Otel inşaatında işçiye eziyet

Sembol ve BBR inşaatın Kazakistan şantiyesinde çalıştırılan işçiler ücretlerini 45 gün boyunca alamadı. Yaptıkları eylemler sonucu alacakları yatırılan işçilere şimdi de Türkiye’ye dönüş bileti alınmıyor.

EMEK SERVİSİ

Sembol İnşaat ve taşeronu BBR İnşaat’ın Kazakistan’a Rixos otel şantiyesinde çalıştırmak için götürdüğü işçiler Türkiye’ye dönmek için günlerdir havalimanında bekletiliyor. İşçilerden Ömer Koçgürbüz “Bizim ücretlerimiz geç yatırıldı. 45 gün oyalandık, masraflar cebimizden çıktı. Şimdi de havalimanında bekletiliyoruz” diye konuştu.

Sembol İnşaat Kazakistan devletiyle anlaşmalı olarak Aktau kentinde Rixos otel inşaatına başladı. Sembol, BBR firmasıyla taşeron anlaşması yaptı. İnşaat geçen şubat ayında başladı. İnşaatta çalıştırılmak üzere proje müdür, şantiye şefi Sembol inşaat tarafından Kazakistan’a gönderildi. Mart ayında ise BBR taşeronluğunda inşaat işçileri Kazakistan’a götürüldü. Ancak iş bitiminde işçilere ücretleri 45 gün geç ödendi. İşçilerin Türkiye’ye dönüş bileti ise sağlanmadı.

Şantiyede çalışan işçilerden Ömer Koçgürbüz süreci şöyle konuştu: “6 Mart’ta Kazakistan’a geldik. Hiçbir şartname imzalamadan uçakla getirdiler bizi. Biz 140 kişi geldik. Bizden sonra işçi getirmeye devam ettiler. Bir de şubat ayında gelenler vardı. Çalışmaya ve şantiyeye kurulan konteynerlerde yaşamaya başladık.”

Koçgürbüz ücretlerini geç aldıklarını söyleyerek şunları anlattı: “Biz tam 2 buçuk 3 aydır paramızı alamıyorduk. Greve gittik. Çoluk çocuk köyde aç. Çocuklarımın rızkı için buradayım. 18 Haziran’da grev yaptık. Bize ücretlerin yatırılacağı söylendi. Sürekli tarih verdiler. Dedikleri zamanda gittik başka tarih verdiler. Hep oyaladılar bizi. Biz paramızı ve evimize dönmeyi istedik. En son 14 Temmuz’da kalabalık şekilde Sembol firmasının önüne gittik. ‘Bizi artık oyalayamazsınız ya paramızı verin ya da paramızı veren kadar biz bu eylemlere devam ederiz’ dedik. Ücretlerimiz öyle yatırıldı. 45 gün bizi boş bıraktılar. O süreçte paramızı cebimizden harcadık. Keşke gelmeseydim. 45 gün boyunca bir gün patates bir gün nohut yedirdiler. Bünyemiz kabul etmedi artık kantinden idare etmeye başladık. Kendimiz menemen gibi şeyler yaptık. Tüm masraflar cebimizden çıktı.”

Önceki akşam Türkiye’ye gönderilecekleri sözüyle havalimanına getirildiklerini belirten Koçgürbüz burada bekletildiklerini söyledi. Koçgürbüz: “Akşam saat 1.00’de şantiyeden çıktık, 2’yi 15-20 geçe havalimanına geldik. Sembol ana firma, vizesini alan elemanların hepsini aldı, sonra bir daha buraya gelemeyecek kişilerin biletini almadı. Havalimanında bekliyoruz. Sembol sadece önceliği kendi çalışanlarına tanıyor. Taşerona tanımıyor.”

BİR ÇALIŞAN İNTİHAR ETTİ

Koçgürbüz, çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Çalışma koşullarımız çok kötüydü. Bizim aşılarımız yok. Covid-19 hastalığı vardı ancak hastalık yok gibi davranılıyordu. Bazı arkadaşlarımız her halinden Covid-19 olduğu belliydi. Nefes alamıyorlardı, ateşlilerdi. Çalıştırıldılar. Astımı olan bir arkadaşımız kriz geçirdi. Buraya Sembol’un kendi ambulansı var diye ambulans göndermediler. 2 saat boyunca o arkadaşımız acı çekti. Gelip hasta olan işçiler 15-20 gün sonra ülkeye geri döndüler. Onlara 1000 dolar masraf çıkarıldı. Zaten o kadar kazanmıyorlar bile. Biz de Trükiye’de 3 bin 500 lira kazanırken burada 3 bin lira verildi. Keşke gelmeseydik. Kazakistanlı bir arkadaş burada kendisini astı. O cenazeyi bile gizli saklı alıp götürdüler. Üstünü kapatmaya çalıştılar”

Türkiye’ye geldikleri zaman İnşaat-Sen’le birlikte hukuk mücadelesi vereceklerini belirten Koçgürbüz son olarak şunları söyledi: “Biz burada yaşananları duyurmak istiyoruz. Kimse bu eziyetleri çekmemeli. Hakkımız için de elimizden geleni yapacağız.”

Günün Manşetleri için tıklayın