Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarına dair hazırladığı veriler, ülke genelinde sürdürülen rant ve talan projelerinin önünün nasıl açıldığını adeta gözler önüne serdi. Bakanlığın verilerine göre; ÇED Yönetmeliği’nin ilk kez yayımlandığı 1993 yılından 2018’e, 60 bin 694 kez ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. Bu kararların 55 bin 487’si, AKP iktidara geldiği 2002 […]

60 bin ‘ÇED gerekli değildir’ kararının 55 bini AKP döneminde: Talan raporları

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarına dair hazırladığı veriler, ülke genelinde sürdürülen rant ve talan projelerinin önünün nasıl açıldığını adeta gözler önüne serdi. Bakanlığın verilerine göre; ÇED Yönetmeliği’nin ilk kez yayımlandığı 1993 yılından 2018’e, 60 bin 694 kez ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. Bu kararların 55 bin 487’si, AKP iktidara geldiği 2002 yılından sonra gerçekleşti.

Yıllar içerisinde verilen ‘ÇED Olumlu’ kararı da 5 bin 288 oldu. Bunlardan 4 bin 887’sine AKP döneminde imza atıldı. Bu sayı oran oalrak ise yüzde 91.4 olarak ortaya çıkıyor. ÇED gereklidir’ kararı bin 5 olurken, sadece 53 proje için ‘ÇED olumsuz’ kararı verilmesi dikkat çekti.

‘ASLAN PAYI’ MADENLERİN

‘ÇED olumlu’ kararlarının sektörlere göre dağılımı ise şöyle oldu:

• Petrol- Maden: Yüzde 27

• Enerji: Yüzde 24

• Tarım- Gıda: Yüzde 13

• Atık-Kimya: Yüzde 13

• Sanayi: Yüzde 11

• Ulaşım-Kıyı: Yüzde 7

• Turizm-Konut: Yüzde 5

‘ÇED gerekli değildir’ kararlarının sektörlere göre yansıması da şöyle:

• Petrol-Maden: Yüzde 49

• Tarım- Gıda: Yüzde 15

• Sanayi: Yüzde 12

• Atık- Kimya: Yüzde 9

• Turizm-Konut: Yüzde 7

• Enerji: Yüzde 6

• Ulaşım-Kıyı: Yüzde 2

21 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ

Bakanlığın ÇED verilerini BirGün’e değerlendiren çevre mücadelesi yürüten avukatlardan Halis Yıldırım, ÇED yönetmeliğinin 21 kez değiştirildiğini hatırlattı. Av. Yıldırım, “Bu süreç aslında yönetmeliğin doğa ve canlılar lehine değerlendirilen ve kazanım sağlayan maddelerinin sermaye şirketleri lehine değiştirilmesi süreci olarak da değerlendirilebilir” dedi.

AKLA VE BİLİME AYKIRI

Av. Yıldırım, şöyle devam etti: “Nerdeyse yapılmış bütün başvurulara valiliklerce, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmesi aslında bir skandal olarak değerlendirilmesi gerekirken, sıradan bir olay olarak görülmekte. 61 bin ‘ÇED gerekli değildir’ kararı, doğa üzerinde, içindeki insan dahil tüm canlılar için yapılacak faaliyetlerde bir sakınca görülmediği anlamına gelmekte. Bu hem akla hem bilime aykırıdır. Bunu dava açtığımız taşocaklarından, HES’lerden ve birçok alandaki ÇED iptalleri davalarından biliyoruz.”

Av. Yıldırım sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bakanlığın 5 bin küsur başvuruya ‘ÇED olumlu’ kararı verirken, sadece 53’üne olumsuz kararını vermesi, dramatik bir tabloyu da ortaya koyuyor.”

***

Kararlar ne anlama geliyor?

• ÇED Olumlu: Projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, önlemler sonucu kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı.

• ÇED Olumsuz: Projenin çevre üzerindeki etkileri nedeniyle gerçekleştirilmesinde çevre açısından sakınca görüldüğünü kaydedilen Bakanlık kararı.

• ÇED Gerekli Değildir: Projenin çevre üzerindeki etkilerinin, bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini dile getirilen Bakanlık kararı.

• ÇED Gereklidir: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasının gerektiğini belirten Bakanlık kararı.

***

Antalya ve Manisa’da gerek duymamışlar!

‘ÇED gerekli değildir’ kararlarının illere göre dağılımında da dikkat çekici bilgiler yer aldı. 2002’den sonra Artvin’de 323 kez ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına imza atıldı. Bu sayı Aydın’da bin 77, Antalya’da iki bin 60, Denizli’de 984, Manisa’da ise bin 515 oldu.