‘Kürk: Cinayetin giyilebilen hali’

Kürk giymek zevkin, asaletin, zenginliğin simgesi olarak görülür. Deri giyim sektörü, giyim alanında...

NEJLA DEMİRCİ / ERGENE İNİSİYATİFİ

Kürk giymek zevkin, asaletin, zenginliğin simgesi olarak görülür.  Deri giyim sektörü, giyim alanında en pahalı ve en çok kar getiren tekstil sektörlerinden biridir. Bunun için dünyanın en büyük giyim şirketleri, ayakkabı, kemer, manto, pantolon gibi  ürünler için binlerce hayvanı öldürüyor.
Aslan, kaplan, timsah, yılan, maymun, ayı, geyik, sansar, su samuru, tilki, koyun, keçi, kuş türleri gibi sayısız hayvan, dünyanın bir avuç tabakası için öldürülüyor. Örneğin bir ayakkabı için 15 yılanın öldürülmesi gerekiyor.
Dünyanın önemli tekelci tekstil grupları ‘kürk hayvanları çiftlikleri’ kuruyorlar. Uluslararası büyük tekel grupları, ‘kürk hayvanları’ avlamak için Afrika’da, Latin Amerika’da binlerce kilometrelik alanı kaplayan ormanları satın alıyorlar.
‘Kar için işleyemeyecekleri cinayet yoktur’ sözünün en somutlaşmış biçimi, kürk deri sanayidir. Örneğin gazetelerde yer alan haberlere göre, "Gaziosmanpaşa'da 'dondurma imalathanesi' olarak gösterilen depoya yapılan baskında 3 bini aşkın su samuru, tilki ve sansar kürkü ele geçirildi.”
Deriden giysiler üretmek için binlerce hayvan öldürülüyor ve doğanın kendi iç dengesine büyük darbe vuruluyor.
KATLİAMLA SINIRLI KALMIYOR
Bu endüstrinin yıkımı sadece hayvan katliamıyla sınırlı kalmıyor; deri ve kürk endüstrisi kullandığı kimyasallarla, havzalarımızı, suyumuzu ve insanımızı da zehirliyor.
Bunun en çarpıcı örneğini Trakya’da yaşıyoruz. Yüzlerce firma tarafından üretilen kürkler için yakalanıp öldürülen binlerce hayvan Ergene Ovası'ndaki fabrikalara getiriliyor. Öldürülen hayvan derilerinin temizlenmesi, işlenebilir hale getirilmesi için  çevreye çok zarar veren  tonlarca kimyasal madde kullanılıyor. Bu fabrikalarda, hem insan için hem de doğa için zararlı olan kansorojen kimyasal maddeler kontrolsüz bir şekilde kullanılıyor.
KİMYASALLAR ERGENE'YE DÖKÜLÜYOR
Trakya bölgesinde onlarca fabrikada öldürülen hayvanların derilerinin temizlenebilmesi için kullanılan kimyasal madde atıkları, yıllardır Ergene nehrine adeta boca ediliyor.
Hepimizin bildiği gibi, Ergene nehrinde artık su canlıları yaşamıyor. Bu nedenle, kürk vb giysiler üretmek için ormanların derinliklerinde binlerce hayvanı katledenler aynı zamanda, hayvan derilerinin temizlenmesinde kullandıkları kansorojen  içeren kimyasal maddeleri derelerimize, ırmaklarımıza, nehirlerimize bırakarak ikinci kez deniz canlılarını katlediyor.
Aynı şekilde, bu fabrikalarda çalışan işçilerin çok büyük bir kısmı da risk altında. Daha fazla para kazanmak için deri üretiminde kullanılan kimyasalları gerekli arıtmayı yapmadan doğaya salan kapitalistler toprakta yaşayan canlıları yok ettiler. Fabrikalarda sağlıksız bir şekilde, asgari ücretle çalıştırılan binlerce işçi ailesi de kürk hayvanları gibi zamana yayılarak yavaş yavaş öldürülüyor.
Bu bakımdan, zenginlerin zevki için üretilen kürk vb üretimler için sadece binlerce hayvan katledilmiyor, aynı zamanda hem doğanın dengesi bozuluyor, hem de bu üretim sektöründe çalışan binlerce insan ölüyor.
Kürk üretimi için hayvanları öldürmek doğrudan bir katliamdır. İnsanlığın ve doğanın yok edilmesi olan bu cinayetlere dur demek,  herkesin görevidir.
Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Hoş geldin kadınım Hafriyat Karaköy açıldı BUGÜN BENİM, YARIN SENİN, HİÇBİR ZAMAN KİMSENİN:Küçük Asya incisi Sinasos -3 BUGÜN BENİM, YARIN SENİN, HİÇBİR ZAMAN KİMSENİN:Küçük Asya incisi Sinasos -2 Abdülhamitçiler, Osmanlıcılar, İslamcılar; nerdesiniz?