Tarihçi yazar Sarıhan, 30 Ağustos'un sömürülen Doğu’nun emperyalist Batı’ya karşı kazandığı ilk büyük askeri başarı olduğunu belirtti ve “Bugünkü Türkiye yönetimi, 30 Ağustos’un ruhuna aykırı işler peşinde” dedi. Tarih profesörü Akşin ise “Orta Çağ karanlığı, 69 yıldır demokrasinin karşısında duruyor” yorumunu yaptı.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97’nci yılı: Emperyalizme karşı kazanılan ilk büyük zafer

ANIL ATAŞ

Bugün Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 30 Ağustos 1922'de gerçekleştirilen Büyük Taarruz zaferinin 97’nci yıldönümü. 30 Ağustos'u tarihçi yazar Zeki Sarıhan ve tarih profesörü Sina Akşin ile konuştuk.

Tarihçi yazar Sarıhan, 30 Ağustos'un birkaç yüzyıldır ezilen ve sömürülen Doğu’nun emperyalist Batı’ya karşı kazandığı ilk büyük askeri başarı olduğunu belirtti. “Cepheye cephane yetiştiren köylü kadınların, varını yoğunu ordunun ihtiyaçları için veren her sınıftan halkın, vatanı için canını vermekten çekinmeyen askerin ve yurtsever subayların, kalemini bağımsızlığın emrine veren gazetelerin ve yazarların emeği vardır” diye konuşan Sarıhan, “O zamanki sosyalist dünyanın öncüsü Sovyetler Birliği’nin, maddi ve manevi desteğini de unutmamak gerekir” ifadelerini kullandı.

KAĞNI KAMYONA ÜSTÜN GELDİ

Sarıhan, “30 Ağustos Zaferi, silahla insan arasındaki ilişkide, önde gelenin insan olduğunu kanıtlamıştır. Bu savaşta haklı olan taraf teknik yetersizliğe rağmen moral üstünlüğe sahipti. Kağnıların kamyonları yenmesinin nedeni budur. Bu zafer, savaş yılları içinde kurulan milli birlik sayesinde kazanılmıştır. Bu savaşta Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Arap; Alevi, Sünni, dindar, laik, vatanları olan ortak yurtları için birlikte çalışmışlardır” diye konuştu.

AKP, EMPERYALİZME YANDAŞ

Geçmişte hedeflenen ve bugün varılan noktada Türkiye yönetiminin 30 Ağustos ruhuna aykırı işler peşinde olduğunu söyleyen Sarıhan, sözlerine şöyle devam etti: “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlık politikaları terk edilerek emperyalist bir kampa dâhil olunmuş ve bütün kötülükler sökün etmiştir. Emperyalizme karşı Anadolu’da mazlum milletlerin koçbaşı görevini üstlenmiş olan Türkiye; bugün ne yazık ki emperyalist ortaklarına özenmekte, komşu bir ülkeyi parçalamaya çalışmaktadır. Milli birlik de izlenen ırkçı ve gerici politikalar nedeniyle paramparça hale geldi. Türkiye’yi yeniden bağımsız ve halkçı rotasına oturtmak için, demokrasiye ihtiyacı olanların güç birliğine ve onların başarısıyla kurulacak bir halk hükümetine ihtiyaç vardır.”

TÜRKİYE KARANLIĞA SÜRÜKLENDİ

Tarih Profesörü Sina Akşin ise “Büyük Zafer, Türkiye’nin bağımsızlığını sağladı ama 1945’ten sonra Türkiye maalesef yarı-bağımlı hale düşürüldü. 1950’de CHP seçimi kaybetti ve 69 yıldır her seçimi karşı devrim zihniyeti kazanıyor. Karşı devrimcilerin getirmek istediği Orta Çağ karanlığı demokrasinin karşısında duruyor ve bu süreç gittikçe koyulaşıyor” yorumunda bulundu.