evidir, kadının kariyeri anneliktir, kadınlar en az üç çocuk doğurmalı diyerek kadınları dört duvar arasına hapsetmeyi, sosyal devletin sorumluluğu olan kreş, bakımevi benzeri yerlerin açılmasını aile yapısı için sorun olarak niteleyerek kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda kadınları toplumsal cinsiyet rollerine hapsetmeyi hedefleyen, kadınları kamusal yaşamın dışına çıkarmayı amaçlayan siyasal İslam ideolojisi müfredatla bunu tüm eğitim kurumlarında ve kademelerde yaygınlaştırmayı amaçlamakta, çocuk yaşta evlilikler müfredat eliyle olağanlaştırılmaya çalışılmaktadır.

∗∗∗

Boşanmaların aile yapısına olumsuz etkisi olduğu, kültürümüzde aile yapısının şer’i ve örfi kurallar tarafından oluştuğu ve korunduğu, ailede mahremiyetin gözetilmesi gerektiği gibi ifadeler ders içeriklerine, kazanımlara yerleştirilmiş, kadınlara, kız çocuklarına yönelik şiddete, istismara karşı aileyi korumak adına gizlemek, susmak müfredatta temel amaç haline getirilmiştir. Fıtrata dayalı yaklaşımla, aile ve “aile bütünlüğünü” korumak hedefleriyle şiddet yok sayılmış, kadınların aile ve toplumsal alanda geleneksel rollerine yapılan vurgular öne çıkarılmıştır.

Tüm derslerin kazanımlarına yerleştirilmiş, referans alınması gerektiği belirtilmiş kültür ve medeniyetimize yön verenler diye belirttikleri isimlerin neredeyse tamamı ise laiklik, karma eğitim, bilimsel eğitim karşıtı, cinsiyetçi isimlerden oluşturulmuştur.

Müfredatı birlikte hazırladıkları taslakta paydaş diye ifade ettikleri siyasi iktidar yandaşı isimler, tarikat yapıları, sermaye grupları 2014’ten bugüne gerçekleştirdikleri Maarif buluşmalarında, çalıştaylarında müfredatın da ana omurgası haline getirilen aile vurgusuyla kadınların, kız çocuklarının haklarını hedef alan raporlar, yazılar açıklamakta, yayınlamaktadır. Karma eğitim karşıtı raporlarında -Milli Eğitim Bakanı’nın karma eğitimin kaldırılması sözlerine de vurgu yaparak- karma eğitimin baskıcı bir uygulama olduğu, kaldırılması gerektiği, hatta zorunlu eğitimin de laik eğitimin benzer bir baskı aracı olduğu zorunlu eğitimin de kaldırılması gerektiğini bilimsel niteliği olmayan rakamlarla, safsatalarla kanıtlamaya çalışmaktadır.

∗∗∗

Müfredatla amaçlanan kadınların hak eşitliğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini tamamen kaldırmaktır. Yeni müfredat taslağıyla birlikte eğitim sisteminde kadınların hak ve kazanımlarını yok sayan gerici öğretim ve uygulamaların ivme kazanacak ve cinsiyetçilik artık açıkça resmi eğitim politikası haline getirilecektir.

Bir rejimi inşa etmenin temel yolu eğitimdi ve yıllardır sürdürdükleri toplumun islamizasyonu, siyasal İslam rejiminin inşası politikalarında eğitim kesintisiz temel hatları oldu. Şimdi müfredat yoluyla eğitim-okul, aile-istihdam-emek politikaları ile sermayenin, tarikatların, yeni rejimin ihtiyaçları doğrultusunda haklarımıza yönelik en büyük darbeye hazırlanıyorlar.

Müfredatın siyasi anlamı ve ideolojik içeriği açık bir meydan okuma, cumhuriyetçi, laik, karma eğitime son verme hamlesidir.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
İlaç enjekte edilen hemşire hastane odasında ölü bulundu: Şüpheli erkek serbest bırakıldı Vizyonu buysa… İktidarın politikası cesaret veriyor: Her gün 1’den fazla kadın öldürülüyor Kocaeli’de fabrikada skandal: Kadın işçilerin soyunma odasında kamera bulundu Eşit Bakım Emeği Günü: Görünmeyen emeği düşünme ve değer verme vakti