IŞİD'in Ankara Tren Garı'nda gerçekleştirdiği saldırı sonucu hayatını kaybeden 103 kişi, katliamın 27'nci ayında anıldı. 22 Aralık 2017 tarihinde katliam görüntülerini izlerken kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Ağa Bayar da anmada unutulmadı

10 Ekim'in üzerinden 27 ay geçti...

BirGün Ankara

IŞİD tarafından 10 Ekim 2015 tarihinden Ankara Tren Garı'nda gerçekleştirilen bombalı saldırılarda hayatına kaybeden 103 yurttaş, bombaların patladığı yerde anıldı. Katliamda yaralanan ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının kurduğu 10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği'nin (10 Ekim- Der) düzenlediği anmada, ölenler için saygı duruşu yapıldı ve temsili anıta karanfiller bırakıldı.

Anmada konuşan 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Çoşgun,şunları söyledi:

"Okul adlarından sokak adlarına varana kadar 'barışını kaybetmiş bir ülkenin çocuklarının adları' verilmiş her tarafa. Bu ülkede yurttaş olmak mahzun olmaktır. Bu ülkede yurttaş olmak takvimi cinayetlerle bezenmiş bir coğrafyanın havasını solumaktır. 10 Ekim 2015’te Türkiye’nin 81 ilinden Türkiye’nin başkentine, 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi” için gelen onbinlerce yurttaşın toplandığı o güneşli alanda “bu ülkede yurttaş olmanın kaderine dair kederi olan herkes vardı. Bu ülkede emeğin hakkı verilsin, barış ve demokrasi olsun şiarını, bu ülkenin tüm sokaklarından adım adım, emek emek toplayıp Türkiye’nin başkentine taşımışlardı. 1 Mayıs 1977’nin sözünden Soma’ya, Mirabel kardeşlerden Özgecan’a, Uğur Kaymaz’dan Berkin Elvan’a, bu ülkenin suyuna, kuşuna, ağacına sahip çıkan herkese kadar Türkiye halkları tüm hakları için oradaydı. Barışa doğru giden yolda atılan adımları hızlandırma talebiyle 'artık yeter' diyeceklerdi."

Çoşgun, barış taleplerinin IŞİD'li 2 canlı bomba tarafından boğulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Türkiye tarihinin en katliam yapıldı. Yetmedi 'bir nefesin bir can kurtardığı yerde' güvenlik güçleri nefes almayı kısıtlayan, ilk yardım müdahalesini engelleyen biber gazı ile müdahale etti. Daha önce Diyarbakır ve Suruç’a düşen bu acı, Ankara’da bizim gönlümüze ateş düşürdü, Antep’te bir düğün yerinde çoğu çocuk olan kitleyi hedef aldı" sözleriyle, 10 Ekim katliamından sonra da katliamların sürdüğünü hatırlattı.

Davaya çağrı

Coşgun, 10 Ekim katliamını yaşamış aileler olarak taleplerini şöyle sıraladı:

"10 Ekim Davasının ve bu davanın benzerleri olan Suruç, Antep, Diyarbakır, İstanbul gibi davaların sadece tetikçilerinin değil başta kamusal sorumluluğunu yerine getirmeye kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumluların yargılanarak adil bir şekilde tamamlanmasını talep ediyoruz. Ankara Garı önündeki meydan adının '10 Ekim Emek Barış ve Demokrasi' meydanı olarak değiştirilmesi ve bu Meydanda on ekimin taleplerine uyumlu bir anıtın yapılmasını talep ediyoruz. Başta Ankara olmak üzere birçok ilde 10 Ekim Anması yaptırılmamaktadır. 10 Ekim 2015’te kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyenler 42 ile gönderdiğimiz cenazelerimizi yıl dönümlerinde anmamıza bile izin vermemektedir. İki yıldır Ankara’da 10 Ekim günü anma programımıza güvenlik güçlerince saldırı düzenlenmektedir. 2017 10 Ekiminde kapalı alanda dahi 10 Ekim Anması yaptırılmamıştır. 10 Ekim 2018’de ve sonraki yıllarda da biz Ankara Garında olacağız. Aynı şekilde her ayın 10’unda Ankara Gar meydanında 'bu karanlığa teslim olmadığımızı göstermek' ve yitirdiğimiz canlarımızın anısına ve sözüne sahip çıkmak amacıyla basın açıklaması yapıyoruz. Her Ayın 10’unda orada olmak, 10 Ekim 2015’te Ankara Garında bir arada olan on binlerin sesini, sözünü iletmek, bizim görevimizdir. 10 Ekim’den bu yana gün gün barış ve demokrasisini yitiren ülkemizde, adalet talep etmek en önemli öncelik olmuştur. Adalet yoksa barış, emeğin hakkı ve demokratik mücadele de yoktur. Onlar Emeğin, Barışın ve Demokrasinin ülkesini kurmak için yollara düştüler ve bugün bu yolun düş yolcuları oldular. Anıları mücadelemizde ışık olacaktır."

Coşgun sözlerini 10 Ekim katliamına ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 31 Ocak-1 Şubat tarihlerindeki 7. Tur Grup duruşmasına yoğun katılım çağrısında bulunarak sonlandırdı.