2020 yılı iktidar kavgalarına ve halkların isyanlarına tanık oldu: Yıkalım bu köhne düzeni biz başka alem isteriz

Hazırlayan: Selin Asker

"Toplumsal yaşam süreci, yani maddi üretim süreci, üzerindeki mistik sis örtüsünden, ancak, özgürce bir araya gelmiş insanların ürünü olarak, onların bilinçli planlı denetimleri altına girdiğinde sıyrılabilir. " - Karl Marx, Kapital, Cilt 1, s.83


Dünya bu sene pandeminin zorlu etkileriyle boğuşurken beş kıtada gerek ayaklanmalarla gerek iktidar kavgalarıyla yer yerinden oynadı. Ekonomik kriz, darbeler, bombalı saldırılar, siyasi suikastlar, polis şiddeti, güvenlik yasaları, işgaller, erkek cinayetleri, cinsiyet eşitsizliği, hükümet değişiklikleri, seçimler, grevler, bütçe kesintileri, işsizlik, ırkçılık ve cihatçı saldırılar... Günlük hayatı zorlaştıran bu nedenlerden herhangi biri, onlarca ülkede salgından ötürü evlerine kapanan insanların öfkeyle sokağa çıkması için yeterli oldu. Temel hak ve özgürlüklerin gaspı üzerine kurulan, doğası gereği krizlerle boğuşan küresel düzen artık renkli ve aldatmacalı bir dünya vaat edemiyor. Amazon CEO’su Jeff Bezos saniyede 3 bin dolar kazanırken gıdaya ve temiz suya erişemeyen, aldığı ücretle ay sonunu getiremeyen milyonlar bu çarpıklığa son vermek istiyor. Değişim kendini dayatıyor, insanlık yıkılmayı bekleyen köhne düzene son verip eşit ve adil yaşam koşulları yaratmanın yollarını arıyor.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823264-1.

ORTADOĞU

FAY HATLARINDA GÜÇLER KAVGASI

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Bağdat Uluslararası Havalimanı’nda ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla düzenlenen bir İHA saldırısında hayatını kaybettiğinde tarih 3 Ocak’ı gösteriyordu. İran’ı bu yıl derinden etkileyen bir diğer suikast ülkedeki nükleer programın mimarlarından olan bilim insanı Muhsin Fahrizade’nin ölümü olurken komşu ülkesi Irak’ta da tansiyon düşmedi. Irak’ta hayat pahalılığına yönelik eylemler aylarca devam ederken ve yönetimde görüş ayrılıkları yaşanırken küresel güç kavgalarının yaşandığı Suriye ve Libya’da ise derin krizler patlak verdi. Suriye’de kısmen yaşanan silahlı çatışmaların yanı sıra ABD askerlerinin ve Türkiye destekli grupların varlığı, değişken Rojava denklemi Şam’ın uzun vadede çözmesi gereken sorunları olarak bekliyor. 2021 yılında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, Libya’da ise uluslararası müzakereler sonucu çatışmalara mola veren siyasi tarafların genel seçim sürecine girmesi beklenirken ekonomik infialle çalkalanan Lübnan’da ise politik belirsizlik hâkim. Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos günü meydana gelen patlama sonrası dağılan hükümeti kurma görevinin 2019 protestoları sonucu istifa eden eski Başbakan Saad Hariri’ye yeniden verilmesi ülkenin yaşadığı siyasi çıkmazın göstergesi. Petrol zengini ülkelerle çevrili olmasına rağmen açlık sınırında yaşayan bölge halklarını ise bir mücadele yılı daha bekliyor.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823265-1.

