Türkiye tarihinin karanlık geçmişinde yer alan katliamlardan birisi de 23 insanın yaşamını yitirdiği Gazi Katliamı. Katliamın üzerinden 29 yıl geçti ancak adalet hâlâ sağlanmadı. Polisler hakkında ise beraat kararı verildi.

23 kişi öldü, adalet gelmedi
Katledilenler için bugün Gazi Mahallesi’nde anma gerçekleştirilecek. (Fotoğraf: Arşiv)

Haber Merkezi

Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de 12-15 Mart 1995 tarihlerinde 23 kişinin yaşamını yitirdiği, 408 kişinin de yaralandığı katliamın üzerinden 29 yıl geçti.

Alevilerin yoğun yaşadığı Gazi Mahallesi'ndeki katliam, üç kıraathane ve bir pastanenin kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla taranmasıyla başladı. Taranan kıraathanelerden birinde bulunan Alevi Dedesi Halil Kaya yaşamı yitirdi, 5’i ağır 25 kişi de yaralandı. Gerçekleştirdikleri bu saldırıların ardından olay yerinden uzaklaşan saldırganların gasbettikleri taksinin şoförünü öldürüp, taksiyi ateşe verdikleri daha sonra anlaşıldı.

Yaşanan saldırının neden olduğu öfke ile mahalle sakinleri Gazi Karakolu’na doğru yürüyüşe geçmesinin ardından polis, halkın üstüne ateş açtı. Mehmet Gündüz’ün hayatını kaybettiği polis saldırısında, çok sayıda kişi de yaralandı. Yaşanan bu olayla birlikte öldürülen iki kişinin cenazelerin verilmemesi açığa çıkan öfkenin daha da büyümesine neden oldu. Ertesi gün kentin dört bir yanından gelen 15 bine yakın insan, Gazi Cemevi’nin önünde toplandı. Cenazelerin teslim edilmemesini protesto edenlere polisin yeniden saldırması üzerine başlayan olaylarda 17 kişi yaşamını yitirirken, aralarında gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişi yaralandı. Aynı gün İstanbul Valiliği Gazi Mahallesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Ancak Gazi Mahallesi ile de sınırlı kalmayıp, Ümraniye’ye bağlı Mustafa Kemal Mahallesi’ne (1 Mayıs Mahallesi) sıçrayan protestolarda 14-15 Mart tarihlerinde 5 kişi daha hayatını kaybetti. Yaklaşık bir hafta süren olaylarda toplam 22 kişi yaşamını yitirmiş oldu.

1996-1998 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yapan Hanefi Avcı, "Bu olayları 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım başlattı" ifadelerini kullandı.

SADECE 4 YIL HAPİS

Olaylara ilişkin Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında “müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek” iddiasıyla dava açtı. Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, kamu güvenliğinin sağlanamayacağı iddiasıyla Trabzon’a taşındı. 11 Eylül 1995'te Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılama süreci, 5 yıl içinde 31 duruşma yapılarak 3 Mart 2000'de karara bağlandı. Yargılanan 20 polisten 18 i beraat ederken, 2 polis hakkında ise sadece 4 yıl 32 ay hapis cezası verildi.

Yargıtay’ın kararı 11 Temmuz 2002’de onaması üzerine yakınlarını kaybeden 22 kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Yargılama sonucunda mahkeme, 27 Temmuz 2005'te açıklanan kararda Gazi Mahallesi'nde hayatını kaybeden 12 kişi ile Ümraniye'de öldürülen 5 vatandaşın ailelerine tazminat ödenmesine karar verdi. AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2’nci maddesinde düzenlenen “yaşama hakkı” ve 13’üncü maddesinde düzenlenen “milli makamlara başvuru yollarının kapatılması” hükümlerine aykırı davrandığı kararını da verdi.

BERAAT KARARI VERİLDİ

Bu kararla avukatlar Ümraniye'deki saldırıya ilişkin soruşturma açılması talebiyle yeniden Ümraniye Başsavcılığı’na başvurdu. 10 yıl boyunca bekletilen dosya, 2015'te soruşturmanın zaman aşımına uğramasına 5 gün kala yaşanan savcı değişikliği ile kabul edildi. Ancak bu kez de İstanbul Anadolu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi zaman aşımından dosyanın düşürülmesi kararı verdi. Mahkeme, kararına gerekçe olarak ise iddianamenin kabul tarihini gösterdi. Yapılan temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay, iddianamenin mahkemece kabul tarihi değil, hazırlandığı tarihin esas alınması gerektiğini belirterek, zaman aşımının dolmadığına hükmetti ve kararı bozdu.

Katliama ilişkin 200’ün üzerinde polis hakkında 23 yıl sonra yeniden açılan davada karar çıktı. Mahkeme heyeti savcının talebi doğrultusunda hareket ederek ölen sanıklar için dosyayı düşürdü, geri kalan sanıklar hakkında da beraat kararı verdi.