Sesimizi nerede duyuracağız?

Migros’un işten attığı işçiler patron Özilhan’ın villasının önünde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. İşçilerden Bekir Gök “Sesimizi nerede duyuracağız” diye sorarken Nuray Aygül “Gururuma dokundu” dedi.

EMEK SERVİSİ

Yurdun dört bir yanında emekçiler açlığa karşı seslerini yükseltirken hakkını arayana baskı uygulanıyor. Zam istedikleri için işten atılan ve patronları Tuncay Özilhan’ın evinin önünde basın açıklaması yapmak istedikleri sırada gözaltına alınan işçiler dün serbest bırakılırken işçilerden Bekir Gök “Biz sesimizi nerede duyuracağız?” diye sordu.


Migros’un İstanbul Esenyurt’taki deposunda işten çıkardığı 257 işçi Cuma günü işe iade talebiyle patronları Tuncay Özilhan’ın Beykoz’daki villasının önünde basın açıklaması yapmak istedi. İşçiler beklemedikleri şekilde yüzlerce çevik kuvvet polisinin etraflarını çevirmesiyle karşılaştı. Sert müdahalede bulunan polis işçilerin ellerini plastik kelepçelerle bağlayarak karga tulumba otobüslere doldurdu. Gözaltına alınan işçiler ifadelerinin alınması ardından gece vakti serbest bırakıldı.

Bize karşı kin var bu çok açık

İşçilerin gözaltı otobüsleri içerisindeki korku ve mutsuzluk hali de objektiflere yansıdı. Zam talep ettikleri için elleri bağlanan işçiler, gözaltına alınan işçilerden Bekir Gök gözaltı sonrası yaşadıklarını anlattı. Gök “Asgari ücret dayatıyorlar. Diğer depolarda öyle değil. Neden bizde böyle? Zam istedik. İşten atıldık. Kötü bir şey mi yaptık?” dedi.

Depoda seslerini defalarca duyurmaya çalıştıklarını ancak sorunlarının çözümü konusunda adım atılmadığını aktaran Gök şöyle konuştu: “Biz işten atıldık. Depoda 500 kişiydik yarı yarıya azaldı. Milyonlarca lira kaybediyorlar bu nedenle ama bizi işe geri almıyorlar. Biz oraya geri dönersek daha fazla şey isteriz diye korkuyorlar. Ama o depoda işlerin devam etmediği her gün açığa çıkan zararla bizim taleplerimiz zaten karşılanırdı. Üstüne bir de gözaltına alındık. Bize karşı bir kin var bu artık çok açık. Biz sesimizi nerede duyuracağız?”

Yanlış yapmadığımızı biliyorum

Gözaltının kendilerini yıprattığını belirten Gök sözlerine şu şekilde devam etti: “Depo önünde eylemlerimizi yaptık duyuramadık. Ne yapsaydık? Biz de gittik Tuncay Özilhan’ın villasının önüne. Yaptığımız eylem de şarkılı, türkülü. ‘Zam yap patron zam yap’ diye eğlenceli bir şarkımız var. Onu söylüyoruz. Eylem dediğimiz bu yani. Ama bir baktık önümüzde polisler. Yani bir Altay tanklarıyla Atak helikopterleri eksikti. Terörist gibi hissettim kendimi. Neyse ki yanlış bir şey yapmadığımızı biliyorum.”

Gözaltına alındıklarında herkesin bir duygusal kırılma yaşadığını söyleyen Gök “Gülabi abiyi çekmişler. Mazlum, Anadolu toprağı kokan bir abimiz. İnanın otobüsün içinde herkes aynı durumdaydı. 3 tane küçük kızım var. Eşim endişeleniyor” diye konuştu.

