Meslek hastalığı ‘kaçınılmaz’ değil!

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, kot taşlama işinde çalışan ve ‘pnömokonyoz’ adlı meslek hastalığına yakalanan işçinin açtığı davada, hastalığın “kaçınılmaz bir sonuç” olarak görülmesi nedeniyle olayda patronu yüzde 88 kusurlu sayan yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’ın kararında, “İşyerinde alınması gereken önlemlerin hiçbirinin işveren tarafından alınmadığının tespit edilmiş olması, aynı işin makine kullanılarak lazer veya robotlar aracılığıyla […]

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, kot taşlama işinde çalışan ve ‘pnömokonyoz’ adlı meslek hastalığına yakalanan işçinin açtığı davada, hastalığın “kaçınılmaz bir sonuç” olarak görülmesi nedeniyle olayda patronu yüzde 88 kusurlu sayan yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’ın kararında, “İşyerinde alınması gereken önlemlerin hiçbirinin işveren tarafından alınmadığının tespit edilmiş olması, aynı işin makine kullanılarak lazer veya robotlar aracılığıyla da yapılması mümkünken kumlama yönteminde ısrar edilmiş olması yaşama hakkının ihlali olup, bu durumun ‘kaçınılmaz bir sonuç’ olarak değerlendirilmesi isabetli bulunmamaktadır” dendi.

AA’nın haberine göre, Burdur’da kot taşlama işinde çalışan bir işçi, tozun akciğerlerde birikmesi nedeniyle akciğer dokusunda hasar meydana getiren “pnömokonyoz” hastalığına yakalandı. Bu meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik durumuna giren işçi, tedavi giderlerinin tahsili istemiyle dava açtı.

Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, işçinin meslek hastalığına yakalanmasında işveren kusurunu yüzde 85, sigortalı kusurunu yüzde 10 olarak belirledi, bilimsel ve teknik tüm önlemlere rağmen zararın meydana geldiği ve önlenemediği durumları anlatan “kaçınılmazlık” oranını ise yüzde 5 olarak kabul etti. Kaçınılmazlığın yüzde 3’ünü işverene, yüzde 2’sinin ise sigortalı kusuruna eklenmesine karar veren yerel mahkeme, sonuçta davalı işverenin yüzde 88 oran üzerinden sorumlu olduğunun kabulüne karar verdi.

Yerel Mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.

KAÇINILMAZLIK İLKESİ

Yargıtay kararında, kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının tartışılması gerektiğinin altı çizildi.

Yargıtay, ‘kaçınılmazlık ilkesi’nden ise ancak, işveren tarafından tüm önlemlerin alındığı ve kazalı da bu önlemlere uyduğu halde kaza/hastalık meydana gelmişse söz edilebileceğine dikkat çekti.

‘BİLİRKİŞİ RAPORU YETERSİZ’

Kararda, özetle şu tespitler yapıldı:

“Davalıya ait tekstil işyerinde kumlama yöntemiyle kot taşlama işçisi olarak çalışan sigortalının mesleki pnömokonyoz hastalığına yakalanarak yüzde 24 oranında sürekli iş göremez duruma girmesi şeklinde gelişen zararlandırıcı eylemde, sigortalının mesleki pnömokonyoz hastalığına yakalanmasına sebebiyet veren kot taşlama işi, kotların beyazlatılması ve eskitilmiş görünümü verilmesi için kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması işlemi olup, üretimin zorunlu bir parçası olmayıp tamamen estetik kaygılarla uygulanan bir yöntemdir. Kaldı ki aynı iş makine kullanılarak lazer veya robotlar aracılığıyla da yapılmaktadır.

İşyerinde alınması gereken önlemlerin hiçbirinin işveren tarafından alınmadığının bilirkişiler tarafından tespit edilmiş olması, aynı işin makine kullanılarak lazer veya robotlar aracılığıyla da yapılması mümkün iken kumlama yöntemiyle üretim yapılmasında ısrar edilmiş olması, Anayasa ile teminat altına alınmış yaşama hakkının ihlali niteliğinde olup, bu durumun ‘kaçınılmaz bir sonuç olarak değerlendirilmesi’ isabetli bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, meslek hastalığının oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün uygulama yeri ve etkisinin bulunmadığı gözetilerek, iş güvenliği konularında uzman tekstil mühendisi, kimya mühendisi ve göğüs hastalıkları uzmanı bilirkişilerden oluşacak heyetten yeniden rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”

Patron önlem almak zorunda

Yargıtay kararında şu ifadeler de yer aldı: “İşçilerin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içinde işverenlerden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin, tedbirlerin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla işverenler, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceklerdir. Çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez. İşverenler, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlüdürler.”

İşverenlerce gerekli önlemler alındığında kaza, hastalık ihtimalinin tamamen ortadan kaldırılabileceğinin yadsınamaz bir gerçek olduğuna vurgu yapılan kararda, “Aksine yaklaşım, her tür meslek hastalığının oluşumunda belirli oranda kaçınılmazlığın etkili olacağı kabulüne yol açacaktır” dendi.

Pnömokonyoz hastalığı nedir?

Mesleksel ve çevresel ortamda solunan tozun akciğerlerde birikmesiyle ortaya çıkan “pnömonkonyoz”, akciğerde bozukluğa ve solunum yetmezliğine neden oluyor. Uzmanlar, Türkiye’de en sık görülen meslek hastalıklarından olan hastalığın, çevresel toz kontrolüyle engellenebileceğini belirtiyor.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak İsmail Saymaz, 1 Mayıs çifte standardını yazdı: TÜGVA’ya başka, emekçilere başka uygulama! İzmir'de 1 Mayıs programı belli oldu: Adres Gündoğdu Meydanı Üretici emeğinin karşılığını istiyor Vali Gül'den 1 Mayıs açıklaması: "CHP çelenk koymak istiyorsa müracaat yapmalı"