Nurhak’ta yaşam alanlarını yok edecek olan maden ocağı projesine ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. 5 köyün ortasına yapılmak istenen projeye tepki gösteren Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan, “Nurhak bu kadar maden ocağını, HES’leri kaldıramaz, yok olur gider” diye konuştu.

5 köyün ortasına maden ocağı yapılmak isteniyor: Bu proje Nurhak’ı bitirir

Dilara ŞİMŞEK

Yurttaşın koronavirüs salgınıyla boğuşmasını fırsat bilen şirketleri, pandemi bile durduramadı. 1 hidroelektrik santral (HES), 3 maden işletmesi ve 1 taşocağının faaliyet gösterdiği Maraş’ın Nurhak ilçesinde şimdi de maden ocağı kurulmak isteniyor.

Mustafa Karagüllü tarafından 5 köyün ortasına, yaşam alanlarının dibine yapılmak istenen demir ve alüminyum maden ocağı projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı verdi.


Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan, mevzuata karşı hileler ve yanlış bilgilendirmelerle ÇED kararı alındığını anlattı: “Bir yanda ikinci bir HES için çalışmalar devam ediyor ve biz bu durumla mücadele ederken şehrin göbeğine maden ocağı yapılmak isteniyor. Nurhak bu kadar maden ocağını, HES’leri kaldıramaz, yok olur gider. Mevzuata karşı hileler ve yanlış bilgilendirmelerle ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ve ruhsat alındı. Proje sahibi, aynı bölgede aynı proje kapsamında farklı ruhsat numaraları ile ayrı ayrı ÇED süreçleri işleterek, bütüncül çevresel etki değerlendirilmesi yapılmasını engellemekte. Bin 996 hektarlık bir alanda yeni bir maden sahası için ruhsat alan firma, ruhsat alanının tamamını çalışma alanı olarak göstermeyip sadece bir kısmını gösterip ÇED gerekli değildir kararı aldı.”

Maden sahasında 150 yıllık çadırların olduğunu ve yılın 8 ayında hayvancılık yapıldığını anlatan Bozan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bölgede yaşayan insanların, yaylacıların ve hayvanlarının maden çıkartmak için açılan kuyular ve patlamalar ile can güvenliği tehlike altına girecek. Meralar, tarım arazileri ve hayvansal üretim yok olacak. Endemik bir bitki türü olan ters laleler ve nesli tükenmekte olan Türk semenderinin de yaşam alanı yok olacak. Saha içinde insanların özel mülkiyet alanı bulunuyor. Vatandaşların mahkeme süreci devam ediyor.”