AKP’den ve yoksulluktan bıkan halkın en az 60 noktada sokağa çıktığı 1 Mayıs’ta öfke ön plandaydı. DİSK’ten Serdaroğlu, halkın geleceğe dair umudunu alanlara taşıdığını ve bunun sandığa yansıyacağını aktardı.

1 Mayıs’ın heyecanı sandığa yansıyacak
Fotoğraf: BirGün

Dilan ESEN

Her fırsatta grevleri yasaklayan, işçilerin hak alma mücadelelerine engel olan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlayıp oy istediği sırada ülkenin dört bir yanında işçiler, meydanlara çıktı. AKP iktidarının yıllar boyunca kötü uygulamalarına maruz kalan ve bu nedenle yoksulluk çeken emekçiler, önceki gün 1 Mayıs alanlarına öfkesini de getirdi. Ülke genelinde en az 60 farklı noktada sokağa çıkan emekçiler, son yılların en kitlesel mitinglerini bu 1 Mayıs’ta gerçekleştirdi. Halkın 1 Mayıs gündeminde ise açlık, yoksulluk ve AKP’nin derhal gönderilmesi vardı. Sendika ve siyasi parti temsilcileriyle ülke genelindeki 1 Mayıs kutlamalarını, alanlardaki talepleri konuştuk.

KARARLI VE RENKLİ GEÇEN 1 MAYIS

DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, ülke genelinde geçen yıllara göre bu 1 Mayıs’ın çok daha kalabalık olduğuna dikkat çekti. Ülke genelinden kendilerine 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin bilgiler geldiğini belirten Serdaroğlu, ekonomik kriz ve yakında gerçekleştirilecek olan seçim nedeniyle kitlelerin alanlarda taleplerini söylemek daha yoğun biçimde için bir araya geldiğine değindi.

Depremlerden kaynaklı olarak coşkunun düşük olduğunu ancak kararlılık ve renklilik konusunda büyük bir ilerleme görüldüğünü aktaran Serdaroğlu, “Belki de tarihin en önemli seçimi olacak ve bu seçim Türkiye’nin kaderini belirleyecek. İnsanlar kendisini, itirazlarını göstermek istedi. Taleplerini dile getirmeye çalıştı. İnsanların içinde bir öfke var. İnsanlar bu öfkeyi biraz daha göstermek için alanlara akın ettiler” dedi.

Ülkede iktidar tarafından bir yoksullaştırma politikası uygulandığına vurgu yapan Serdaroğlu, şunları ifade etti: “Bu son yıllarda daha da fazlalaştı, özellikle pandemiden sonra daha fazla hayata geçirildi. Dengeyi bozdular ve ev fiyatları, gıda fiyatları, enflasyon patladı. Sahte enflasyon bile kabul edilemeyecek rakamlara ulaştı. Bu yüzden 1 Mayıs’a katılımı da etkiledi, fazlalaştı. Bu 1 Mayıs’ı 14 Mayıs seçiminin bir provası olarak görüyoruz. Bunun sandığa yansıyacağını görüyoruz.”

NE OLURSA OLSUN SENEYE TAKSİM’DEYİZ

“1 Mayıs’ın Taksim dışında bir yerde kutlanacağının mesajını verdik” diyen Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Gelecek sene şartlar ne olursa olsun Taksim’de kutlayacağımızın mesajını verdik. Bu nedenle insanlar heyecanlandılar. Bütün bilgiler bize ulaşıyor, biz onların hepsinin derlemesini yapacağız. Sonuçlarını biraz daha somut bir şekilde göreceğiz. İstanbul’daki alanın 2 kez dolduğunu tahmin ediyorum. 500 binin üzerinde bir katılım gerçekleşti. Emniyet son derece ketum davrandı. İzinli 1 Mayıs’ı sabote etmek için elinden geleni yaptı. Özellikle bazı polislerin kaos yaratmaya çalıştığını gördük. Bilerek girişleri daralttılar, gözaltılar yaptılar, pankarta, pankart sopalarına çalıştılar. Bilerek sabote etmeye uğraştılar, biz onlara fırsat vermemeye çalıştık. Bilerek kargaşa yaratmak istediklerini görüyoruz, bu konuda hukuki mücadelemize başlayacağız. Bu yapılan işler onlara da bir fayda getirmeyecek herkes işçi sınıfına saygı duyacak.”