ABD

FLOYD İÇİN ADALET VE TRUMP’IN SONU

CovId-19 salgınında 320 bin kişinin hayatını kaybettiği, bu dönem 15 milyon kişinin işsiz kaldığı ve temel sağlık hizmetlerinin iflas ettiği ABD’de halk, George Floyd isimli siyah yurttaşın da polis şiddetiyle öldürülmesi üzerine öfkeli bir yıl geçirdi. 25 Mayıs’ta Minneapolis’te diziyle boynuna bastırarak Floyd’un ölümüne neden polis Derk Chauvin ikinci derece cinayetten yargılanırken cinayet ortağı üç polis kefaletle serbest bırakıldı. Saldırı ülke genelinde Black Lives Matters (Siyahların hayatı değerlidir) hareketini başlatırken Floyd’un ölmeden önce söylediği “I can’t breath” (Nefes alamıyorum) sözleri eylemlerin ortak sloganı oldu. Başta Minnesota olmak üzere ABD’nin neredeyse tüm eyaletlerinde aylar boyunca ırkçılık karşıtı protestolar sürerken ve dünya genelinde destek eylemleri düzenlenirken ülkede iki siyah yurttaş daha (Breonna Taylor ve Rayshard Brooks) bu süre içerisinde polis şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Tüm bu gelişmeler içerisinde Donald Trump, takvim 3 Kasım’ı gösterdiğinde 59’uncu başkanlık seçimlerini Demokrat rakibi Joe Biden’a karşı kaybetti. Trump hâlâ seçimlerde usulsüzlük yapıldığı yönünde kanıtsız iddialarına devam etse de 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna Biden oturacak. Ayrıca pandemi dönemi ABD’li 651 milyarderin toplam serveti, bir trilyon dolar fazla artışla dört trilyon dolara ulaşırken Senato’nun yurttaşlara 600 dolarlık yardım çeki planlaması protesto nedenlerinden biri oldu.

***

FRANSA

LIBERTÉ, ÉGALITÉ FRATERNITÉ...

Fransa halkı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetiminin temel haklara yönelik sistematik saldırılarına karşı bu yıl kıyasıya bir mücadele verdi. 28 Haziran’da yapılan yerel seçimlerde Macron’un partisi Cumhuriyet İleri, başta Paris olmak üzere büyük kentleri sol adaylara karşı kaybederken aynı zamanda kitlesel grevleri tetikledi. Önce emeklilik yaşını tek bir planlama ile 67’ye yükseltmeyi deneyen Macron yönetimi işçilerin birçok kentte hayatı durdurduğu greviyle karşılaşırken bu kez polis şiddetini sansürlemeye yönelik kritik bir hamlede bulundu. Halka şiddet uygulayan polislerin görüntülerini yayımlayanlara büyük cezalar öngören güvenlik yasası çıkarmak isteyen mevcut yönetim, günler süren eylemler sonucu tasarının tartışmalı maddesini askıya alarak geri adım atmak zorunda kaldı. Haklara yönelik gasp girişimleri bunlarla sınırlı kalmazken ülke halkı bir öğretmenin hedef aldığı cihatçı saldırıyla sarsıldı. İfade özgürlüğünü savunan Samuel Paty isimli öğretmenin 16 Ekim’de Abdullah Anzorov isimli Çeçen cihatçı tarafından öldürülmesi üzerine yurttaşlar yine sokakları doldurarak adalet arayışına devam etti.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823266-1.

