12 Eylül askeri darbesinin 26. yıldönümünde alanlara çıkan binlerce darbe karşıtı "Darbeciler Yargılansın" dedi. İstanbul'daki yürüyüş ise polis tarafından engellendi

17 devrimcinin idam edildiği binlerce insanın işkence görmesine ve tutuklan-masına neden olan 12 Eylül askeri darbesi, çeşitli kentlerde düzenlenen mitinglerle protesto edildi. Binlerce darbe karşıtının katıldığı mitinglerde, darbecilerin yargılanması için Anayasa'nın 15. maddesinin değiştirilmesi istendi.

Ankara'daki 12 Eylül Mitingi için katılımcılar sabah saatlerinde Ankara Garı önünde toplanmaya başladı. Mitinge, Darbe Karşıtı Platformu oluşturan, Ankara 78'liler Derneği, DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Halkevleri, İHD, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı, 68'liler Dayanışma Derneği, ÖDP, DTP, EMEP, ASMMMO üyeleri ve dergi çevreleri buradan Abdi İpekçi Par-kı'na doğru ellerinde, 12 Eylül sürecinde hayatlarını kaybeden devrimcilerin resimleri ve aynı süreçti kaybolan kişilerin isimlerinden oluşan dövizler taşıyarak yürüyüşe geçti. Grup, sık sık "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek" şeklinde sloganlar attı. Ankara Radyosu önünde toplanan darbe karşıtları, 12 Eylül bildirisinin okunduğu radyo önünde bu kez "Demokrasi Bildirisi" okudu. Grup tek tek arama noktasından geçirilerek Sıhhiye Meydanı'nda toplandı.

'GENERALLERDEN HESAP SORULACAK'
Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı mitingde korteje katılmayan TKP, Yüksel Cadde-si'nden başlattığı yürüyüşle miting alanına sonradan katıldı. Miting katılımcılarının Dil tarih Coğrafya Fakültesi önünden geçerken TUS sınavına giren öğrencileri rahatsız etmemek için slogan atmamaları ise dikkat çekti.

Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, 12 Eylül askeri darbesinin Türkiye tarihi üzerinde büyük tahribatlara neden olduğunu dile getirerek, darbeci generallerden hesap sorulması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin sırtına bir deli gömleği gibi süngü zoruyla geçirilen darbe düzenin ülkeyi emekçi halklar için tam bir cehennem ortamına çevirdiğini vurgulayan Sümbüloğlu, faşist darbenin asıl gerekçesinin emek ve demokrasi güçlerinin hak ve özgürlük mücadelesinden duyulan korku olduğunu belirtti.

VEYSEL GÜNEYİN MEKTUBU
12 Eylül'den sonra idam edilen Veysel Güney'in ailesine yazdığı son mektubun okunması mitinge katılanları duygulandırırken, 6 Mart 1984 yılında açlık grevinde yaşamını yitiren Orhan Keskin'in ablası İpek Gül de bir konuşma yaptı. Gül, Diyarbakır'da kardeşiyle birlikte öldürülen 36 devrimci genci özlemle andığını belirterek, 12 Eylül'ün ardından yaşanan kayıpların unutulmasının mümkün olmadığını kaydetti. Miting, Grup Vardiya'nın verdiği konserle sona erdi.

İSTANBUL'DA ENGELLEME
İstanbul'da Galatasaray Meydanı'ndan Dol-mabahçe'ye kadar yapılması planlanan yürüyüş ise polis tarafından engellendi. Engelleme başta yürüyüşü düzenleyen 78'liler Girişimi olmak üzere bir çok sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından protesto edildi.

Polisin yürüyüşe izin vermemesi nedeniyle Galatasaray Meydanı'nda sürdürülen eylemde konuşan 78'liler Girişimi sözcüsü Celalettin Can, polisin tavrının darbecilerin tavrı ile aynı olduğunu söyledi. Can engellemeyi, "Darbe yaşamımızın her alanında varlığını sürdürüyor. Bunun nedeni çok açık. Türkiye geçmişiyle hesaplaşamadı. Darbenin başı Evren hâlâ yaptıklarıyla övünebiliyorsa, bunun ayıbı sorumluluğu hepimizdedir. Toplum olarak sindirildik. Vicdanlarımız uykuya yatırıldı. Darbecilerle 26 yıl işbirliği yaptık. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin yeni darbelerin olmamasının yolu darbecilerin yargılanmasından geçer," diyerek protesto etti.

Bu antidemokratik süreçte hayatını kaybedenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından ÖDP adına konuşan Sema Solaklı ise 12 Eylül hukukunun halen sürdüğüne değinerek, "Eğer darbecileri yargılayamazsak çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakamayız. İnanıyorum ki bir gün 12 Eylül darbesi ders kitaplarında Türkiye'nin bir kara lekesi olarak anlatılacaktır," dedi.

ÇÖZÜMSÜZLÜK ORTAMI
Eylemde söz alan DTP İl Başkan Yardımcısı Nizamettin Öztürk de Türkiyenin bir siyasi çözümsüzlük ülkesine dönüştürüldüğünü söyledi. Öztürk, "Darbe tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmadan bu çözümsüzlük ortamı da yok olmayacaktır. Bunun yolu da Kürt sorununa demokratik çözümden geçer. Kürt sorunu varlığını sürdürdüğü sürece darbe yönetimi de değişmeyecektir," dedi.
NECLA DULKADİROĞLU-ÖZLEM ZORCAN-SİNAN K. BİLGENOĞLU