AKP iktidarı Cumhuriyet'in 100 yıllık ekonomik birikimlerini 21 yılda neoliberal politikalarla tasfiye etti. Yüksek enflasyon ve işsizlik sarmalındaki Türkiye, sefalet endeksinde dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girdi.

100 yıllık birikimi 21 yılda bitirdiler
Çanakkele’de çiftçi tarlasına traktörle 'Cumhuriyet 100 yaşında' yazdı. (Fotoğraf: AA)

Ekonomi Servisi

Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlayan kalkınma hamleleri, sanayi atılımlarıyla kurulan fabrikalar, AKP iktidarları döneminde satıldı. Birçok alan kendi kendine yeten bir ülke konumundaki Türkiye, 100'üncü yılına dışa bağımlı bir ülke konumuna getirildi.

21 yıldır kesintisiz ülkeyi yöneten AKP, 1980'li yıllarda devletçilik ilkesinden vazgeçerek neoliberal politikalar uygulayan ANAP lideri Turgut Özel'ın yolundan gitti. Özal’ın “babalar gibi satarız” söylemini hayata geçiren AKP iktidarı Cumhuriyet tarafından inşa edilen halka ait zenginlikleri dur durak bilmeden sattı. Özelleştirme ve kamunun tasfiyesi altın çağını AKP döneminde yaşadı. 1986 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı yaklaşık 71 milyar dolara ulaştı. Özelleştirmelerin yüzde 1’i ANAP döneminde, yüzde 10’u 1992-2002 koalisyon hükümetleri döneminde ve 89’u ise AKP döneminde gerçekleşti.  AKP iktidara geldiği 2002 yılından 2021 yıl sonuna kadar 273 özelleştirme yapıldı. Yapılan satışlar 63 milyar doları buldu. TEKEL, TÜPRAŞ, SEKA, Ereğli, İsdemir, Kardemir, Eti Maden işletmeleri, Petkim, Telekom, Çimento fabrikaları, Petrol Ofisi, Gübre Fabrikaları, Şeker Fabrikaları birer birer satılarak tasfiye edildi. 

ÜRETİCİYİ BİTİRDİLER

Tekel'in 8 fabrikasının 2008 yılında satılmasıyla 8 bin 247 yurttaş işsiz kaldı. O dönem sayısı 194 bini aşan tütün üreticisi günümüzde 50 binlere kadar geriledi.

Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş (TEDAŞ) 2004 yılında özelleştirme programına alındı. TEDAŞ'ın 5 yıl içerisinde şirketlere bölünerek özelleştirilmesiyle kamu elektrik dağıtımında elini ayağını çekti. Devletin üretimden çekilmesiyle Türkiye her geçen gün enerjide dışa bağımlı hale geldi. Enerjide dışa bağımlılıkta Türkiye 36 Avrupa ülkesi içinde 9. sırada yer alıyor. Türkiye kullandığı enerjinin yüzde 71’ini ithal ediyor.

AKP'nin politikaları ve tarım ve hayvancılığı da bitirme noktasına getirdi. "Tarımda kendi kendine yetebilen ülke" söylemi yalan oldu. Türkiye Rusya ve Ukrayna'da tahıl, Brezilya ve Avusturalya'dan hayvan ithal eder hale geldi.

SERVET TRANSFERİ

AKP iktidarı neoliberal politikalarıyla kendi zenginlerini yarattı. Ülkenin kaynaklarını bir avuç yandaşa peşkeş çekti. Muhalefetin "5'li çete" olarak nitelendirdiği Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Rönesans şirketlerine 18 yılda 203 milyar 700 milyon dolar ihale verildiği ortaya çıktı.

Yap-işlet-devret (YİD) modeli ile geçiş garantisi verilen köprü ve otoyolları inşa eden yandaş şirketlere servet akıtıldı. Ülkenin geleceğini ipotek altına alan bu projelere yapılacak garanti ödemelere 2024 yılı bütçesinden toplamda 162,4 milyar lira çıkacak.

AKP iktidar, döviz kurlarını frenlemek için 2021’in Aralık ayında devreye soktuğu kur korumalı mevduat (KKM) ile büyük servet transferlerine imza attı. KKM için halkın cebinden çıkacak paranın yıl sonuna kadar 300 milyar TL’yi bulabileceği belirtiliyor.

SEFALET ENDEKSİ

Verilere göre, 1923'ten 2002'ye kadar Türkiye'nin bütün Cumhuriyet hükümetleri en zor zamanlarda 779 milyar TL bütçe kullandı. 2002'den bugüne AKP, vergi gelirleri, özelleştirme gelirleri ve diğer gelirlerle beraber 4 trilyon 300 milyar lira vergi ve toplam gelir elde etti. Bu denli gelire karşın Türkiye'nin iç borcunun son bir yılda 1,3 trilyon liradan 1,9 trilyon liraya, dış borcunun da 1,4 trilyon liradan 2,1 trilyon liraya çıktı. Türkiye Cumhuriyet'in 100'üncü yılına yüksek enflasyon ve işsizliğin birlikte ölçüldüğü sefalet endeksinde ilk sırada yer alarak girdi. Türkiye'ye en yakın ülke olan Arjantin 89.9 puanla ikinci olurken üçüncü sırada ise 41.4 puanla Gü­ney Afrika yer aldı.