5 Afgan'ın ölümü: Emniyet ilk saldırıdan hiç ders çıkarmadı

Hüseyin ŞİMŞEK

Ankara’da Afganistanlıların yoğun olarak yaşadığı mahalleler arasında yer alan Altındağ ilçesinin Örnek Mahallesi’nde Afganistan uyruklu beş kişinin evinde ölü bulunmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. Ailelerinin kayıp ihbarı üzerine polis ekiplerinin eve gitmesi ile bulunan Afganlardan birinin ellerinin bağlı vaziyette dolap içerisinde bulunduğu kaydedildi. Kimlikleri tespit edilen Afganların isimlerinin Asadullah Rahimy, Sarfarz Sayaz, Habibollah Jora Khan, Abdul Halım Roozi Qul ve Abdurrahman Azizi olduğu belirlendi. Ayrıca olayla ilgili şimdiye kadar bir şüphelinin tespit edildiği ve bu kişiyi arama çalışmalarının sürdüğü kaydedilirken polis ekiplerinin olaya karışan başka kişilerin varlığı üzerinde durduğu da öğrenildi. Afganların yaklaşık bir hafta önce yaşamlarını yitirdikleri tespit edildi. Cinayetlerle ilgili 2 kişi ise ifadelerine başvurulmak üzere emniyete götürüldü.

Polis ekiplerinin olayı çözmeye yönelik çalışmalarının sürdüğü mahallede, katliamın yaşandığı apartmanın tüm çevre sokakları kapatıldı. Olay yeri inceleme çalışmalarının noktalanmasına rağmen, polis ekiplerinin bir süre daha bu alanı güvenlik çemberi içerisinde tutacağı kaydedildi. Katliamın açığa çıkmasının ardından mahallede devriye gezen ekiplerin sayısının iki katına çıkarıldığı ifade edildi.

Örnek Mahallesi, aylar önce sığınmacılarla yerli halkın karşı karşıya geldiği, yabancılara ait ev ile dükkânların taşlandığı ve yakıldığı Ulubey, Önder ve Battalgazi mahallerine yakın mahallelerden. Altındağ’ın civar mahallelerinde olduğu gibi Örnek Mahallesi’nde de çok sayıda sığınmacı yaşamını sürdürüyor.

BURAYA ZORLA GELDİK

Mahallede yaşayan Afganlar da katliamın şokunu yaşadıklarını söylüyor. Ölenlere ait eve 50 metre uzaklıktaki bir apartman dairesinde ailesiyle yaşayan bir Afgan kadın, olayla ilgili bilgi almak istediklerini ancak polislerin kendilerini geri çevirdiğini söyledi. "Tanıyıp tanımadığımı yüzlerini görmeden söyleyemem" diyen Afgan kadın, “Kim ne derse desin biz buraya zorla geldik. Ama geldiğimiz yerde ne yaşanıyorsa burada da yaşanıyor. Afganistan’da uyuşturucu çok normal bir şey. 'Burası öyle değil' diyorduk ama mahallemizde de aynı şey oluyor. Ölüm desen her an ölebiliriz gibi yaşıyoruz. Ölenleri de görüyoruz. Yani bizim için çok değişen bir şey olmadı” şeklinde konuştu.

EROİN KULLANIMI YAYGIN

Mahalle sakinleri, civar yerleşim yerlerinde olduğu gibi sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı yurttaşların yaşadığı Örnek Mahallesi’nde de yoğun uyuşturucu kullanıldığına dikkat çekerek güvenlik kuvvetlerine yönelik ‘ihmal’ iddiasında bulundu. Örnek Mahallesi’nde uyuşturucunun her türlüsünün bulunabileceğini ancak yoğun olarak eroin kullanıldığını bildiren mahalle sakini Emine C. “Her akşam üst geçit altlarında, ağaç diplerinde gençleri kendinden geçmiş halde buluyoruz. Afgan, Suriyeli ya da Türk diyemeyiz. Gençlerin genel olarak bunu kullandığını görüyoruz. İçmemeleri için bir denetim olması gerekiyor. Devriye gezen polisler var ama onlar da geçip gidiyorlar. Belki gençler geçitlerin ve ağaçların diplerinde olduğu için gözükmüyor olabilirler ama durum bu” dedi.

OLAY HEPİMİZİ SARSTI

Katliamın yaşandığı sokakta market işleten Eren E. de yaşananlarla ilgili BirGün’e konuştu. Polis ekiplerinin evi abluka altına alması sonucunda olaydan haberdar olduklarını ifade eden Eren E. “Mahallemiz maalesef bu tür olayların yaşanabileceği bir yer haline geldi. Kimse kimseyi tanımıyor. Yabancı uyrukluların çoğu evler küçük olmasına rağmen beşer, onar kişilik gruplar halinde aynı evde kalıyor. Ölenler de aynı şekildeydi” dedi. Ölenlerin yaşlarını tam olarak bilmediğini genç göründüklerini ancak hiç diyalog kurmadıklarını söyleyen Eren E. “Çok sık görmezdik bu kişileri. Evlerine daha çok geceleri gelirlerdi. Ne iş yaptıklarını bile bilmiyor hiç kimse. Nasıl öldürüldüklerini çok merak ediyoruz” diye konuştu.

SIK SIK KAVGA ÇIKIYOR

Önder Mahallesi’nde gençlerin güvenlik endişesi ile tek başına sokağa çıkmadığını anlatan Süleyman K. ise “Eskiden ikişer ikişer takılırken artık dörderli, beşerli gruplar halinde geziyoruz. Kızlar ise neredeyse dışarı çıkmıyor. Kimse kendisini güvende hissetmiyor. Sürekli de olay çıkıyor. En çok ‘Ne bakıyorsun’ ya da ‘Neden karşıma çıkıyorsun’ kavgası yaşanıyor. Herkes genelde kendi ülkesinden biriyle kavga ediyor. Polisin çok devriye yapması da bizi güvende hissettirmiyor” dedi.