İNGİLTERE

PARTİ İÇİ KAOSLAR VE BREXIT ÇIKMAZI

Koronavirüsün mutasyon etkilerini gösterdiği İngiltere’de bu yıl çöken sağlık hizmetlerine tepkiler ve partiler arası iktidar mücadeleleri öne çıktı. Aynı zamanda yılın son günü, 31 Aralık’ta Brexit sürecinin tamamlanmasıyla Avrupa Birliği’nden (AB) tamamen ayrılacak olan İngiltere, AB’yle halkın yararına bir ticaret anlaşmasına varamadığı için ülkede ciddi bir gıda stoku krizinin önünü açtı. UNICEF, tarihinde ilk kez İngiltere’deki çocuklar için yardım fonu oluştururken bu koşulları yaratan Muhafazakâr Parti iktidarı ise kriz yönetiminde bocalıyor. 2021’de kritik sınavlar vermesi beklenen Boris Johnson başbakanlığındaki hükümet, ana muhalefetteki İşçi Partisi’ne karşı da bir mücadele içerisinde. İşçi Partisi ise seçim sonrası büyüyen iç karışıklıklarla çalkalanıyor. İşçi Partisi’nde Jeremy Corbyn’in istifasıyla boş kalan başkanlık koltuğuna oturan Keir Starmer, solcu referanslarıyla bilinen Corbyn’e ve destekçilerine karşı operasyon yürütürken en son Corbyn’i “antisemitizm” suçlamasıyla partiden atma girişiminde bulunsa da bu boşa çıkarıldı. Parti içerisinde “Barış ve Adalet” projesi başlatan Corbyn, İşçi Partisi’ni sağa çeken Starmer’a karşı halkın taleplerini karşılamaya odaklı bir mücadele verilmesi yönündeki tavrını koruyor. Ülkede üniversite öğrencileri de pahalı yurt bedellerine karşı günler süren grevi sonucu Manchester Üniversitesi’nde kira indirimi hakkı elde etti.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823267-1.

FİLİSTİN

İŞGALCİ TEL AVİV NORMALLEŞEMEZ

ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’i bölge ülkeleriyle normalleştirmesini içeren ‘Yüzyılın Planı’nı açıklayacağı 28 Ocak günü Beyaz Saray’da büyük bir hareketlilik vardı. Günler öncesinden kamuoyunda konuşulan plan, Beyaz Saray’da bir basın toplantısıyla duyurulduğunda tüm dünya bunun Filistin mücadelesini baltalayacağını biliyordu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla katıldığı toplantıda, Kudüs’ü bölünmemiş bir şekilde İsrail’e başkent olarak bahşettiği planı “Ortadoğu’ya barış getireceğiz” diye savundu Trump. Başta Filistin olmak üzere bazı bölge ülkeleri bu planı jet hızıyla reddederken Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas bu plana riayet eden ülkeler oldu. Açıklanan plan sonrası Ürdün Vadisi’ni ilhak etmeyi deneyen Netanyahu ve iktidar ortağı Benny Gantz ise aralarında kavgaya tutuşunca söz konusu ilhakı gerçekleştiremedi. Netanyahu’nun yolsuzluk davasında yargılanmasına rağmen halen görevde olması ve bütçe görüşmelerinde Gantz’ın başını çektiği Mavi-Beyaz ittifakıyla görüş ayrılığı yaşaması koalisyonu dağılma noktasına getirdi. İsrail’in başkenti Tel Aviv’de Netanyahu’nun istifası talebiyle her hafta sonu eylem düzenleniyor.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823268-1.

AFRİKA

AÇLIĞA, ŞİDDETE MİLYONLAR ÖFKELİ

Tunus, Sudan, Etiyopya, Nijerya, Angola... Bu beş ülke de bu yıl kıtada ayrı mücadelelere tanıklık etti. 10 yıl önce 23 yıllık Bin Ali iktidarına son veren Tunus halkı bu kez İhvan’ın ortağı olduğu yönetime karşı sokaklara çıkarak işsizliğe ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğine grevlerle karşılık verdi. Sudan halkı ise ‘Aralık Devrimi’ adını verdiği isyanın yıldönümünde geçiş hükümetini temel gıdalara erişemediği için protesto etti. Etiyopya’da Nobel Barış Ödüllü Başbakan Abiy Ahmed, Tigray’ın başkenti Mekelle’ye düzenlenen operasyonla yaklaşık 50 bin insanın Sudan’a göç etmesine neden olurken Nijerya’da ise ekim ayında polis şiddetine karşı düzenlenen protestolara ordunun gerçek mermilerle müdahale etmesi sonucu 10 eylemci hayatını kaybetti. Bu yıl yedi kişinin polis kurşunuyla can verdiği Angola’da ise kasım ayında yapılan “Bağımsızlık Günü” eylemlerinde polis şiddeti ve ekonomik krize yönelik öfke yükseldi.