Taleplerini yineleyeceklerini ve hakları için mücadeleye devam edeceklerini aktaran Gök son olarak şunları söyledi: “Biz asgari ücretle çalışanlarız. Ben kovulunca tüm yük eşimin üzerine kaldı. Faturalar olsun ödemeler olsun… Ben biraz daha sabredelim diyorum. Sonuçta bir hakkımız var burada. Neden bırakalım. Arkamızda da sendika ve Türkiye var. Yani insanlar bize destek çıkıyor, bizim için bir şeyler yapılıyor. Buradan da tekrar söylemiş olalım tabi, Migros’a kimse gitmesin. Bunların milyonları, milyarları var, bizim saatlik ücretimize bir ekmek parası zam yapamadılar. Migros işçisi Migros’tan ürün alamıyor. Biz depoda sırtımızda taşıdığımız yağları alamıyoruz.”

Ellerim kelepçeli muayene edildim

Özilhan’ın villasının önünde gözaltına alınan işçilerden Nuran Aygül “Kelepçeyle karakola götürülmek çok gururuma dokundu, onurum kırıldı. Bir şey yapmamıştık” dedi. Tek amaçlarının seslerini duyurmak istediklerini aktaran Aygül süreci şöyle anlattı: “O kadar polisi görünce çok şaşırdık. Beklemiyorduk. Biz gittiğimizde onlar çoktan gelmişti. Hırsızlık yapmadık, taşkınlık yapmadık. Neden bizi gözaltına alıyorlar. O kadar polisin bizi alması bana göre çok yanlış.”

Ailesinin Samsun’da olduğunu söyleyen Aygül “Annem ve babam olayı duyunca bana kızdılar. Ama ben anlattım. Yaşadıklarımız kabul edilebilir değil. 257 kişi birden işsiz kaldık. Çocuğu olan, durumu kötü olan var. Bu sefer ailem bana destek verdi. Arkamda olduklarını söylediler. Lise öğretmenin bana mesaj attı. Desteklerini iletti, vazgeçmememi söyledi, Migros’a gitmeyeceğini arkadaşlarını gitmemeleri yönünde uyaracağını söyledi. Bu çok güzel bir şey işte.”
Kelepçelenmelerini gerektirecek hiçbir durum olmadığını söyleyen Aygül “Gözaltına alınırken bir şey yapmadık. Yerlere yatırıp kelepçe taktılar. Bazı arkadaşlarımızı yerlerde sürüklediler. Hastaneye gittik. Ellerim kelepçeli ve başımda polis var. Bu şartlar altında muayene olmak istemediğimi söyledim ama kelepçeyi çıkarmadılar. Ellerim bağlı muayene edildim. Rapora ne yazdılar bilmiyorum” diye konuştu.

İşçilere destek olmak isteyen yurttaşlar İstanbul'da birçok Migros şubesinde kasa kilitleme eylemleri yaptı. Marketlerin içerisine girilerek, işçilerin işten atılma süreçleri anlatıldı. Öte yandan DGD-SEN işçilere destek kampanyası başlatarak gıda yardımında bulunmak isteyenlerin sendikayla iletişime geçebileceklerini belirtti. Sendika 0531 886 85 65 ve 0536 228 03 03 numaralı hatlardan iletişime geçilebileceğini belirtti. Ayrıca herkesi Migros boykotunu büyütmeye davet etti.

Migros işçilerin şikayetleriyle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı soruşturma başlattı. Bakan Vedat Bilgin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Migros çalışanı işçilerin şikayetleri ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak soruşturma başlattık. Hiç bir işçimizin, emekçimizin mağdur edilmesine göz yummayacağız" dedi.

Günün Manşetleri için tıklayın
Çok Okunanlar
Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak Üretici emeğinin karşılığını istiyor İzmir'de 1 Mayıs programı belli oldu: Adres Gündoğdu Meydanı Vali Gül'den 1 Mayıs açıklaması: "CHP çelenk koymak istiyorsa müracaat yapmalı" Özel'den Yerlikaya'ya '1 Mayıs' telefonu: Kararınızı gözden geçirin