11 soruda Renault direnişi: Onlar ne istiyor, patron ne diyor?

ERK ACARER - erkacarer@birgun.net/ @erkacarer

1. İşçiler ne istiyor?

Çok yazıldı, söylendi ama bir kez daha net bir şekilde yinelemekte yarar var. İşçilerin üç temel talebi var. Türk Metal Sendikası’nın fabrikalardan çıkması, Bosch sözleşmesi baz alınarak ücretlerinin iyileştirilmesi ve kimsenin işine son verilmemesi!

2. Direnişin ortaya çıkışının ana nedeni neydi?

İşveren temsilcisi MESS ile sözüm ona işçilerin hakkını koruması gereken Türk Metal arasında yapılan anlaşma, sektördeki firmalar arasında farklılık gösterdi. Bosch’a yapılan zam oranıyla Renault işçisine yapılan arasındaki fark direnişin belirleyicisi oldu.

3. Tohumlar ne zaman atıldı?

Aslında 2012 yılında. Renault işçileri o zaman da haklarını almak istedi. Türk Metal Sendikası’nın Şube Başkanı Ruhi Biçer, işçileri tahrik etti. “3 bin kişi için yeni bir sözleşme yapmam” dedi. Emekçiler iş bıraktı. Ama bu, programlanmamış bir eylemdi. 31 kişi ilk etapta kovuldu. Peyderpey 50 kişinin işine son verildi. İşçiler sindi ama bunu unutmadı.

4. Direnişin kıvılcımı nasıl çakıldı?

İşçiler, araştırdılar, soruşturdular ve sendikadan hukuksal olarak sorun çıkmadan ayrılabileceklerini öğrendiler. Üst yönetim sakınca görmedi. Haklarını koruyamayan Türk Metal Sendikası’ndan ayrılacaklarını duyurdular. Bunu gövde gösterisine dönüştürmek istediler. Sanayi Cami’nin yanına bilgisayarlar kuruldu. İstifa işlemleri başlamıştı ki sendikacılar işçilere saldırdı. Bu alevlenmekte olan direnişe benzin döktü. İstifa etmek isteyen işçi sayısı fabrikalarda yarıya yakınken yüzde yüze yaklaştı.

5. İstifa etmek istemeyenler kimdi?

Elbette sendikanın beslediği yandaş işçiler. Türk Metal Sendikası’nın toplamı 103 olan bu işçileri kolladığı hatta bedava tatillere gönderdiği iddia ediliyor.

11-soruda-renault-direnisi-onlar-ne-istiyor-patron-ne-diyor-46726-1.

6. İşçiler sendikadan kurtuldular sonra ne oldu?

İki talepleri daha vardı. MESS, işçilerin temsilcileriyle yaptığı sözleşmeyi göstererek, “zam yok” dedi. Oysa bu sözleşme yapılırken, hiçbir emekçinin fikri sorulmadı. Üstelik bir başka gelişme daha yaşandı. Gece vardiyasına giden işçilerden ikisinin kartı basmadı. Böylece işten çıkarıldıklarını anladılar. Diğer arkadaşları da turnikeden geçmediler. Fabrika dışına da çıkmadılar. Sonraki vardiyalar ise içeri girmediler. Böylece direnişin adı konuldu. Kurgusu, zam ve işten çıkarılmama şartı üzerine yapıldı. Çıkarılan 14 işçinin yeniden işe alınmasıyla Renault tarihinde bir ilk yaşandı!

7. Bunca üretim kaybına rağmen MESS neden dayatmayı sürdürüyor?

Çok basit bir cevabı var. Emsal olacak ve dengeler bozulacak da o yüzden. 5 bin kişi sorun değil. Ama metal sektöründe çalışan 180 bin kişi aynı haklardan yararlanmak isteyecek. İşte bu göze alınamıyor.

8. Peki başka dengeler bozulmadı mı?

Ortada denge kaldı mı ki? Renault direnişi dalga dalga yayıldı. Bir domino etkisi yarattı. Önce Tofaş, ardından Coşkunöz firması çalışanları da greve çıktı. Son olarak dün, otomotiv sektörü için yan sanayi üreten Mako işçileri de üretime girmedi. Sırada Farba, Value ve SKT var. Öte yandan direniş Avrupa’yı da etkiliyor. Bu nokta çok önemli! Renault’ta günde bin 200 araba çıkıyor. Diğer firmalar ise hiç durmadan far, stop gibi araba parçaları üretiyor. Sektör Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki ihtiyacı da karşılıyor. Herkes panikte. Fransa CEO’sunun “Bu işi çözün” diye baskı yaptığı gelen bilgiler arasında. Daha ilginç iddialar da ortada dolaşıyor. Bursa bir tekstil üretim yeri ve fabrikalar otomotiv sektörüyle iç içe. Direnişin tekstil sektörünü etkilemesi bile olası!

9. Son tahlilde patron ve sözcüsü ne diyor, işçiler ne diyor?

Patron, bu yıl yapılan sözleşmenin 3 yıl yürürlükte olduğunu, buna göre, greve çıkmanın suç sayıldığını söylüyor. İşbaşı yapın, her şeyi unutalım, zam konusuna da bakarız diyor. İşçiler, “Haklıyız kazanacağız, ölmek var dönmek yok” diye karşı çıkıyor.

10. Peki ne olur?

Direnişin yayılacağı öngörülerimiz arasında. İşçiler çok kararlı. Patron ise kırılgan… Hesap yapıyor strateji oynuyor. Bilindik numaralar çekiliyor. Direnişi kırmak ve geri adım attırmak için araya adamlar sokuyor. İçerdekiler yoruldu ya da dışarıdakiler pes edecek gibi kirli bilgiler yayılıyor. Hiçbiri gerçek değil. Bir dip not aktarmakta yarar var. Gazeteciler olarak alanda çalışmamız çok zor. Polis kimlik soruyor ve aranızdaki “marjinalleri temizleyin” yoksa sizi dağıtırız uyarısı yapıyor. Oysa ortalıkta “marjinal” filan yok!

11. Avrupa’da örneği var mı?

Var! 1936 yılı Paris’i ve yine Renault fabrikası. Fransız işçiler 4 gün fabrikada kalıyor. Bir aylık süreçte ise tüm istediklerini elde ediyor!
Bonus: Eğer direniş dalga dalga yayılır ve seçim öncesinde gündemin önemli maddelerinden biri olmaya devam ederse, iktidar tedirgin olur. Buraya yazıyoruz işte! Havuz medyası devreye sokulur. Önce komplo manşetleri atılır. Bunlar alanlarda okunur. Direnişin “paralele” bağlanması bile söz konusu!

Domino etkisi: Renault direnişi yayılıyor