***

2020-yili-iktidar-kavgalarina-ve-halklarin-isyanlarina-tanik-oldu-yikalim-bu-kohne-duzeni-biz-baska-alem-isteriz-823269-1.

KADIN HAKLARI

CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN MÜCADELE

DÜNYANIN dört bir yanı kadın hakları savunucularının zorlu mücadeleleriyle sarsıldı. 12 ay boyunca dört bine yakın kadının erkek cinayetiyle hayatını kaybettiği Meksika’da 14 Şubat’ta Ingrid Escamilla ve 20 Şubat’ta Cecilia Aldrighett’in öldürülmesi üzerine kitlesel eylemler başladı. Başkent Mexico City’de “Bir cinayet daha değil” sloganlarıyla protestolar düzenlenirken Sonora eyaletinde yapılan eylemlerde kadınların öfkesi bir mahkeme binasını alevler içinde bıraktı. Arjantin’de ise 20 Aralık günü 14 yaşındaki Florencia Romano’nun öldürülmesi üzerine Mendoza kentindeki mahkeme binası ateşe verildi. Kadınların tepkisi yalnızca cinayetlere değil tüm hak ihlallerine yönelik oldu. Polonya’da Anayasa Mahkemesi’nin kürtaja neredeyse tam yasaklama getiren kararını protesto eden kadınlar 28 Ekim’de ülke genelinde greve gitti. Belarus’ta da 9 Ağustos’ta yapılan tartışmalı başkanlık seçimlerini kazanan 26 yıldır iktidardaki Aleksandr Lukaşenko’yu protesto etmek için yine ön cephelerde kadınlar yer aldı.

***

GÜNEY AMERİKA

AMERİKANCILAR HEZİMETE UĞRADI

Küba, Bolivya ve Venezuela ABD yönetiminin saldırganlığına ve ambargolarına direnirken bir diğer kıta ülkesi Kolombiya, hükümet destekli suç örgütlerinin muhalif yerel liderlere yönelik suikastlarıyla çalkalandı. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’nin (FARC) eski üyelerinin de hedef alındığı silahlı saldırılarda 349 kişi hayatını kaybederken ülkenin yolsuzluklara ve cinayetlere batmış sağcı Ivan Duque hükümeti halkın tepki eylemlerine neden oldu. Başkent Bogota olmak üzere birçok kentte suikastlara karşı protestolar düzenlenirken sağcı yönetim o esnada bile komşu ülkelerdeki sosyalistlerin verdiği mücadeleleri hedef almaya devam etti. Venezuela’nın Bolivarcı yönetimi tüm Amerikancı müdahalelere rağmen 6 Aralık’taki parlamento seçimlerini kazanarak iktidarını korumayı başarırken Bolivyalılar için de bu sene çetin şartlar altında geçti. Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in Meksika’ya ardından Arjantin’e iltica etmesine neden olan Kasım 2019 darbesinin ardından Jeanine Anez isimli bir senatörün liderliğinde kurulan hükümet yaklaşık bir yıl görevde kaldı. Tesla kurucusu Elon Musk’ın da adının karıştığı bir “lityum darbesi” olarak anılan bu süreç 18 Ekim seçimleriyle tamamlandı. Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) lideri Luis Arce yüzde 52,4 gibi ezici bir oranla seçimleri kazanarak darbecileri yönetimden süpürdü ve Morales de yurduna döndü. Kıtada halkların yararını gözeten bir diğer gelişme ise Şili’de diktatör Augusto Pinochet döneminden kalma anayasanın çöpe atılması oldu. Şili halkı 25 Ekim’de yapılan referandumda yüzde 78 ‘evet’ oyuyla anayasa değişikliğini onayladı.