150’nci gününde çalışma arkadaşlarından Mahir’e mesaj: Seni özlemle bekliyoruz...
Hukuksuz ve keyfi biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılan BirGün çalışanı Mahir Kanaat’in tutsaklığının bugün 150. günü. BirGün çalışanları Kanaat’e, “Umutla ve özlemle seni bekliyoruz” mesajı gönderdi
BirGün çalışanı Mahir Kanaat ve eski Diken Editörü Tunca Öğreten ile Diha Haber Müdürü Ömer Çelik tamamı mesnetsiz ve çürütülmüş delillerle 150 gündür tutuklu, 174 gündür özgürlüklerinden mahrum. Redhack’in Berat Albayrak’ın maillerini yayımlamasının ardından gözaltına alınan Kanaat, Redhack’in algı ekibine yardım iddiasıyla tutuklandı. Kanaat, Çelik ve Öğreten’in tutuklanmasının ardından 150 gün geçmesine rağmen hâlâ iddianame hazırlanmadı.
Çalışma arkadaşları tutsaklığında 150 günü geride bırakan Kanaat’e şu mesajları yolladı:
Metin Kılıç: Sevgili Mahir 150 gündür tutuklu olmana ilk günkü gibi hâlâ bir anlam veremiyorum. Çünkü suçsuz olduğundan adımın Metin olduğu kadar eminim. Bir an önce özgürlüğüne kavuşman umuduyla… Seni seviyorum.
Nurcan Gökdemir: Mahirciğim, ben senin kızının yaşındayken, benim de babam demir parmaklıklar ardındaydı. O üzücü günler sonraki yaşamımda gurur kaynağım, babamdan bana kalan en büyük mirasım oldu. Senin direncin şimdi bizim, yarın da çocuklarının gurur kaynağı olacak. Gözlerinden öperim...
Uğur Koç: Onursuzların karşısında onurlu duruşunun, kavganın şahidiyiz. Yine şakalaşacağımız günler uzak değil. Sabırsızlıkla bekliyorum.
Yunis Alaçam: Bu kadarı da çok oldu hadi bekliyoruz seni. BirGün ailesi olarak çok selamlar.
Sebahat Karakoyun Şenyaprak: Sevgili Mahir, özgürlüğünün elinden alındığı 150 günden bu yana, devam eden direncin artsın, eksilmesin, umut vermeye devam etsin içeride ve dışarıdaki tüm tutsaklara. En kısa zamanda eşine, çocuklarına, tüm sevdiklerine ve özgürlüğüne kavuşman dileğiyle, sevgiyle kucaklıyorum...
Oktay Evsen: Birlikte koca 14 yılı arkamızda bıraktık. Ne çok acı ne çok sevinç biriktirdik. Bu büyük ailenin anlatacağı güzel bir hikâyesi var artık. Senin de tutsaklık günlerinde biriktirdiklerini dinlemek istiyoruz. Dün Ankara’da başlayan ‘adalet yürüyüşü’ sen ve tüm gazetecilerin özgürlüğüne gelsin kardeş.
Sevim Işık Aktan: Adın Mahir, sen devrimcisin. Senden FETÖ’cü yaratmaya çalışanlar bir gün hesap verecek. Sevgiler…
Mustafa K Erdemol: Canım Kardeşim, elbette çok özledim... Sana yurtdışından getirdiğim hediyen duruyor, vermek “kısmet” olmadı. Çıktığında seninle beraber bakacağız tadına. İleride yazılacak tarihimizin bir parçası olduğunu biliyorsun. Az şey değil bu... Ben de tüm arkadaşların gibi geleceğin günü bekliyorum gazeteye. Bu günler geçecek emin ol. Sevgilerimle…
Berkant Gültekin: Damatlar bir bir bırakılırken, cezaevindeki gazetecilere her gün yenileri ekleniyor. Balzac’ın dediği gibi, ‘yasalar, büyük sineklerin delip geçtiği, küçüklerinse takılıp kaldığı örümcek ağları’nı andırıyor. Asla umutsuzluğa kapılma. Aklımız, yüreğimiz seninle, aramıza katılacağın günü özlemle bekliyoruz.
