Eğitim sendikaları YÖK’ün yıldönümüne ilişkin 12 Eylülcülerin bile bugünü hayal edemediğini ifade etti. Üniversitelerin AKP’nin arka bahçesi olduğu vurgulandı.

12 Eylülcüler bile hayal etmemişti
YÖK’ün kuruluş yıldönümü nedeniyle Beyazıt’ta açıklama yapıldı. (Fotoğraf: sendika.org)

Haber Merkezi

Eğitim Sendikaları 6 Kasım 1981’de kurulan Yükseköğretim Kurulu’nun 42’nci yıldönümünde basın açıklamaları gerçekleştirdi.

AKP iktidarının seçim dönemlerinde demokratikleşme vaatleri arasında YÖK'ün kaldırılmasının yer aldığını hatırlatan Eğitim Sen, durumun başka bir boyut kazandığını belirterek, "Rektörlerin doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atanması ve görevden alınmasıyla sonrasında YÖK’ün temsil ettiği yönetim aklı, artık tüm üniversitelere yayılmış ve en basit ifadeyle her üniversitenin başına bir YÖK atanmıştır" ifadelerini kullandı.

EKONOMİK VE SİYASİ HESAP

Açıklamada şunlar denildi: "Bugün üniversitelerimiz 12 Eylül cuntacılarının dahi tahayyül edemediği bir piyasacı, otoriter ve muhafazakâr bir akılla yönetilmektedir. Ekonomik ve siyasi hesaplarla yürütülen 'her ile bir üniversite' projesinin de etkisiyle son 20 yıl içinde devlet üniversitesi sayısı 53’ten 129’a toplam üniversite sayısı ise 76’dan 208’ye çıkmıştır. 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında toplam öğretim elemanı sayısı 76 bin 90 iken 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında bu sayı 184 bin 566’ya ulaşmıştır. Aynı dönemde öğrenci sayısı 1,9 milyondan 7 milyona ulaşmıştır. Ancak üniversite sayısı ve öğrenci sayısındaki hızlı artışa rağmen, yükseköğretim bütçesinin söz konusu artışı karşılayabilmesi mümkün olmamış, üniversiteler kendi gelirlerini yaratmaya zorlanmıştır."

ÖZGÜR DÜŞÜNCE İMKÂNSIZ

YÖK’ün kaldırılmasının yetersiz kalacağı ifade edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bugün, Türkiye üniversitelerinde özgürce bilimsel bilgi üretmek, hakikati aramak, sanat ve felsefe üretmek yasaktır! Bugün Türkiye üniversitelerinde serbest olan tek şey, siyasi iktidarca makbul görüleni üretmektir! Bugün Türkiye’de üniversiteden, akademiden, eleştirel ve özgür düşünceden bahsetmek imkânsız hale gelmiştir!

Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki bugün sadece YÖK’ün kaldırılması yetersiz olacaktır! Bu düzenin köklerinden sökülüp atılması ve bugüne kadar uygulanan politikaların terk edilmesi artık bir zorunluluktur!"

Eğitim İş tarafından yapılan açıklamada ise şunlar denildi: “12 Eylül darbesinin ardından üniversiteler üzerinde baskı aracı olması için kurulan YÖK, bugüne kadarki uygulamaları ile bilimselliği ve bilimsel yaklaşımları kurumsal kimliğe kavuşturmamış, gerçeği arayanı engelleme ve denetim altına alma kurumu haline gelmiştir.

AKP hükümeti döneminde üniversiteler tamamen piyasa dinamiklerine teslim edilmiş, eğitim hizmetlerinin ticarileştirilmesi, üretilen bilginin metalaştırılması, muhafazakârlaşma ve kadrolaşma, üniversite yönetimlerinin otoriterleştirilmesi yönündeki politikalarda artış olmuştur. Liyakata değil iktidara sadakate göre atanmış yöneticiler eliyle, ilerici akademisyenler ve üniversite çalışanları düzenli bir mobbinge, baskıya, keyfi soruşturma tehditlerine maruz kalmaktadır. Ülkenin en köklü, en gelenekli üniversiteleri, başlarında bir tane bile kabul görmüş makale kaleme almamış parti komiserleri tarafından yönetilmektedir.”