MERAL DANYILDIZ Türkiye bir 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününü daha, haber yapmaları engellenen, tehdit ve saldırılara maruz bırakılan, cezaevlerine atılan gazetecilerin utancıyla geride bıraktı. Meslek örgütlerinden yapılan açıklamalarda, “Gazetecilik suç değildir! Halkın haber alma hakkına saygı duyun!” dendi. 142 GAZETECİ TUTUKLU Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), son bir yılda yaşanan basın özgürlüğü ihlallerini içeren ‘Basın […]

142 gazeteci hapiste binlerce gazeteci işsiz

MERAL DANYILDIZ

Türkiye bir 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününü daha, haber yapmaları engellenen, tehdit ve saldırılara maruz bırakılan, cezaevlerine atılan gazetecilerin utancıyla geride bıraktı. Meslek örgütlerinden yapılan açıklamalarda, “Gazetecilik suç değildir! Halkın haber alma hakkına saygı duyun!” dendi.

142 GAZETECİ TUTUKLU

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), son bir yılda yaşanan basın özgürlüğü ihlallerini içeren ‘Basın Özgürlüğü Raporu’nu dün kamuoyuyla paylaştı.

TGS Akademi’de gerçekleşen basın toplantısında konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün 26’ncı yılında Türkiye’deki karanlık tabloyu sizlerle paylaşmak zorunda kaldık. Biz 2020’de basının gerçekten özgür olduğu bir tablo yaratmak için mücadele etmeliyiz. Bir kez daha bütün gazetecileri dayanışmaya ve mesleklerine sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.

Rapora dair açıklamayı yapan TGS avukatı Ülkü Şahin, son bir yılda 74 gazetecinin toplamda yaklaşık 256 yıl hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti. Şahin, “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde 142 meslektaşımız özgürlüklerinden mahrum şekilde Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Son bir yıl içerisinde 20 gazeteci görevleri esnasında veya yaptıkları haber ve paylaşımlarından dolayı gözaltına alındı. Gazeteciler, geçen yıl çok sayıda sözlü saldırıya ve tehdide maruz kaldı” diye konuştu.

4 GAZETECİDEN 1’İ İŞSİZ

Son üç yılda bin 954 gazetecinin basın kartının iptal edildiğine, birçok gazetenin yayınına ara verdiğini ya da yayın çıkarma süresini kısalttığına dikkat çeken Şahin, “2018 yılının ikinci yarısında başlayan döviz kurlarındaki artış, özellikle basılı medyayı derinden etkiledi. Gazeteciler arasında işsizlik oranı yüzde 25 civarındadır. Yani her 4 gazeteciden biri işsizdir. Sektördeki sendikalaşma oranı ise Türkiye ortalamasının çok altında, sadece yüzde 7,79” ifadelerini kullandı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) yapılan açıklamada da ülke barışının sağlanabilmesi için cezaevinde bulunan gazetecilerin serbest bırakılması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Haberin özgür olmadığı, gazeteciliğin evrensel basın ölçütlerine göre yapılamadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Basın sektöründe on binlerce gazeteci işsiz ve mesleğini yapamamanın ıstırabını yaşıyor” dendi.

İktidarın basın sektörünün yüzde doksanına egemen olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, “Hak ihlallerini yazan, gündeme getiren gazeteciler suçlanıp cezalandırılırken, hak ihlallerini gerçekleştirenlerin toplumda serbestçe dolaşmaları adaletle bağdaşmıyor. İç barışı sağlamakla yükümlü siyasetçiler nefret söylemleriyle toplumu bölünmeye itiyor. Israrla diyoruz ki gazetecilik suç değildir!” ifadeleri yer aldı.

Türkiye sondan 23’üncü sırada

Her yıl Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yapılan ‘Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ sıralamasında Türkiye, 180 ülke içerisinde 157’nci sırada yer alıyor.

ABD Büyükelçiliği pankart astı

ABD Ankara Büyükelçiliği, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle elçilik binasına pankart astı. Pankartta, ABD başkanlarından Thomas Jefferson’un ‘Basının özgür olduğu ve yazılanları herkesin okuyabildiği yerde, her şey güvence altındadır” sözü yer aldı. Elçilik ayrıca Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Türkiye’yi ifade özgürlüğüne, adil yargılanma güvencesine ve yargı bağımsızlığına saygı göstermeye, bunları teminat altına almaya çağırmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Bu çağrıya Cumhurbaşkanlığı’ndan tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “ABD’yi basın özgürlüğünün arkasına saklanmaktan vazgeçmeye çağırmayı sürdüreceğiz. Washington başka ulusları suçlamak yerine aşırı yoksulluk ve ırk ayrımcılığı gibi uzun süredir devam eden sorunlara eğilmeye odaklanmalıdır” dedi.

AYM hak ihlali görmedi

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, cezaevinde bulunan Ahmet Hüsrev Altan, Ali Bulaç ve Nazlı Ilıcak’ın bireysel başvurularını ele almak üzere dün toplandı. AYM, tutuklu yargılanan gazeteci Ahmet Altan’ın bireysel başvurusunda hak ihlali görmedi. Zaman gazetesi yazar ve editörlerinin terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davada tutuklanan Ali Bulaç’ın bireysel başvurusunda hak ihlali kararı verildi. Nazlı Ilıcak’ın hak ihlali başvurusu ise reddedildi.

Altan, Bulaç ve Ilıcak, “Uygulanan gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylemlerin tutuklamaya konu edilmesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği” iddialarına ilişkin ayrı ayrı bireysel başvuruda bulunmuştu.