14 mayıs seçimleri referanduma dönüştü: Ya Saray ya halk

14 Mayıs seçiminde ‘Türk Tipi Başkanlık Rejimi’ denilen ucube sistem oylanacak.

Milyonlarca yurttaş umut ve neşe içinde tek adamın despotik yönetimine son vermek için gün sayıyor.

OTORİTER VE DİNCİ

Tüm demokratik mekanizmalar ortadan kaldırıldı. İfade ve basın özgürlüğünden bahsedilemez oldu. Ülke despotizmle ve adı konmamış şerri kurallara göre yönetiliyor.

ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

Toplumun her kesiminden binlerce yurttaş AKP’nin baskıcı rejimine karşı mücadele verdi. Büyük bedeller ödedi. Bu mücadeleyi büyütmek ve sonuç almak için fırsat oluştu.

TEK ADAMIN ÜLKESİ

Meclis devre dışı bırakılarak notere dönüştürüldü. Tüm kurumların içi boşaltılmış ve Saray’a bağlanmış durumda. Tek adam karar veriyor, ülke uymak zorunda kalıyor.

HALK İRADESİ İÇİN

Halk bir adamın sürekli bağırıp durmasından, sağa sola emirler yağdırmasından bıktı. Halk bu iktidardan kurtulmadıkça kendi geleceği ile ilgili karar sahibi olamayacağını biliyor.

TALİBAN ZİHNİYETİ

Ülkede en çok kadınlar ezildi, hor görüldü. Yetmedi, şiddete uğradı hatta öldürüldü. İktidarın dili ve uygulamaları kadını ikinci sınıf yurttaş konumuna getirdi. Erkek devlet yaratıldı.

KADINLAR BAŞARACAK

Dünyanın en güçlü kadın eylemlerini yaratarak AKP’ye geçit vermeyenler yarının Türkiye’si için söz söylemeyi en çok hak edenlerdi. Son bir darbe ile AKP’yi yıkan yine kadınlar olacak.

DOĞA VE KENT YAĞMALANDI

Sınırsız kâr hırsı ve ranta dayalı ekonomi hem doğayı hem de kentleri yok etti. Ülkenin her köşesi Saray eşrafının ve yanındaki bir avuç zenginin cebi dolsun diye betona gömüldü.

YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA

20 yıllık iktidara karşı verilen mücadele tarihi ülkenin her köşesinde “deresine, suyuna, kentine ve yaşam alanlarına sahip çıkanların” tarihidir. Nefes alınacak bir ülke için…

HER ŞEY SATILDI

Araç garantili köprüler, yolcu garantili havalimanları, şehir hastaneleri, otoyollar yaptılar. Milyonlarca dolara mal olan bu yapılar ülkenin sadece bugününü değil yarınını da ipotek altına aldı. İktidar ortağı haline gelen beşli çete bir sülük gibi memleketin kanını emdi. Ülkenin tüm kaynağı ve birikimi bu sermaye gruplarında toplandı.

BORÇ GIRTLAKTA

Yanlış ekonomi politikaların sonucunda Merkez Bankası kasasını boşalttılar. İç ve dış borç çevrilemez hale geldi. Uzun süredir baskılanan döviz patlamak için zaman kolluyor. Üstelik süreci tersine çevirmek için elde araç kalmadı. Fabrikalar, dev kuruluşlar, elde ne varsa ülkenin tüm birikimi yok pahasına satıldı.

LİYAKAT YOK

Hiçbir kademede liyakat esas alınmıyor. Yönetici olmanın ilk ve tek kuralı AKP’li olmak. Tüm yetişmiş insan kaynağı ya devre dışı bırakıldı ya da ülkeden kaçırıldı. Gençler ülkeden umudunu yitirdi. Üniversiteler basiretsiz yöneticilerle birlikte cezaevlerine dönüştü. Ülkenin sadece kaynağını değil neşesini ve geleceğini de çaldılar.