ALANDAKİ İNSANLARIN GÖZLERİNDE UMUT VARDI

Bu 1 Mayıs’ın oldukça farklı olduğuna değinen Serdaroğlu, insanların gelecekle ilgili umudunu hatırlattı. Serdaroğlu, “Geçen sene biraz daha karamsarlık vardı. Bu kez gözleri gelecekle ilgili umutla parlayan bir kitle vardı. Bu enerjiyle de 15 günlük süreçte siyasi iktidarın yaptığı yanlışların ve sınıfa yönelik saldırılarının daha çok dile getirildiğini göreceğiz 1 Mayıs seçimle bağlantılı hale geldi” diye konuştu.

HAYAT PAHALILIĞI VE ZAMLARA İSYAN

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yurttaş Yıldırım ise bu yıl 1 Mayıs’ın hem deprem felaketinin hem de yaklaşan seçimlerin gölgesinde gerçekleştirildiğini aktardı. Bu nedenle katılımın da etkilendiğini ve yoğun olduğunu aktaran Yıldırım, şunları dile getirdi: “Katılım anlamında geçmiş yıllara göre çok daha fazlaydı. Özellikle İstanbul’da Taksim yasağı ve Maltepe’ye ulaşım zorluğuna karşın önemli bir kitlenin Maltepe’ye geldiğini gördük. Herkesin temennisi bu yılki 1 Mayıs’ın Maltepe’de kutlanan son 1 Mayıs olması ve gelecek yıl Taksim’in emekçilere açılmasıydı. Depremin öncesinde de ekonomi felaketi yaşanıyordu. 1 Mayıs’a ilişkin talepleri de bunlar belirledi. Bunun üzerine depremin ortaya çıkardığı kamusal hizmetlerin çöktüğü, tüm ücretlerin asgariyle eşitlendiği, emeklilerin ücretinin asgarinin de altında kaldığı belirtildi. Genel olarak hayat pahalılığının durdurulması, vergi sisteminin düzenlenmesi ve zamların iptal edilmesinin istendiği bir 1 Mayıs oldu. Yaklaşan seçimlerden dolayı umudun da en güçlü olduğu 1 Mayıs’tı. Herkesin umudunun da yüksek olduğu bir 1 Mayıs geçirdik.”

“Her ne kadar ekonomik talepler önde olsa da siyasal taleplerin de öne çıktığı bir 1 Mayıs olduğunu" hatırlatan Yıldırım, halkın iktidarın değişmesine yönelik ciddi bir talebi olduğunun altını çizdi.

***

AKP’Yİ GÖNDERECEĞİZ

Emekçilerin AKP’yi göndermeye yönelik talebi olduğunu söyleyen SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, şunları dile getirdi: “Bu yıl 1 Mayıs, dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfının, emek örgütlerinin ve siyasi partilerin kapitalist sistemin ürettiği emek düşmanı yıkım politikalarına karşı emekten yana bir dönüşüm iradesiyle alanlardaydı. Ülkemizin her yerinde de emekçi düşmanı tek adam rejimini göndereceğiz, üretenlerin yönettiği bir ülkeyi kurmak için örgütleneceğiz diyen emekçiler alanları doldurdu. Demokrasinin, mücadelenin içinden inşa edildiği gerçeğiyle işçi sınıfının, emekçilerin yönettiği bir ülkeyi kurmak için örgütlü mücadele kutup yıldızıdır. 14 Mayıs’a giderken emekçi halkın ‘göndereceğiz’ iradesinin sandığa yansıması için de eşit, özgür, tam bağımsız, emek egemen bir ülkenin kuruluşu da bu kutup yıldızının yol gösterciliğinde olacaktır.”