Deniz Sarı: Geçecek bu karanlık günler. Aydınlık günler yakındır, biliyorum. Hep birlikte karşılayacağız o günü. Seni çok özledik abicim.
Rabia Yılmaz: Onların karanlığı bizi tutsak etmeye yetmez. Senin direncin ve umudunla başa çıkamayacaklarını onlar da biliyor. Güzel günlerin umuduyla, sevgi ve özlemle abi.
Uğur Şahin: ‘Damatlar hukuku’nun işlediği bir ülkede, Mahir abi suçsuz yere cezaevinde tutuluyor. Bize bu hukuksuzlukları yaşatanlara karşı susmayacağız. En kısa zamanda, yeniden özgürlük şarkıları söyleyeceğiz Mahir abi.
Mustafa Kömüş: Bu günler geçecek Mahir abi. Yine birlikte güleceğiz, yine seninle Aziz Yıldırım kavgası yapıp, Fenerbahçe’nin yenildiği günden sonra futbolculara kızacağız. Seneye de şampiyonluk maçını birlikte izleyeceğiz.
İbrahim Varlı: Mahir, dışarıda değişen bir şey yok, her şey bıraktığın gibi. Bu sene de yüzümüz gülmedi, şampiyon olamadık. Başkan yine bildiğin gibi, ‘Kocaman’ Aykut geldi. Gelecekten, takımdan ve senin özgürlüğüne kavuşacağından umutluyuz.
Çilem Dinçer:“Şuramızda bir şey var
acıya benzer
umuda benzer
böyle günlerde hayat
hem acıya, hem acıya benzer”
243 gün oldu abimi görmeyeli. Özlemek öyle bir hal aldı ki Yaşar Kemal’in “Sözcükler her zaman, her koşulda değişebilir ve bir gün işe yaramaz olur” dediği gibi artık.
Eren Tutel: Bir dahaki Final Four’u beraber izleyeceğiz abi, beraber Obradovic’e övgüler düzeceğiz.
İlker Yaşar: Seni seviyorum, en kısa zamanda özgürlük dansına bekliyoruz.
Semih Güven: Dışarıdaki milyonlar için de özgürlük, baskıya ve zulme boyun eğmeyen kararlı direncinle gelecek. Bize örnek oluyorsun abi, selam olsun.
Sercan Sinecan: Mahir abi, umutla bekliyoruz. Kendine iyi bak.
Burak Ekici: Gazeteye ilk geldiğimde Mahir abinin şakalarıyla tanıştım, ama bundan daha önemlisi, ‘devrimciliği ve mertliği’. Mahir abi 174 gündür aramızda değil, çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Bir devrimciden ‘FETÖ’ çıkarmaya çalışan iktidar elbet bir gün hesap verecek.
Can Uğur: Umut karanlığı, gerçek yalanı elbette yenecek, bekliyoruz Mahir Abi.
İbrahim Aydın: Sevgili Mahir; içeride olmak ile dışarıda olmak arasındaki ayrımın neredeyse ortadan kalktığı bir dönemde yaşıyoruz. Ülkemizin tarihinde böylesi karanlık dönemlere kendi yaşamımızda birçok defa tanık olduk. Bütün bunlardan geriye inan ki iki şey kalıyor; birincisi baskı ve zor aygıtıyla iktidarını ilelebet sürdürmeyi düşünenlerin acınası görüntüleri, ikincisi ise her türden haksızlığa, adaletsizliğe karşı direnenlerin haklı gururu. Özgürlüğümüzü elimizden alarak bizleri “terbiye” edemeyeceklerini onlar da biliyor. Bizler iyinin, doğrunun ve güzelin mutlaka kazanacağına inanıyoruz ve bunun için her koşulda mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendinize çok ama çok iyi bakın!